Diyarbakır'da, 16 Aralık'ta Sur ilçesinde devam sokağa çıkma yasağına ilişkin protesto eylemini takip ettiği sırada 'makul şüphe' gerekçesiyle gözaltına alınan Jin Haber Ajansı (JİNHA) muhabiri Beritan Canözer, tutuklandı.
Diyarbakır'da haber takibi yaparken gözaltına alınan JİNHA muhabiri Beritan Canözer, emniyetteki sorgusunun ardından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Canözer, mahkemede yaptığı savunmada şunları söyledi:
"Benim size ibraz etmiş olduğum sarı basın kartı, çalışmakta olduğum Jin Haber Ajansı tarafından verilmiş tanıtım kartımdır. Başbakanlık Basın ve Enformasyon Müdürlüğü'nün bana vermiş olduğu sarı basın kartım yoktur. Benim üzerimde ele geçirilen notlar eylem sırasında insanların atmış olduğu sloganları haberleştirmek amacıyla almış olduğum notlardır. Benim Twitter üzerinde yapmış olduğum paylaşımlar, halkı sokağa çağırma ve ya galeyane etme amacıyla yapılmış paylaşımlar değildir. Ben, sadece bu paylaşımları habersel niteliği olduğu için yaptım."
Tutuklamayla ilgili mahkeme kararında gerekçe olarak şu ifadeler yer aldı:
"Şüphelinin üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek suçunu işlediğine dair kuvvetli suç varlığını gösterir somut delillerin, şüphelinin tarafımıza tanzim ettiği kartın Başbakanlık Basın ve Eformasyon Müdürlüğü tarafından yönetmenlik hükümlerine göre verilmiş bir kart olmadığı, şüphelinin haber taşıması gereken '1- haberde kamu ilgi ve yararın olması 2- haberin gerçek olması 3- haberin güncel olması 4- haberde hakların korunması için gereken dengenin gözetilmiş olması' şartlarının taşımamakla birlikte PKK/KCK terör örgütün amaçladığı, gerçekleştirilmesi doğrultusunda yardım niteliği taşıması olay ve yakalama tutanağı içerisinde şüphelinin yasa dışı gösteriye katılan şahıslarla birlikte hareket ettiğinin belirtilmesi bu bağlamda şüphelinin faaliyet ve fiillerinin Anayasa ve yasalarca koruma altına alınmış gazetecilik faaliyetlerinden ziyade örgütün güdümü çerçevesinde örgüte yardım yoğunluğunu taşıdığı, şüphelinin üzerinde ele geçirilen notların içeriği dikkate alındığında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Sözleşmesi'nin 5. maddesinde öngörülen geçerli şüphe sebeplerinin 1982 Anayasası'nın 19. maddesinde belirtilen kuvvetli belirtinin ve CMK'nın 100/1 maddesinde öngörülen kuvvetli suç şüphesini gösterir somut delillerin mevcut olduğu musnet suçun CMK'nın 100/3-a maddesinde sayılan katalog suçlarında olması musnet suç için kanunda öngörülen cezanın alt ve üst sınırı verilmesi beklenen cezaya göre tutuklama tedbirinin ölçülü olması bu nedenle adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı anlaşıldığından şüphelinin CMK 100 ve devamı maddeleri gereğinde TUTUKLANMASINA...
Hakkında yeteri kadar tutuklama müzakeresi düzenlenmesine, tutuklandığı kulluk aracılığı ile şüphelinin bildireceği bir yakınına bildirmesine, kararın içeriği şüpheliye sözlü olarak bildirilmesine, tutuklama müzakeresinin ve kararının bir suretinin şüpheliye elden verilmesine, evrakın ikmali için c.savcılığı iadesine dair 7 gün içinde hakimliğime verilecek bir dilekçe ve ya zabıt katibine bulunacak bir beyanın tutanağa geçirilmek suretiyle Diyarbakır 3.Sulh Hakimliği'ne itirazı kabul olmak üzere karar verildi." CİHAN