Matrix Resurrections geliyor: Yeni dünyanın ipuçları

Yeni Matrix Resurrections gelecek hafta seyirci ile buluşacak. Yayınlanan fragmanlara göre serinin 4. filmi, önceki filmlerden kalma birçok soru işaretine cevap verecek gibi duruyor. Peki bu soru işaretleri nelerdi? Matrix’te anlatılan hikaye ve verilmek istenen mesajlar nelerdi?

SHABER3.COM

Wachowski kardeşlerin sinema dünyasına çağ atlattığı The Matrix serisinin devam filmi 23 Aralık’ta vizyona girecek: The Matrix Resurrections.

Yeni Matrix’i anlamak için öncelikle 20 yıl önce çıkmış serinin, filmler kadar popüler olmayan “Animatrix” çizgi dizisinin hikayesini ve içerdikleri mesajları hatırlamak gerekiyor. Seride esasen başından beri “Kahin” isimli programın kusursuz ve tehlikeli planı anlatılıyor.

MATRİX FİLMİ NE ANLATIYOR, KONUSU NE?
 
Matrix evreninin hikayesi, insanların gündelik işlerini yapabilecek robotlar icat etmesiyle başlıyor. Bir gün B1-66ER serili bir robot, kendisini yok etmeye çalışan sahibini nefsi müdafaa sonucu öldürmesiyle insanlık, robotları topluca öldürmeye başlar. Hayatta kalmayı başarabilen robotlar Mezopotamya topraklarında “01” adında bir Makineler Şehrini icat ederler. Burada makineler son teknoloji ürünlerle bütün piyasanın hakimi olurlar.

İnsanlar, 01’in ekonomisinin kendilerini geçmesinden sonra Birleşmiş Milletler’de (BM) bir toplantı düzenler. Makinelere karşı savaş açılır ve insanlık bütün silahları ile saldırmasına rağmen makineleri yenemez. Sonuç olarak “Dark Storm Effect” isimli proje uygulanır ve yeryüzünü bombalar ile sonsuza kadar karanlığa boğulur. Böylelikle makinelerin enerji kaynağı güneş kesilmiş olur. Fakat makineler alternatif enerji kaynakları keşfeder ve savaşı kazanır.

Makineler esirler ile yaptıkları deneyler sonucu; insan biyo enerjisini kullanabileceklerini keşfederler. Bu dönemde ilk insan tarlaları adında enerji santralleri kurulur. Daha sonrasında makineler robotlara savaş ilan edildiği BM salonuna bir teklif ile gelir. Teklife göre insanlar bedenleri ile tarlalarda makinelere enerji sağlayacak, zihinleri ise Matrix denilen bir simülasyona bağlanacak. Başka bir şansı olmayan insanlar teklifi kabul eder ve böylelikle ilk Matrix oluşturulur.

BUNDAN ÖNCE 5 TANE DAHA MATRİX VARDI

Hikayede Matrix simülasyonunu Mimar adında bir program yönetiyor. Mimar ilk Matrix’i kötülükten arındırılmış cennet gibi bir evrenden oluşturdu. Fakat insan beyni bu kadar güzellik için kusurlu olması sebebiyle ilk evren başarılı olamadı. Mimar ise ikinci Matrix’i de tamamen kötülük ve diaspora dolu bir evren haline getirdi. Bu da çözüm vermeyince Kahin adında bir program yarattı ve insanları anlaması için Matrix’e yükledi.

Kahin sezgisel bir programdı, insan beyninin seçim hakkı ve inanç sunulunca her şeyi kabul ettiğini keşfetti. Bu keşiften sonra 3. Matrix kuruldu ve bundan öncekiler Beta versiyon olarak kaldı. Artık Matrix’e bağlı kalma oranı yüzde 99’dan bile fazlaydı. Fakat o yüzde 1’lik oran da Kahin’in planladığı seçilmiş kişi hikayesini oluşturuyordu. Kahin artık Matrix ile Matrix’ten kurtulmayı başaran insanların ‘gerçek dünyadaki’ şehirleri Zion arasını yönetiyordu.

