Antalya'da iki ayrı idare mahkemesinden çıkan kararda dava konusu işlemin iş yeri kapatmaya ilişkin olduğu ve uygulanması halinde telafisi güç zarar oluşabileceği ifade edildi. Ankara 11. İdare Mahkemesi de, Ankara Valiliği'nin 29 Aralık'ta Kızılcahamam ilçesindeki bir dershaneyi kapatması üzerine açılan davada yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Özel İrfan Eğitim Hizmetleri şirketi avukatı Adnan Taşkın, Antalya Valiliği'nden kendilerine gelen tebligatta dershanecilik faaliyeti yapan eğitim kurumunun kapatılmasının istendiğini ve şirketin 5 yıl süre ile tekrar kurum açma, bir kurumu devralma veya bir kuruma ortak olma izni verilmeyeceğine karar verildiğinin belirtildiğini ifade etti. Valilik kararında kurum adına düzenlenmiş iş yeri açma ve çalışma ruhsatı ile kurum mühürleri, yönetici, öğretmen ve öğrencilere ait tüm dosya ve evrakların istendiğini belirten avukat Adnan Taşkın Antalya İdare Mahkemelerinin bu hukuksuzluğa 'dur' dediğini kaydetti.
Eğitim kurumunun kapatılmasına Maarif Müfettişleri Başkanlığı'na ait bir inceleme raporunun gerekçe gösterildiğini ifade eden Taşkın, "Ancak anılan soruşturmanın hiçbir aşamasında kurum aleyhinde bir soruşturma başlatıldığı, devam ettiği ve sonuçlandığı bildirilmemiş, bizden savunma da talep edilmemiştir. Bu soruşturmanın varlığını, ruhsat iptali ve kapatma yazılarındaki 'ilgi'de gösterilmesinden biz anladık. Hatta bu yazıların ekinde dahi soruşturmaya ilişkin herhangi bir evrak eğitim kurumuna teslim edilmediğinden soruşturmanın sebebi, kapsamı, mahiyeti ve sonucu hakkında herhangi bir bilgimiz de yok" dedi.
Özel Öğretim Kanunu ve yönetmeliklerinde eğitim kurumlarında okuyan öğrencilerin etkilenmemesi için kurumu işleten kişi kendisi dahi kapatmaya kalksa en az 3 ay önceden bildirim şartı olduğunu hatırlatan Taşkın bu olayda kapatma işlemleri için dönemin ortasında bir hafta gibi bir süre verildiğine dikkat çekti.
KARAR YASALARA VE ANAYASAYA AYKIRI
Davaya konu olan kararın mevcut yasalara ve Anayasa Mahkemesi'nin geçen yıl dershanelerin kapatılamayacağı yönünde verdiği karara aykırı olduğunu söyleyen Taşkın şöyle konuştu: "Anayasa Mahkemesi daha önce konuyla ilgili bir düzenlemeyi temel hak ve hürriyetlerle ilgili amir hükümler içeren Anayasa'nın 13, kimsenin, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamayacağı gibi amir hükmü olan 42 ve herkesin dilediği alanda çalışma, sözleşme ve özel teşebbüsler kurma hürriyetlerine sahip olduğu gibi amir hükmü olan 48. maddesine aykırı bularak iptal etmişti. Yani yasaklayıcı hüküm henüz yürürlüğe dahi girmeden Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş ve dershanelerin hukuki varlıkları hiç kesintiye uğramadan devam etti. Ayrıca Danıştay Mili Eğitim Bakanlığı'nın "Öğrenci Etüt Eğitim Merkezleri ve Dershaneler" ile ilgili dönüşüm programına alınmayan veya gerekli dönüşümü gerçekleştirmeyen öğrenci etüt eğitim merkezleri ve dershanelerin resen kapatılacağı ve faaliyetlerinin sonlandırılacağı ile ilgili kararında yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Bu uygulama ne Anayasa'ya ne de kanunlara uygundur"
YÜZLERCE ÖĞRENCİ SINAVA HAZIRLANIYOR
Avukat Taşkın halihazırda kapatılmak istenen eğitim kurumlarında yüzlerce öğrencinin eğitim faaliyetine devam ettiğini belirterek veli ve öğrencilerin daha önce yüksek mahkeme kararlarına güvenerek yıllık kurs ücretini de ödeyerek sınavlara hazırlandığını kaydetti. Eğitim kurumunun dönem ortasında hukuka aykırı bir şekilde kapatılmak istenmesinin kişiler açısından da hukuk güvenliği ve haklı beklenti ilkelerine de aykırılık teşkil ettiğini dile getirerek, "Sınavlara hazırlanan ve sınav stresi altında bulunan öğrencilerin, dershane eğitimi hakkından dönem ortasında yoksun bırakılmaları psikolojik olarak kendilerini olumsuz etkileyecek ve belki de telafisi imkânsız zararlara uğramalarına neden olacaktı. Ayrıca açıkça hukuka aykırı olan dava konusu işlemlerin uygulanmaya devam etmesi halinde telafisi güç hatta imkansız zararlar yaşanacaktı. Ayrıca kurumda çalışan onlarca öğretmen ve personel kış ortasında işsiz kalacaktı. Bu sebeple hukuksuz bu kararın yürürlüğünün durdurulması sevindirici oldu" diye konuştu.
ZAMAN