Ankara Sincan’da cami ve imam-hatip yaptıranlara yönelik operasyondaki skandallar bir bir ortaya çıkıyor. Derneğin malî müşaviri Mustafa Çakıroğlu’na polis, ifade sırasında “İtirafçı ol, kurtul” baskısı yaptı. Ancak malî müşavirin, suçlamalara konu olan dönemde dernekte çalışmadığı anlaşıldı.
'POLİSİN İŞİ İFADE ALMAKTIR. YÖNLENDİRMEK DEĞİL'
Ankara Sincan merkezli algı operasyonunda gözaltına alınıp serbest bırakılan Kültür Değerlerimizi Yaşatma Derneği Mali Müşaviri Mustafa Çakıroğlu, önemli açıklamalarda bulundu. Gözaltında ifade verirken avukatının bir an yanından ayrılmasını fırsat bilen emniyet görevlisinin kendisini, “Bu avukat sizin için çalışmıyor. Bu avukat sizi daha kötü yapacak. Sen boş ver avukatı. Gel bize bildiğin şeyleri anlat.” diye itirafçı olmaya zorladığını açıkladı. Polisin ‘itirafçı ol, kurtul’ yönlendirmesine tepki gösteren mali müşavir, “Bir polisin görevi ifade almaktır. Beni yönlendirmesine ya da başka şeylere teşvik etmesine gerek yoktur.” dedi. Mustafa Çakıroğlu, derneğin modern imam-hatip lisesini ise bir yıl içinde tamamlayarak 2009’da Milli Eğitim Bakanlığı’na devrettiğini, yıkılan caminin yerine ise eskisinden 10 kat büyük yenisinin yapıldığını kaydetti.
'NE İÇİN GÖZ ALTINA ALINDIĞIM BİLE BELLİ DEĞİL ÇÜNKÜ O TARİHTE BEN BURADA BİLE DEĞİLDİM'
28 Şubat baskılarını aratmayan Sincan’da cami yaptırma derneği üyelerinin gözaltına alınıp 6’sının tutuklanmasının yankıları sürüyor. 3 yıl önceki ihale bahane edilerek ayarlanan tanıklarla ve asılsız ihbarlarla başlatılan soruşturmada gözaltına alınıp serbest bırakılanlardan birisi de derneğin Mali Müşaviri Mustafa Çakıroğlu. Savcının sorguda yönelttiği suçlamaların hiçbir somut dayanağı olmadığını anlatan mali müşavir, 60 yıllık cami derneğinin bugüne kadar hiçbir vergi cezasıyla karşılaşmadığını belirtti. Dosya kapsamında hangi gerekçeyle gözaltına alındığını hâlâ anlayamadığını ifada eden Mali Müşavir Çakıroğlu, “Eğer suç ‘ihaleye fesat karıştırmak’ ise ihalenin yapıldığı tarihte ben bu kurumların mali müşaviri bile değildim. Bu da dosyanın ne kadar üstünkörü hazırlandığını gösteriyor. Dosyadaki isimleri nasıl çoğaltırız diye düşünmüşler.” diye konuştu. Çakıroğlu, suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor.
'ÖĞRENCİLERE YARDIMI SUÇ GİBİ GÖSTERMEYE ÇALIŞIYORLAR'
Bilirkişi raporunda, 10 yıl önce bir dershaneye 3 bin 300 TL para aktarıldığı iddiasının gündeme getirildiğini kaydeden Çakıroğlu, öğrencilere yardımın suç gibi gösterilmeye çalışıldığını ifade etti: “Bu para direkt dershaneye verilmemiştir. Orada öğrenim gören 10 kadar öğrencinin eğitim masraflarını karşılamaya yöneliktir. Eğer bu suçsa derneklerin hepsini toptan kapatalım. Derneklerin kuruluş amacı zaten bu tür yardımlar yapmaktır.” Ayrıca bir üniversiteye 6 bin 575 liralık yardımın da usulsüzlük gibi sunulduğunu ifade edip şirketlerin üniversitelere yardım yapmasında hukuken hiçbir engel olmadığını, aksine bunun vergiden muaf tutulduğunu kaydetti. Ancak raporlarda sanki büyük bir muhasebe hilesi yapılıyor gibi hava oluşturulduğunu vurguladı.
'SAVCILIK BELGELERİ VERMEDİ. KENDİMİZİ SAVUNMAMIZI İSTEMİYOR'
Mustafa Çakıroğlu, operasyondan önce derneğin binasından bütün şirket defterlerinin ve kayıtlarının incelenmek üzere alındığını söyledi. Mahkeme kararı ile “şirket kayıtlarında usulsüzlük yapıldığı” iddiası ile şirket yönetim organlarının yetkilerinin kayyuma aktarıldığını dile getiren Mali Müşavir Çakıroğlu, “Yapmış olduğumuz kayıt ve işlemlerde de hiçbir usulsüzlük yoktur.” şeklinde konuştu. Karara itiraz etmek için savcılıktan dernek ve şirketin defter ve kayıtlarını istediklerini ancak alamadıklarını belirtip şöyle konuştu: “Savcılık belgeleri derneğe vermedi ve göstermedi. Böylece derneğin savunma hakkı engellenmiş oldu. Sanırım derneğin kendini savunması istenmiyor.”
ZAMAN