NEO’YU SEÇİLMİŞ KİŞİ YAPAN KAHİN’Dİ

Zion’un önde gelen komutanlarından Morpheus kendisine seçilmiş kişiyi bulma misyonunu yükler. Bir gün Thomas Anderson adındaki bir yazılımcıyı keşfeder ve onu kahin ile görüştürmeye götürür. Kahin, Neo’ya “o kişinin” kendisi olmadığı söyler. Haklıdır da çünkü yapacağı tercihler Neo’yu henüz seçilmiş kişi yapmamıştır. Kahin, Neo’ya bir kurabiye ikram eder. O kurabiyede aslında Neo’ya seçilmiş kişi olabileceği potansiyelini keşfetmesine yarayacak bir kod dizisi yüklüdür.

Kahin ise Morpheus’un ikinci kaptanı Trinity’e bir kehanette bulundu: Ona seçilmiş kişiye aşık olacağını söyler. Neo ajanlar tarafından vurulup öldükten sonra (Hz. İsa metaforunda olduğu gibi) tekrar dirilir. Çünkü Trinity Neo’ya “Sen ölemezsin çünkü seni çok seviyorum” demişti ve bu sevgi bağı, onun potansiyelini ortaya çıkarmasına sebep oldu.

AJAN SMİTH ANTI SEÇİLMİŞ KİŞİYDİ

Neo dirilince, Ajan Smith’in içine girip onu parçalayarak öldürdü. Bu hamlesi sonucunda Neo’nun kodları Smith’in üzerine kopyalanmış oldu. Bundan sonra Smith, Neo gibi Matrix kodlarını değiştirebilme özelliğine kavuştu. Matrix’teki kişileri kopyalayabileceğini keşfeden Smith bir süre bütün Matrix’i ele geçirdi ve Makinelerin baş düşmanı oldu.

İNSANLAR İLE MAKİNELERİN BARIŞI

Bütün bunlar olurken Makineler Zion’a saldırıya geçmişti. Zion halkı savaş hazırlığı yaparken Morpheus ve mürettebatı Neo’yu Mimar ile barış sağlaması için seferber olmuşlardı. Bu yolculukta Neo, Kahin’in direktifleri sonucu Mimar’a ulaştı. Mimar, Neo’ya kendisinin ilk olmadığını ve Matrix’in sistemini anlatır. Bu konuşma sonrası Neo aslında Kahin’in de bir program olduğunu ve kendisinin bu oyunda bir taş olduğu fark eder.

Mimar ona bundan önceki 5 seçilmiş kişiye de yaptığı gibi bir tercih sunar: Sağ kapıyı seçerse; savaş bitecek ve Neo’nun seçtiği 16 kadın ve 7 erkek ile yeni bir Zion kurulup Matrix’in yeni döngüsüne geçilecek. Sol kapıyı seçerse; o esnada ajanlar tarafından vurulan Trinity’i kurtarmak için Matrix’e geri dönecek.

Neo Trinity’e olan aşkı sebebiyle sol kapıyı tercih eder ve onu son anda kurtarmayı başarır. Mimar ona Smith’i yok etmek için 24 saatinin olduğunu yoksa bütün Zion’u yok edeceğinin söyler. Neo yine Kahin’in yönlendirmesi ile Makineler Şehri’ne gider ve buradan Matrix’e bağlanıp Smith ile dövüşür. Neo en sonunda kendini feda eder ve Smith’in kendisini kopyalamasına izin verir. Neo, Matrix’e Makineler Şehri’nden bağlandığı için bütün Smithler yok edilir ve barış sağlanmış olur.

ZİON, BAŞKA BİR MATRİX VERSİYONU OLABİLİR Mİ?

Yeni Matrix filmi şüphesiz çok ses getirecek çünkü birçok kişi seride gösterilen ama hiç bahsedilmeyen birkaç teorinin işleneceğini düşünüyor. Bunlardan en sansasyonel olanı Zion’un ve ‘gerçek dünyanın’ bir Matrix simülasyonu olması.

Bu teoriyi en çok destekleyen veriler ise Neo’nun gerçek dünyada makineleri sezebilmesi ve onları sadece düşünce yoluyla yok edebilmesi ile başlar. Sonrasında Matrix’e konsol olmadan bağlanır. Ayrıca Ajan Smith gerçek dünyadan bir kişiyi kopyalayabilmeyi başarmıştı ve Neo, Smith’i gerçek dünyada gözleri kör olmasına rağmen Smith’i kopyaladığı kişi üzerinde görebilmişti.

