Manisa'nın Soma ilçesinde 301 madencinin şehit olduğu, 13 Mayıs 2014'teki maden faciasıyla ilgili ceza davasının altıncı duruşmasının yedinci celsesine, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediyor. Facianın meydana geldiği, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye ait Eynez maden ocağında çalışan ve daha önce başka mahkemelerde ifadeleri alınan işçilerin ifadeleri okunuyor. Tanık Hüseyin Sarı, daha önce başka bir mahkemeye verdiği ifadesinde, madende son dönemlerde sıcaklığın anormal derece arttığını, bunu yetkililere söylemelerine rağmen kimsenin ilgilenmediğini belirtti.
Faciadan dört yıl önce madende işe başlayan ve başka mahkemede ifadesi alınan tanık Sarı'nın okunan ifadesi şu şekilde: "Olay yaşandığı sırada madendeydim, 15 dakika bizi dışarı çıkarmadılar. Daha sonra kendi imkanlarım ile dışarı çıktım. Ben çıktım, sonra duman çıkmaya başladı. Dumanın rengi, siyah mavi karışımıydı. Madende işe başlamadan önce üç gün eğitim aldım ama bu eğitim yeterli değildi. Facianın olduğu sırada hiçbir alarm verilmedi. Faciadan önce madende sıcak anormal derece artmış ve havasızlık vardı. Bunu amirlere bildirdik ama ilgilenen olmadı. Maskelere tek tek bakım yapılmıyordu. Yılda bir defa toplu bakım yapılıyordu. Madende son bir ayda anormal derecede sıcaklık artışı oluyordu. Bunu söylüyorduk ama yetkililerden kimse ilgilenmiyordu. Gaz ölçümleri hakkında bize bilgi verilmiyordu."
"İSMAİL ADALI'NIN ÖNCELİĞİ İŞTİ, İŞ GÜVENLİĞİ İKİNCİ PLANDAYDI"
2010 yılında madende işe başlayan ve kaynakçı olarak çalışan Hüseyin Tetik'in de önceden başka bir mahkemede alınan ifadesi şöyle: "Faciadan sonra işten çıkarıldım. Facianın olduğu anda herhangi bir uyarı olmadı. Bize yangının çıktığını çavuş haber verdi. Dumanın rengi maviydi. Madende aşırı sıcak ve havasızlık vardı. Bunu emniyetçilere söylüyorduk ama yine de bu şekilde çalışmaya devam ediyorduk. Madenden kaçış planı da da yoktu. Yangın anında madenden nasıl çıkacağımızı veya nasıl kaçacağımızı bilmiyorduk. Sıcak artışı fazlaydı. Havalandırma yoktu. Yetkililere sıcaklık artışını söylüyorduk ama onlar da bu sıcaklığını normal olduğunu söylüyorlardı. Maden mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı'nın önceliği işti, onun için iş güvenliği ikinci plandaydı. Üretim için baskı yapılıyordu. Yer altına inince yemeğimizi dahi ayakta yiyorduk."
Daha önce başka bir mahkemeye verdiği ifadesinde, madende dört yıldır çalıştığını belirten Hüseyin Tiryaki'nin okunan ifadesi ise şu şekilde: "Madende dört yıldır çalışıyordum. Madenden kaçış planımız yoktu. Karbonmonoksit oranıyla ilgili bize bilgi verilmezdi. Ben H panosunda çalışıyordum. Son üç aydır sıcaklık çok fazla artmıştı. Bunu amirlere, yetkililera söylüyorduk ama hiçbir şey değişmiyordu."
Duruşmada, daha önce başka mahkemelerde ifadeleri alınan tanıkların ifadelerinin okunmasına devam ediliyor. CİHAN