Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 14 Nisan tarihinde 7. sınıflara yönelik yapılan deneme sınavında, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi testinde Alevilik-Bektaşilik sorusuyla ilgili savcılık soruşturma iznine ret kararı çıktı. Milli Eğitim Bakanlığı soruşturmaya gerek görmezken, Türkiye Barolar Birliği (TBB) karara itiraz etti.

'Alevilik-Bektaşiliğin dayandığı karakteristik özellikler arasında hangileri bulunur' şeklinde öğrencilere yöneltilen sorunun cevabı, Hz. Ali sevgisi, On İki İmam sevgisi maddeleri yer alırken, Kur'an sevgisi ve doğa sevgisinin Alevi-Bektaşiliğin dayandığı karakteristik özellikler arasında yer almadığı ifade edilmiş, bu cevap ile Alevilerin Kur'an sevgisinden uzak gösterildiği belirtilmişti. Konuyla ilgili CHP'li Şahinbey Belediye Meclis Üyesi Uğur Kalkan ile Türkiye Barolar Birliği'nin suç duyurularını içeren dava dosyaları birleştirilmişti.
Yaşanan gelişmeler birlikte savcılık, konuyla ilgili Gaziantep Valiliği'nden soruşturma izni istedi. Ancak, Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü, konunun soruşturulmasına gerek olmadığı kanaatine vardı. Bunun üzerine de TBB, Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ne itirazda bulundu.

TBB Başkan Vekili Seray Şenfer'in imzasını taşıyan itiraz dilekçesinde, sözü edilen soru ile orta eğitim çağındaki öğrenciler arasında din ve mezhep anlamında ayrımcılığa neden olunduğu savunuldu. Soruda Türk Ceza Kanunu'nun 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama' başlıklı 216'ncı maddesine aykırı davranıldığı ve Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 29'uncu maddesinde hükme bağlanan çocuğun kişiliğinin, insan haklarına ve temel özgürlüklere saygısının geliştirilmesi şeklindeki eğitimin amaçlarına da aykırı olduğu kaydedildi. Yapılan hatanın cezai sorumluluğu gerektirdiği vurgulanırken, soruşturma izni verilmemesi kararında gerekçe olarak sunulan, yanlışlığın sehven yapıldığı ve düzeltildiği cevabına da atıfta bulunularak, şu ifadeler kullanıldı: "Sorumlular, en hafif deyimiyle kontrol etme yükümlülüklerini yerine getirmeyerek çocuklara eğitim kurumlarında yaşattıkları din ve mezhep ayrımcılığına sebebiyet vermekte, temel eğitim amacına aykırı şekilde ruh ve duygu bakımından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe sahip olmalarını engellemektedir." CİHAN