Üç Amerikalı ve bir Belçikalı 2010 yılında Gazze'ye yönelik ablukayı aşıp yardım götürmeye çalışırken İsrail komandoları tarafından yapılan baskında yaralanmaları nedeniyle bir Amerikan federal mahkemesine başvurarak İsrail hükümetini dava ettiler.

Pazartesi günü akşam saatlerinde açılan dava Mavi Marmara olayı olarak bilinen saldırıyla ilgili son gelişme. Washington'da açılan davada haberleşme ekipmanları taşıyan Challenger 1 isimli gemide olan Amerikalılar David Schermerhorn, Mary Ann Wright ve İsrailli Amerikan vatandaşı Huwaida Arraf ile Belçikalı Margiret Deknopper şikayetçi oldu.

Emekli bir diplomat ve orduda albay olan 69 yaşındaki Wright o gece yaşadıklarını Washington Post'a, "İsrailli komandoların kadınları koridorlarda iteklediğini, kırık camların üzerine yüzlerini bastırdığını, çömelmiş şekilde bağladığını gördüm" diyerek anlattı. 12 saat boyunca hareket etmeleri engellenen ve üç gün gözaltında tutulan dört kişi daha sonra sınırdışı edilmişti.

Davacıların avukatı Steven M. Schneebaum, yapılan baskının açık denizde olmasından dolayı uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurguladı. 21 sayfalık dava dilekçesinde baskında 150 aktivistin yaralandığı, işkence gördüğü, kötü muameleye tabi tutulduğu ve keyfi tutuklanıp saldırıya uğradığı anlatıldı.

İsrail'in Washington Büyükelçiliği ise konuyla ilgili yorum yapmadı.

Amerikan yasalarına göre yabancı ülke hükümetleri Amerika'ya karşı terör saldırısında bulunmadığı veya teröre yardım etmediği sürece yargılanamıyorlar.

Davaya ile ilgili konuşan George Washington Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Profesör Ralph G. Steinhardt mahkemenin terör ile ilgili bir durum olmasa da Amerikan bandıralı bir gemiye uluslararası sularda saldırılması nedeniyle İsrail'e karşı davayı kabul edebileceğini belirtti.

İsrail komandolarının filoya yaptığı baskında Mavi Marmara gemisinde bulunan dokuz Türk ve bir Türk asıllı Amerikalı katledilmişti. CİHAN