YENİ MATRİX’TE SEYİRCİYİ NELER BEKLİYOR?

Yeni Matrix yayınlanmadan önce birçok fragman yayınladı ve bu fragmanlar ise oldukça fazla anlam yüklenebilecek sahneler ile dolu. Öncelikle fragmanlarda bir savaş olacağı güçlüce vurgulanıyor. Görünüşe göre bu savaşta insanların tarafına geçmiş makineler de olacak. Çünkü fragmanın bir sahnesinde, insan tarlaları arasında savaşan yeşil ve kırmızı gözlü makinelerin olduğu bir sahne var. Kırmızı renk olgusu Animatrix çizgi dizisinin bir bölümünde işlenmişti: İlk defa bir makine, insanları haklı bulmuş ve canı pahasına diğer makineler ile dövüşmüştü. Bu makine fikir değiştirdiği anda ise gözleri yeşilden kırmızıya dönmüştü.

Yeni filmde Neo’yu aydınlatacak kişi Morpheus (genç bir halde) değil de Ajan Smith (bir şirketin CEO’su olarak) gibi gözüküyor. Daha sonrasında Morpheus Neo’yu doğru tarafa çekip Trinity ile beraber makinelere karşı savaşacaklar. Büyük olasılıkla yeni seçilmiş kişi Trinity olabilir. Fakat gerek Wachowski kardeşlerin hayat görüşü gerekse fragmanlarda gösterilen sahnelere bakılırsa seçilmiş kişinin Neo ve Trinity’nin beraber olabileceği kuvvetli bir olasılık.

MATRİX’TE VERİLMEK İSTENEN MESAJLAR

Matrix serisinde birçok ince mesaj mevcut. Bunların birçoğu dini göndermeli ve karakterlerin hikayesini, konumlarını gösteren mesajlardan oluşuyor. Serideki isimler rastgele seçilmemiştir. Her biri ayrı bir hikaye ve anlam taşır: Özellikle karakterlerin isimlerinin yanı sıra Zion adı, ve Morpheus’un gemisi Nebuchadnezzar’ın isimleri özenle seçilmiştir.

Seride yer alan diğer mesajlar ise genellikle arka planda kalmaktadır. Bunlar; Neo’nun disklerini sakladığı kitabın ismi, ajanların kullandığı arabanın plakasının İncil’de bir ayeti temsil etmesi, Neo’nun odasının numarası… Hemen hemen her sahnede bir ‘gizli mesaj’ yerleştirilmiştir. Bir de bunun yanında ana fikir denilebilecek mesajlar da mevcut.

HÜR İRADENİN YANILGI OLDUĞU FİKRİ…

Wachowski kardeşlerin Matrix serisinde en çok vurguladığı mesaj, hür iradenin varlığının bir algıdan ibaret olmasıdır. Filmlerde çokça dile getirilmiş bu olgu, Matrix’in ilk versiyonlarından beri yeraltı dünyasının yöneticisi Merovingian’ın “Seçim güçlüler ile güçsüzler arasında yaratılmış bir illüzyondur” repliğinde açıkça anlatılmıştır. Bunu destekleyecek bir başka olgu ise Morpheus isminde saklı. Morpheus, Yunan mitolojisinde rüyalar ve uyku tanrısının adıdır.

Bir başka güçlü mesaj ise sorgulamanın sistemi en çok yıpratan silah olmasıdır. Neo kendisini ve gerçekliği sorguladığı için seçilmiş kişi olma potansiyeline sahip oldu. Daha filmin ilk başında Thomas Anderson olarak patronu kendisini azarlarken “Bay Anderson, otorite ile bir sorununuz var. Özel olduğunuza inanıyorsunuz! Bir şekilde kuralların sizin için geçerli olmadığını sanıyorsunuz! Artık bir seçim yapmanızın zamanı geldi, Bay Anderson.” demişti.
<< Önceki Haber Matrix Resurrections geliyor: Yeni dünyanın ipuçları Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER