Şırnak'ta şehit edilen kardeşinin cenaze töreninde "Açılım sürecine" karşı açıklamalar yaptıktan sonra Jandarma Genel Komutanlığı tarafından hakkında soruşturma açılan eski yarbay Mehmet Alkan terör örgütü üyeliğinden yargılandığı davada beraat etti.
Ankara 27'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 7'nci celsesinde ilk olarak Mehmet Alkan'ın eşi tanık olarak dinlendi.
GİZLİ TANIK ABDULLAH: EVLERİNDE ZAMAN GAZETESİ GÖRDÜM
Abdullah kod ismini taşıyan gizli tanığın, "Evlerinde Zaman gazetesi gördüm." şeklindeki beyanıyla ilgili açıklama yapan Alkan'ın eşi, müsvedde olarak kullanmak üzere çalıştığı kurumdan getirdiği gazeteler arasında Zaman'ın da olmuş olabileceğini anlattı.
Tanık beyanından sonra esas hakkında mütalaa vermesi beklenen Savcı Harun Çetinkaya, Alkan hakkında ankesör soruşturması olup olmadığına ilişkin Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne yazılan yazının cevabının gelmediğini kaydederek, bu konuda soruşturmanın genişletilmesini talep etti.
Alkan'ın avukatları bu talebe karşı çıkarken Alkan, "Bu dava 2 yıldır var. Öyle bir şey olsa zaten ortaya çıkardı." dedi.
Mahkeme Başkanı Murat Viran da UYAP sorgulamasında Alkan hakkında bu dava dışında başka bir dosya olmadığının görülmesi sebebiyle savcının talebinin oy birliğiyle reddine karar verildiğini söyledi.
Savcı Çetinkaya, Alkan hakkında 15 yıla kadar hapis cezası talep etti.
ALKAN: HUKUKUN ÇILDIRDIĞI YER
Savcının esas hakkındaki bu mütalaasından sonra savunma için süre talebinde bulunmayan Mehmet Alkan, müdafaasını yaptı ve şunları söyledi: “Sinirlenince, 'Sinirlendi' diyorlar. Savcı, destan gibi bir mütalaa verdi, tebrik ediyorum. Savcının görevi sadece itham etmek değil, sanığın lehine olan hususlara da yer vermektir. 295 kişiyle irtibatım varmış. Savcının 10 yıllık HTS kayıtları çıkarılsın, hakkında işlem yapılan kaç hakim ve savcıyla irtibatı var, bakılsın. 2006-2016 arası 5 ayrı hat kullanmışım. 35'i kapattığım hatta ait, başkası tarafından kullanılırken yapılan görüşmeler. 222'si TSK personeliyle görüşme."
Alkan, "1990'ndan beri TSK mensubuyum, neredeyse Savcının yaşına denk gelecek bir süre. 789 devre arkadaşım var. Kardeşimin şehit olmasından sonra 3 günde bir yığın insan aramış. Hiç tanımam. Taziye mesajlarından örgüt üyeliği çıkarmak, hukukun çıldırdığı yerdir. 'Alparslan Altan'la 12 kere görüşmüşsün' deniyor. Tanımıyorum, görüşme imkan ve ihtimalim yok. Nitekim kayıtlarda çıkmadı, 'Sehven' denildi." ifadelerini kullandı.
"3 SMS İLE ÖRGÜT ÜYESİ OLDUĞUM İDDİA EDİLİYOR"
"Anayasa Mahkemesi santralini onun telefonu diye koymuşlar. Adliye'nin de bir santral numarası var. Karşısınca Başsavcının adı mı yazıyor?" diye soran Alkan, şöyle devam etti: "3 SMS mesajı 6 telefon görüşmesi yapılmış. Örgüt üyesi olduğum iddia ediliyor. Beni bilen bilir, kayıtsız şartsız itaat isteyen TSK'da bile itaat etmedim. Dosyam bunlarla dolu. Hatta yanlış gördüğüm her şeye itiraz ettiğim için devrelerim bana, 'Dilekçeci' derdi."
ALKAN: MADEM ELEMANIM, 15 TEMMUZ'DA HANGİ EYLEMİ YAPMIŞIM?
Alkan, "Madem elemanım, 15 Temmuz'da hangi eylemi yapmışım? Madem mahremim, o gün katılmayacağım da ne zaman katılacağım? Burada haksız yere bulunuyorum. Savcının iddiasının aksine şu bu hepsi bahane, burada olmamın sebebi, muhalif olmam, güce biat etmemem, boyun eğmemem ve 'Kral çıplak' dememdir.” diye konuştu.
"BURASI SİYASİ KARARLARIN ONAYLANDIĞI YER DEĞİLDİR"
Mahkeme Başkanı Murat Viran'ın sorusu üzerine Mehmet Alkan son söz olarak da Kemal Sunal'ın “Deli Deli Küpeli” filmini hatırlatıp şöyle konuştu: “Böyle olduğunu düşünmek istemiyorum. Ben burada beraat kararı aldığıma bile sevinemeyeceğim. Çünkü 2 yıldır bir yanlış içindeyiz. İdare, sevmediği herkese haksızlık, hukuksuzluk yapabilir. Mahkemeler işte bunun için var. Burası siyasi kararlar ve işlemlerin onaylandığı yerler değildir, olmamalıdır.”
MAHKEMEDEN SAVCIYA HUKUK DERSİ: HTS KAYITLARI DELİL DEĞİLDİR
Mahkeme Başkanı Viran, kısa bir aradan sonra oy birliğiyle Mehmet Alkan'ın beraatine karar verildiğini açıkladı.
Beraat kararında, özellikle HTS kayıtları ve gizli tanık ifadesiyle ilgili şu dikkat çekici tespitler yer aldı:
“Sanığın iddianame metninde isimleri gösterilen bir kısım failler ile arasında geçen telefon görüşmelerinin bulunduğu iddia edilmiş ise de önceden yetkili makamlardan alınan bir iletişimin tespiti ve kayda alınması kararının bulunmadığı, bu sebeple sözkonusu telefon görüşmelerinde sanık ile failler arasında ne konuşulduğunun tam olarak tespit edilemediği, konuşma içeriğinin örgütsel boyutta olup olmadığının anlaşılamadığı, bu sebeple somut olayda anılan HTS kayıtlarının delil fonksiyonundan bahsedilemeyeceği, delil ile desteklenmeyen istihbari bilginin hükme esas alınamayacağı, 'Abdullah' kod isimli gizli tanığın somut olaya dayalı yer ve zaman içermeyen anlatımlarından başka bir delile ulaşılamaması, gizli tanığın kanaat açıklaması niteliğinde bulunan bu beyanlarına dayanılarak mahkumiyet hükmü kurulamayacağı için Mahkememizde vicdani kanaatin oluşmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı terör örgütü üyesi olma suçundan açılan davada beraatine karar verildi.”
Mahkeme, Alkan'ın malvarlığı üzerine konulan tedbirin kaldırılmasını da kararlaştırdı.
Yarbay Mehmet Alkan, şehit düşen kardeşi yüzbaşı Ali Alkan'ın bayrağa sarılı tabutuna sarılmış ve siyasetçilerin terör üzerinden rant elde etmeye çalıştığını söylemişti.
NE OLMUŞTU?
2015 yılında Şırnak Beytüşşebab'ta PKK'lı teröristlerle girdiği çatışmada şehit düşen Jandarma Yüzbaşı Ali Alkan'ın ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan, cenaze merasiminde “Çözüm sürecinin” aleyhinde konuşunca hakkında idari tahkikat açıldı.
Bir yıl sonra tam da kardeşinin ölüm yıl dönümünde Jandarma Genel Komutanlığı'nda oluşturulan Değerlendirme Komisyonu'nun kararı ile Jandarma teşkilâtından çıkarıldı. Peşinden Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ihraç edildi.
Tüm bunların ardından da hakkında Hizmet Hareketi ile irtibatlı olduğu iddiasıyla dava açıldı.