Yazılı açıklama yapan Esendir, "Karaca'nın 100 gündür Silivri'de tutulması ve Baransu gibi cesur gazetecilerin tutuklanarak hapse atılması bir aymazlık örneğidir." dedi.
"Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın haksız ve hukuksuz olarak 100 gündür Silivri'de hapiste tutulması, gazetecilik mesleğine yapılmış en büyük baskıdır. 4 yıl önce oynamış bir dizinin senaryosunda geçen konuşma bahane yapılarak ‘terör örgütü kurmak ve idareyi değiştirmek’ iddiasıyla tutuklanması kabul edilemez.
İranlı Reza Sarraf merkezli, bakanların ve çocuklarının karıştığı büyük yolsuzluk ve hırsızlık iddialarını haberleştiren gazetecilere verilen açıkça bir gözdağıdır. Mesleğe yapılmış bir sansürdür.
Aynı şekilde Balyoz davasının esasını oluşturan belgeleri savcılığa ileten gazeteci Mehmet Baransu'nun tutuklanarak hapse atılması, iktidarın adeta akıl tutulmasına uğradığını göstermektedir. Hükümetine darbe planlayanlarla yolsuzlukları kapatma pahasına işbirliği yaparak, Karaca'nın 100 gündür Silivri'de tutulması ve Baransu gibi cesur gazetecilerin tutuklanarak hapse atılması bir aymazlık örneğidir. Avukatların kanuni itiraz dilekçelerine mahkemelerin dosyaya bakmadan reddetmeleri siyasi baskıların ne kadar şiddetli olduğunun bir göstergesidir.
AB ve ABD başta olmak üzere uluslararası kuruluşlardan gelen tepkiler bile dikkate alınmamaktadır. Hükümet tarafından çeşitli iftiralarla savunma yapması, iktidarın akıl tutulmasının çok fazla olduğunu göstermektedir. Halbuki uluslararası kuruluşlar, 17-25 Aralık sonrası Türkiye'nin AB idealinden uzaklaşılması, anayasaya aykırı ve hukuku çiğneyen kanunların çıkarılması, polis teşkilatını alt üst eden haksız tutuklamalar, sosyal medya yasakları, yazılı ve görsel medyaya yapılan anti demokratik uygulamalar sebebiyle tepkilerini dile getirmektedir.
Özellikle Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın tutuklanması, Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı'nın 4 gün gözaltında tutulması ve gazeteci Mehmet Baransu'nun tutuklanması bardağı taşırmıştır. Dünya bu olaylar karşısında sert tepkiler vermiştir. İktidarda bu demokratik tepkileri bile anlayamayacak bir basiret bağlanması söz konusudur. Bir an önce yanlışlardan dönülmesini ümit ediyor ve tutuklu gazetecilerin serbest bırakılmasını arzu ediyoruz."
CİHAN
