Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), Ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 1,12, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 19,25 artış kaydetti. Böylece yıllık enflasyon son 28 ayın en yüksek seviyesine ulaştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş’ta yaptığı açıklamada "Enflasyonu en kısa sürede kontrol altına alarak raflardaki, tezgahlardaki, etiketlerdeki fahiş fiyat artışlarının önüne geçeceğiz" dedi.
Ticaret Bakanlığı da son günlerde kamuoyuna yansıyan haksız fiyat artış iddialarına karşı harekete geçti. Özel ekipler, marketlerde fahiş fiyat ve etiket denetimlerinde bulunarak cezai işlem uyguluyor.
Peki bu uygulama ürünlerdeki yüksek fiyatlandırmanın önüne geçebilecek mi?
"Fahiş fiyat artışı yapılamayacak"
"Fahiş fiyat artışı yapılamayacağına" vurgu yapan Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdür Yardımcısı Adnan Benli, "Serbest ticareti ve piyasa dengesini bozan veya tüketicilerin mallara ulaşmasını engelleyen faaliyetlerde bulunamazlar" dedi.
Benli ayrıca, "Temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarında spekülasyonlara ve kötü niyetli uygulamaların yapılmasına müsaade edilmeyecektir" ifadelerini kullandı.
İncelemeler sonucu Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'a aykırı iş ve işlemeleri tespit edilenler hakkında idari işlem uygulanacak. Adnan Benli, fahiş fiyat tespitinde ürün başına 10 bin 911 lira ila 109 bin 911 lira, etiket mevzuatına aykırı işlem tesisinde de 452 lira cezai işlem uygulandığını belirtti.
Ancak uzmanlara göre fiyatları düşürmenin tek yolu enflasyona neden olan etkenlerin ortadan kaldırılması.
"Denetimler işe yaramadığı gibi piyasayı da tedirgin ediyor"
Denetimlerin işe yaramadığını belirten Dünya Gazetesi yazarı Şeref Oğuz piyasanın da tedirgin olduğuna dikkat çekiyor.
DW Türkçe'ye değerlendirmelerde bulunan Şeref Oğuz, "Marketteki fiyatları, etiketleri döverek terbiye edemezsiniz" ifadelerini kullandı. Marketlerin denetlenmediği zaman "etiketlerin yeniden aynı yerine geleceğini" söyleyen Oğuz, Türkiye'de 100 bine yakın market olduğuna da dikkat çekerek "Her birini denetlemek için bir ordu lazım" dedi.
TÜİK verilerine göre Ağustos ayında yıllık enflasyon içinde en yüksek fiyat artışı gıda ve alkolsüz içecekler ile ev eşyası grubunda oldu. Gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 29,00 artış yaşanırken ev eşyasında yüzde 22,91 ve ulaştırmada yüzde 21,76 artış oldu.
Özellikle tarımsal faaliyetlerin maliyetlerinde döviz önemli bir yer tutuyor. Yüksek girdi maliyetleri nedeniyle de ürün fiyatlarında artışlar yaşanıyor. Bunun yanında tarım politikasındaki sorunlar, ekonomik problemler ve iklim değişikliğinin getirdiği olumsuzluklar da fiyat artışlarındaki önemli etkenlerden.
Çarşı-pazardaki fiyat artışlarından vatandaşlar da şikayetçi.
DW Türkçe'nin mikrofon uzattığı vatandaşlar çoğunlukla marketler arasındaki fiyat farklarından ve denetimsizlikten şikayet ediyor. "Herkesin kafasına göre fiyat verdiğinden şikayet eden" bir vatandaş, "kontrol edenin de olmadığını" söylüyor.
Bazı marketlerin "fırsatçılık yaptığına" değinen bir başka vatandaş ise "genel pahalılık" olduğuna da dikkat çekiyor.
"Enflasyon, sosyolojik bir gerçeklik haline gelmeye başladı"
Enflasyonun artık "yavaş yavaş ekonomik bir unsur olmaktan ziyade sosyolojik bir gerçeklik haline gelmeye başladığını" söyleyen Dünya Gazetesi yazarı Şeref Oğuz, yüzde 20'ye yaklaşan enflasyonu "buradan aşağı inmemek konusunda bir inat gösteren inatçı bir enflasyonumuz var" ifadeleriyle açıkladı.
Enflasyonu düşürmek için "piyasalara güven vermek" gerektiğini vurgulayan Oğuz, bunun yolunun ise "etiketleri dövmekten değil üretimi artırmaktan geçtiğini" söyledi.