Üreme Sağlığı ve İnfertilite Derneği (TSRM) Yönetim Kurulu Başkanı ve Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürkan Uncu, özellikle sanayi bölgelerinde üreme potansiyelinin risk altında olduğunu iddia etti. Uncu, "Marmara bölgesinde üreme sorunu daha ciddi boyutlarda. Sağlıklı üreme yöntemleriyle zamanında önlem alınmazsa çocuk istenildiğinde çok geç olabilir." dedi.
Türkiye'nin nüfusunun coğrafi özelliklere göre değiştiğini, batıya doğru nüfusun artmadığının görüldüğünü söyleyen Prof.Dr. Gürkan Uncu, belli bir kesimin çocukları adına gelecek kaygıları güderek kolay kolay çocuk yapmadıklarına söyledi. Uncu, "Doğu bölgelerinde gelecek kaygısı olmadan içgüdülerle çocuk yapılırken, batıya yaklaşıkça belli bir kesim eğitim hayatlarını ve kariyer planlarını tamamladıktan sonra, sağlıklı üreme yaşlarının geçtiklerinin farkına varıyorlar. Doğal olarak 35 yaşına kadar rahat yaşayan bireyler sorumluluk almaktan kaçıyorlar. Buna paralel olarak yaşlı nüfusumuz giderek artıyor, Türkiye'nin üremeye ihtiyacı var. Kadınlarda en ideal gebelik yaşı olan 25-28 yaşının kaçırılmaması gerekiyor." diye konuştu.
Özellikle endüstrinin yoğun olduğu bölgelerde kadınların yumurtalık kapasitelerinin ve erkeklerdeki sperm sayısının daha çok azaldığına dikkat çeken Uncu, sanayinin yoğun olduğu İstanbul, Bursa, Gebze, Kocaeli illerinin bulunduğu Marmara Bölgesi'nde sorunun daha ciddi olduğunun altını çizdi.
ÜREMENİN KORUNMASI MÜMKÜN
Prof.Dr. Uncu, çeşitli hastalıkların yanı sıra yaş, çalışma şartları ve stres gibi faktörlerin de üremenin önünde büyük engeller oluşturduğunu belirtirken, sözlerine şöyle devam etti: "Sağlıklı bir üreme için gerekli fonksiyonlar hayat boyu devam etmeyebilir. Ancak son yıllarda başarıyla uygulanan birçok teknik sayesinde istenilen zamanda sağlıklı üremek mümkün. Erkekte sperm, kadınlarda ise yumurtayı dondurup tekrar vücuduna enjekte edebiliyoruz. Tüm bunlara ilave olarak artık kadından yumurtayı, erkekten spermi alıp embriyo haline getirip dondurulması da söz konusudur. Dernek olarak hem toplumu bilinçlendirmek hem de yasal mevzuatlarda gerekli düzenlemeleri yaptırmak için 'Üremenin Korunması Projesi'ni hayata geçirdik."
YASALARDA BELİRSİZLİK VAR
Prof.Dr Uncu, üremeye yardımcı tekniklerin dünyada yıllardır başarıyla uygulandığını, ülkemizde ise dernek olarak Sağlık Bakanlığı ile yaptıkları görüşmeler sonucunda yeni yönetmeliklerde yer alabildiğine işaret etti. Hala birçok konuda belirsizlik yaşandığını da ifade eden Uncu, sözlerini şöyle tamamladı: "2014 yılında üremeye yardımcı tedavi merkezleri yönetmeliğinde; yumurtalık kapasitesi azalmış kadınlarda yumurtalık dokusunun veya yumurtaların dondurulması uygundur şeklinde bir tanım var. Ancak bizim yumurtalık kapasitesi azalmadan bu işlemi yapmamız gerekiyor. Amacımız 40 yaşındaki bir kişinin üremesine yardımcı olmaktır. Kişinin sağlıklı yumurtaları olduğu dönemde onları dondurmak, kişisel bir haktır. Fakat Bakanlık bu konuda izin vermiyor. Aynı şekilde evli çiftlerde embriyo dondurabiliyoruz. Ancak transferin süresiyle ilgili belirsizlik var; yani 5 yıl sonra da yapılabilir ya da yapılamaz, denilmiyor."
CİHAN