M.ERTUĞRUL İNCEKUL
Tarihin seyri içerisinde hep çeşitli nedenlerle ülkesini terk etmek zorunda kalanlar olagelmiştir. Bazen savaş, bazen iç kargaşalar, bazen devlet terörü, bazen de ekonomik sebepler milletleri göçe zorlamıştır. Genelde göçler demokrasinin, güvenliğin ve iş imkanının olduğu Avrupa, Amerika gibi ülkelere gerçekleşiyor. Kimse Katar, Çin, Rusya gibi ülkelere sığınmayı düşünmüyor.
Avrupa’ya son yıllarda göç ve iltica edenlerin oranı çok arttı. Özellikle Türkiye’den gelen Hizmet Hareketi’nin insanları önceki dönemlere göre eğitim seviyesini çok yükseltti. Eurostat’ın verilerine göre, Ocak 2022’de 52 bin 865 kişi Avrupa Birliği (AB) üyesi devletlere uluslararası koruma için başvuruda bulundu. Bu sayı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 69 artış gösterdi. Ocak 2021’de AB ülkelerine ilk kez sığınma talebinde bulunanların sayısı 31 bin 345 olarak gerçekleşmişti. Ayrıca, Ocak 2022’de 6 bin 225 kişi de AB ülkelerine yeniden iltica başvurusunda bulundu. En çok tercih edilen ülkeler ise Almanya, Fransa ve Hollanda. Almanya, Ocak 2022’de 15 bin 835 iltica talebi ile karşılaştı. Ocak 2022’de Avrupa ülkelerine en fazla iltica eden ülkeler arasında yer alan Türkiye’den toplam 2 bin 560 kişi iltica talebinde bulundu.
Bulunduğumuz ülkelerde yaşayan Müslümanlar olarak o topluma katma değer sunmak, toplumsal barışın temini için uğraşmak, çocuklarımızın kendi kimlikleri, inançlarını, değerlerini koruyabilmeleri için projeler geliştirmek en önemli sorumluluğumuz olsa gerek. Bu bağlamda aynı dinden olduğumuz, aynı kıbleye yöneldiğimiz, aynı peygambere ve Allah'a inandığımız Müslümanlarla ortak bir dil geliştirmek, ortak dertlerimizi oturup konuşabilmek büyük önem arzediyor. Avrupa’da dini akımlar artıyor. Katolik Kiliseler Birliği ise Müslümanlar'dan muhataplar arıyor. Toplumun faydasına olacak projeler geliştirmek istiyorlar. Bizlere de radikal grupların etkisini kırmak ve İslamiyet'in düzgün tanıtılması için çok önemli görevler düşüyor. Maddelerle bu önemli görevi görünür hale getirelim;
1-İslamiyet hakkında şüpheleri gidermek, sırlı ve kapalı insanlar olmadığımızı göstermek, kendimizi ifade etmek için her şeyden önce dürüst, erdemli ve iyi vatandaşlar ve temsil keyfiyetinde olabilmek.
2-Diğer Müslüman gruplarla iletişim halinde olmak ve onları tanımaya çalışmak. Bu tanışmalarda gelin bizden olun deme yerine “biz”olalım anlayışını, ortak paydaları esas almak.
3-Tanıştığımız insanların ihtiyaçlarına öncelik verilebilir.
4-Ortak alanlar oluşturulabilir (mabed, mezarlık, sosyal aktivite vb) Etüt merkezleri, spor alanları, camii gibi ortak alanlarda programlar düzenlenebilir. Çocuklarımıza yönelik yapılabilecek kurslar, mentörlük programları ailelerle kaynaşmaya da vesile olabilir.
5-Şiddetsizlik, toplumsal barışa katkı gibi konularda web siteleri, Youtube ve online programlar, seminerler düzenlenebilir.
6-Kültür merkezleri aracılığı ile Kur’an-ı Kerim öğretimi, okul dersleri ile ilgili kurslar verilmesi diğer gruplarla tanışmayı kolaylaştıracaktır.
7-Hira Dergisi Arapça ; https://hiragate.com/ https://www.facebook.com/153989791312475/posts/5830568983654499 https://m.youtube.com/c/HiraMedia Fountain Dergisi İngilizce; https://fountainmagazine.com/ gibi platformlar takip edilebilir, dostlarımıza paylaşılabilir.
8-Yaşadığımız ülkelerin yalnızlık, sosyal bunalımlar, çevre, göçmenlerin entegrasyonu gibi problemlerine ortak projeler üretilebilir.
9-Gezilerle yeni kültürlerin tanınması sağlanabilir.
10-Sophia Academy Hollanda ve Respect Graduate School USA gibi İlahiyat alanında akademik eğitim veren kurumların tanıtımı yapılabilir.
11-İslami Okulların programlarına katılıp, eğitimcilerle tanışılabilir.
12-Danışman olarak Müslüman dostlarımızdan istifade edilebilir. Pek çokları yıllar önce Avrupa’ya geldiği için istifade edilecek tecrübeleri az olmasa gerek.
13-Bir etkinlik takvimi ile kültür, sanat, tiyatro, Kur’an-ı Kerim güzel okuma gibi ortak programlar belirlenebilir.
14-İslami konularda kimlik problemlerini aşacak eğitim seminerleri verilebilir. Zira mahcubiyetle din anlatılmaz.
15-Ortak acılarımız paylaşılabilir. Yakın zamandaki Pakistan’ın seller altında kalması gibi elim olaylar birliğe, beraberliğe bir davetiye olabilir.
İslâm tek ve semavi, Müslümanlık veya Müslümanlıklar ise beşeri ve çeşitlidir gerçeğini unutmadan farklılıklarımız zenginliğimizdir varidatını yakalamak için cehd etmeye devam edelim.