Bugün Tv'de program sunan Erkan Akkuş, mutfaktaki hünerlerini Yeşil Elma programında sergiledi. Son dönemlerde medyanın durumu hakkında da konuşan Akkuş, "Meslek hayatımın en zor günlerini yaşıyorum. Son zamanlarda birkaç yılda yaşadığımız yıpranmayı birkaç ayda yaşıyoruz." dedi. 

Erkan Akkuş gazetecilik mesleğine nasıl karar verdiğini de anlattı; "Yıllar önce babamla birlikte TRT'yi izlerdik. TRT muhabiri Bonn'dan bildirirdi. Babam da bana 'bir gün benim oğlum da bir gün Bonn'dan bildirecek' dedi. Aradan uzun yıllar geçti, iletişim fakültesini bitirdim ve haberciliğe başladım. Helsinki'ye gittim, canlı bağlantı yapılacaktı. Jülide Ateş'e 'Erkan Akkuş Helsinki'den bildiriyor' diye anons yapmasını rica ettim. O da sağ olusun bağlanırken 'Erkan Akkuş Helsinki'den bildiriyor' dedi. İlk canlı yayınımda babamın ve benim hayalim gerçekleşmiş oldu." dedi. 

Mesleğini isteyerek ve severek yaptığını belirten Akkuş, medyanın zaman zaman taraftarlığa kayabildiğini ama hiç bir zaman bugünkü kadar pespaye olmadığın söyledi. Son süreçte nasıl siyasetçi olunmadığını, nasıl hukukçu olunmayacağını, nasıl haberci olunmayacağını herkesin çok iyi öğrendiğini ifade eden Akkuş, "Bu dönemin en kötü yanı da yapılanları kimsenin açıklayamaması. Sadece bizler değil, bu olaylara neden olanlar da bir açıklama yapamıyor." diye konuştu. 

Ekran yüzü olmanın birtakım zorlukları olduğunu ifade eden Akkuş konuşmasına şöyle devam etti; "Sosyal medya, konuğunuz, görüşünüz arasında bir denge kurmamız gerekiyor. Elbette bizim de görüşümüz olabiliyor, bunu ifade etmekte bir problem yok. Ancak karşıt görüşlü olanları incitmemek gerek. Bazen havuz medyası diye adlandırılan medyadaki meslektaşlarımı görüyor ve ilk defa mesleğimden utanıyorum. Medya böyle bir süreci ilk defa yaşıyor, umarım bir daha da yaşamaz."