Regâib gecesi, Recep ayının ilk Cuma gecesidir. Peygamber Efendimiz (sas)’in Allah’ın bazı çok özel fiilî tecellilerine mazhar olduğu, nuranî lütuf ve ihsanlara, semavî derecelere eriştiği bir gecedir. Kelime olarak regâib, “çokça rağbet edilen, nefis, kıymetli, değerli, ihsan” mânâlarına gelen ” ragîbe” kelimesinin çoğuludur. Buna göre Regâib Gecesi denilince: “Çok lütuf ve ihsanla dolu, kıymeti ve değeri büyük, çok iyi değerlendirilmesi gereken gece” mânâsı anlaşılır.
Müslümanlar arasında ise Peygamberimiz’in dünyayı teşriflerinin ilk halkasını teşkil eden anne rahmine şeref verdiği gün olduğuna inanılmaktadır. Ancak bu gece ile Peygamber Efendimiz’in doğumu arasındaki süre, bu inancı doğrulamıyor. Fakat, Hz. Âmine’nin Fahr-i Âlem Efendimiz’e hamile olduğunu bu geceden itibaren öğrenmiş olabileceği düşünülebilir. (Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslâm İlmihali)
Peygamberimiz’in doğuşuyla yeryüzü nasıl küfür ve cehaletin karanlıklarından kurtulup büyük bir mutluluğa kavuştuysa, onun teşriflerinin ilk basamağı olan bu geceyi de bütün kâinat alkışlamış, coşkun bir sevinçle ayakta karşılamıştır. Mânen bereketli olan bu gecenin bir hususiyeti de mübarek Ramazan ayının ilk habercisi olmasıdır.
Bediüzzaman Hazretleri, Regâib gecesinin Efendimiz’in manevi terakki sürecinin başlangıcı olduğunu; Mi’rac gecesinde de bu terakkinin zirvesine ulaştığını bildirmektedir. (Said Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybî)
Bu gece Allah Rasûlü (sas), söz konusu mazhariyet ve lütuflar adına Cenâb-ı Hakk’a şükür için on iki rek’at namaz kılmışlardır. Bu gecede böyle bir namaz kılmak müstehaptır. (Gazâlî, İhyâu Ulûmi’ddîn, Dâru’l-Ma’rife, Beyrut, 1/203-204). Bu geceyi ibadetle ihya etmenin sevabı pek çoktur. Diğer zamanlarda okunan her Kur’ân harfi için on sevap verilirse, Recep ayında yüzleri geçmekte, Regâib kandilinde ise daha da artmaktadır. Kaza ve nafile namazların sevabı ise diğer gecelere oranla kat kat fazladır.
Genel anlamda üç aylarda yapılabilecek en güzel ibadetlerden birisi hiç şüphesiz oruç tutmaktır. Nitekim üç ayların en sonuncusu ve en faziletlisi olan Ramazan ayında da oruç emredilmektedir. Buna göre Regâib gecesinden önce oruç tutarak bu geceye manevî bir gerilimle hazırlanılabilir. Bu gecede yapılacak diğer ibadetlerle birlikte belki de kişi bir kul olarak, Allah’a (celle celâluhu) yakınlaşmak adına yapılabilecek bütün ibadetleri, bütün vesileleri yerine getirmiş olur.
Regâib kandilinde yapılacak ibadetlerden bir diğeri de duadır. Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), bir hadislerinde bu gecede yapılacak duaların Allah katından geri çevrilmeyeceğini bildirmişlerdir. (Suyûtî, Celâlüddin, Câmiu’s-Sagîr, (Feyzü’l-Kadir’le birlikte) 3/454) Öyleyse, bütün dünyada ve Türkiye’de Müslümanların türlü türlü bela ve musibetlerle boğuştuğu, din düşmanlarının Müslümanlar için akla hayale gelmedik planlar yaptığı, masum insanların çeşitli sıkıntılara maruz kaldığı bugünlerde bütün mülkün sahibi, her şeyi gören ve her şeye gücü yeten Rabbimize dua dua yalvaralım, en içten dualarımızla bütün bir ümmet için tekrar ber tekrar O’ndan yardım dilenelim. Hacet namazıyla, kaza namazıyla, Kur’an ve cevşenle gecemizi aydınlatalım ve Allah’tan Müslümanlar için beklenen cennet iklimi bize lütfetmesini, müjdelenmiş ve emareleri çoktan ortaya çıkmış baharları getirmesini dileyelim, dilenelim.
Evet, başta Regâib olmak üzere, onun ardından gelen Mirâc, Berâat ve Kadir geceleri, zamanın Allah’a en yakın zirveleridir ve O’na yaklaşmanın, O’na açılmanın, O’na yükselmenin rıhtımları, limanları ve rampaları sayılırlar.
Ne mutlu bu limanlardan sonsuzluğa açılanlara, bu rampalardan manevi alemlere sıçrama yapanlara.
Regâib Kandilinizi tebrik eder, bütün insanlık için kurtuluş vesilesi olmasını Rahmeti Sonsuz’dan niyaz ederiz.
HİKMET.NET