Zaman gazetesinin iftar programına katıldığını belirten Şahin Alpay, programda konuşan Ekrem Dumanlı'nın, Erdoğan hükümetinin özel olarak Zaman’a yönelik tehdit ve baskılarından örnekler verdiğini belirtti.
Dumanlı'nın, Başbakan’ın hemen bütün yazarların işlerine son verilmesi talebiyle karşılaştığı olayını açıkladığını ifade eden Alpay, "Bu baskılara rağmen Zaman’ın dimdik ayakta olduğunu, tirajında ciddi bir kayıp yaşanmadığını anlattı; gazetenin temel hakları, özgürlükleri ve demokrasiyi daha büyük bir kararlılıkla savunmaya devam edeceğini vurguladı." diye konuştu..
İşte Şahin Alpay'ın yazısından ilgili bölüm:
"Geçen hafta gazetemizin yazı işleri çalışanlarına ve yazarlarına yaptığı iftar davetine katıldım.
Davet, çalışanlar arasında görüş teatisi açısından iyi bir vesile oldu. Genel yayın müdürümüz Ekrem Dumanlı, iftar sonrası bir konuşma yaptı. Bu konuşmada, olağanüstü sıkıntılı bir dönemden geçildiğinin altını çizdi. Erdoğan hükümetinin özel olarak Zaman’a yönelik tehdit ve baskılarından örnekler verdi. Başbakan’ın hemen bütün yazarların işlerine son verilmesi talebiyle karşılaştığını aktardı. Bu baskılara rağmen Zaman’ın dimdik ayakta olduğunu, tirajında ciddi bir kayıp yaşanmadığını anlattı; gazetenin temel hakları, özgürlükleri ve demokrasiyi daha büyük bir kararlılıkla savunmaya devam edeceğini vurguladı.
Ben de söz aldım ve şunları söyledim: Türkiye demokrasisinin olağanüstü sıkıntılı bir dönemden geçtiği doğru. Zira bugüne kadar Türkiye’de temel hak ve özgürlükler için mücadele esas olarak askeri vesayete, orduya dayanan yönetimlere karşı verildi. Bu mücadele şimdi ilk kez seçimle gelmiş, halka dayanan bir yönetimin keyfileşmesi ve otoriterleşmesine karşı veriliyor. Evet, 1950’lerin sonlarına doğru Demokrat Parti yönetimi de keyfiliğe ve otoriterleşmeye, toplumu kutuplaştırmaya yönelmişti. Ama toplum bu gidişin büyük sakıncalarının bilincine varmadan DP yönetimi, askeri-bürokratik vesayeti anayasaya sokan bir askeri darbeyle devrildi. Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşlarının idam edilmeleri vicdanları sızlattı; biraz da bu yüzden DP’nin yanlışları toplum tarafından anlaşılamadı."