TGS'den kararla ilgili yapılan açıklamada, "Artık Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının yapması gereken, üç yıl önce gasp edilen yetki belgemizi bir an önce Sendikamıza göndermek ve toplu iş sözleşmesi sürecinin önünü açmaktır. Hürriyet işvereninin yapması gereken ise bir an önce Sendikamız ile toplu iş sözleşmesi masasına oturması ve üyelerimizin taleplerine karşılık vermesidir. Bu karar, meslektaşlarımızın güvencesizliğe, düşük ücrete, baskılara teslim olmadan çalışabileceğini gösteren bir karardır. Bu karar, Türkiye medyasında sendikasız çalışmanın artık son bulabileceğini gösteren bir karardır" ifadelerine yer verildi.
Ne olmuştu?
TGS'nin açıklamasına göre, Hürriyet çalışanları 2019 yılında yaptıkları örgütlenme ile TGS'nin işyerinde çoğunluğa ulaşmasını sağladı. Ancak sendikanın yeterli çoğunluğun sağlanmasının ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na yaptığı yetki başvurusu sonrası 45 Hürriyet çalışanı işten çıkarılırken, Bakanlık da TGS'nin yeterli çoğunluğa sahip olmadığı gerekçesiyle sendikaya toplu pazarlık başlatma yetkisi vermedi.
TGS, bunun üzerine yargı yoluna başvurarak Bakanlığa karşı dava açtı. TGS'den yapılan açıklamada, "Geride bıraktığımız üç yıllık mahkeme sürecinde; Hürriyet işvereninin hayali kadrolaşma yaptığı, holding bünyesindeki başka şirketlerde çalışanları aynı zamanda Hürriyet gazetesi ve matbaasında çalışıyor gösterdiği, sendikalaşmayı engellemek için bu yola başvurduğu mahkeme tarafından tespit edilerek iddiamız doğrulandı. Tıpkı 45 üyemizin sendikalı oldukları için işten atıldıklarının doğrulandığı gibi" denildi.