Deniz Seki’nin 6 yıl 3 aylık hapis cezasıyla ilgili onama kararı, 30 Mayıs 2014’te verildi. Narkotik polisi aynı gün Seki’yi tutuklamak için harekete geçti, ancak ünlü şarkıcı hiçbir yerde bulunamadı. Seki’nin cep telefonu ve banka kartı kullanmayı bıraktığı, yakınlarıyla da irtibata geçmediği ortaya çıktı. Yunanistan’a kaçtığı iddiası basında yer alsa da, emniyet şarkıcının yasal ya da yasıdışı yollarda yurtdışına çıktığına yönelik bulguya ulaşılamadığını bildirdi. Emniyet cephesinde bunlar yaşanırken, avukatları şubat ayında hastaneden alınan Seki’nin sağlık durumuna ilişkin bir raporu savcılığa sundu. Raporda kadın hastalıkları nedeniyle Seki’nin kanser riski bulunduğu yönünde tespitler yer alıyordu. Avukatları bu raporla infazın ertelenmesini talep etti. 

İstanbul İnfaz Savcılığı ise Deniz Seki’nin sağlık durumuna ilişkin belgeleri ve infazın durdurulmasına ilişkin talebinin yer aldığı dilekçeyi Adli Tıp Kurumu’na gönderdi, şarkıcı hakkında bir rapor hazırlanmasını ve bu raporun savcılığa ulaştırılmasını talep etti. Eğer Adli Tıp Kurumu, belgeleri yeterli bularak “Cezaevinde kalması hayatı tehlike oluşturur” derse, Seki’nin infazının ertelenmesi yönünde karar verilebilecek. Ancak “Bu belgeler üzerinden rapor hazırlamamız mümkün değil, kendisinin gelmesi gerekir” derse, Seki teslim olduğu anda Adli Tıp’a sevk edilecek ve sağlık durumuna ilişkin rapor ondan sonra hazırlanacak. 

37 gün önce kayıplara karışan Deniz Seki’nin bulunabileceği yeni bir adres tespit edildi. Ancak daha önce 12 yerde arama yapan polis, bu yeni adresten de eli boş döndü.