Söz konusu girişimin kabulünde Akdeniz'e kıyısı bulunan AB üyesi ülkelerin destek vermesi etkili oldu.
Euronews'te yer alan haberde, kabulün ardından Twitter hesabından açıklama yapan Avrupa Parlamentosu Başkanı David Sassoli, "Daha güçlü ve daha etkili bir AB İltica Ajansı'na yönelik anlaşmayı memnuniyetle karşılıyorum. Önemli bir adım ama bu daha başlangıç. Dayanışmaya, etkili sığınma prosedürlerine ve temel hakların güçlü bir şekilde korunmasına dayalı gerçek bir Ortak Avrupa Sığınma Sistemi'ni oluşturarak daha da ileri gitmeliyiz." ifadelerini kullandı.
Yeni iltica ajansı ne yapacak?
İltica ajansının reforme edilmesiyle AB'ye üye 27 ülkenin iltica başvurularının daha da sadeleştirilmesi ve prosedürlerin kolaylaştırılması hedefleniyor.
Refrom kapsamında iltica ajansı çalışanlarının sayısı ve bütçesi artırılacak.
Bünyesinde 500 iltica uzmanı bulunduracak olan ajans, gerektiğinde mülteci yoğunluğunun olduğu ülkelere giderek yetkililere birinci elden destek verecek.
Söz konusu ajansın, iltica prosedürlerinde somut bir ilerleme, sığınma talebinde bulunanlar için koruma ve AB ülkeleri arasında daha fazla koordinasyon sağlaması hedefleniyor.
AB dönem başkanlığının son gününde sağlanan anlaşma nedeniyle bu gelişmeden memnun olduğunu belirten Portekiz Başbakanı Antonio Costa, hissiyatını, "Bugün varılan siyasi anlaşmayı coşkuyla kaydediyorum." sözleriyle tanımladı.
Bir açıklama da AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'den geldi. Von der Leyen, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Bir AB İltica Ajansı kurma anlaşmasını memnuniyetle karşılıyorum Bu, AB'deki iltica prosedürlerimizi daha hızlı ve daha tek tip hale getirmeye katkı sağlayacaktır." ifadelerini kullandı. Bu konudaki yoğun çalışması için Portekiz'e teşekkür eden von der Leyen, dönem başkanlığını devralacak olan Slovenya'ya da 'Göç Paktı' üzerinde müzakerelere devam etmesi çağrısında bulundu. Ayrıca Komisyon Başkanı, üzerinde anlaşma sağlanan adımla, 500 kişinin daha bu birimde çalışmaya başlayacağını sözlerine ekledi.
Akdeniz'e kıyısı olan ülkeler, kendi üzerlerinde 'ağır yük oluşturan' iltica konusunda, ancak paktın tamamının kabul edilmesi halinde anlaşmaya kalıcı olarak onay vereceklerini belirtiyor.
Diğer yandan AB Komisyonu geçen sene, 2015'teki göç akınından beri sığınmacıların nasıl dağıtılacağı ve iltica başvuruları reddedilenlerin nasıl geri gönderileceğine çözüm bulunamaması nedeniyle yeni bir tasarı hazırlamıştı. Tasarıyla, göçmenleri kabul etmeyen üyelerin, bu kişilerin AB'ye ilk giriş yaptığı ülkeye destek olması ve göçmenleri ülkelerine göndermesi bekleniyor. Yeni sistemde AB'nin üçüncü ülkelerle duruma özel ve her iki tarafın çıkarını gözetecek ortaklıklar kurması amaçlanıyor. Bu yolla insan kaçakçılığı gibi ortak zorlukların giderilmesi, geri kabul anlaşmalarının ve düzenlemelerinin etkin uygulaması için yasal yolların geliştirilmesi hedefleniyor. AB üyelerinin geri kabul konusunda üçüncü ülkelerle iş birliğinin desteklenmesinde tam bir birlik içinde hareket etmesinin altı çiziliyor.