2013’te elektrik faturalarından 800 milyon TL’lik kaynağın aktarılmasını değerlendiren RTÜK Üyesi Ali Öztunç, kurumun toplumun sadece bir kısmına hitap eden yayınlar yapmasına tepkili: “TRT sadece AK Partilinin değil, CHP’linin, MHP’linin, BDP’linin, Alevi’nin, Ermeni’nin, yani tüm vatandaşların ödediği paralarla ayakta duruyor ama sadece AK Parti’nin istediği yayınları yapıyor. Kurum Cumhuriyetin hiçbir döneminde olmadığı kadar ‘iktidarın borazanı’ haline geldi.” RTÜK üyelerinden Esat Çıplak da “Tüm görüşlere yer vermesi gerekirken sadece hükümetin borazanı haline gelmesi kabul edilemez.” diyor.
Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT), ‘Devlet adına radyo ve televizyon yayınlarını gerçekleştirmek amacıyla’, 1 Mayıs 1964’te kurulmuş. 1972’deki anayasa değişiklikleri ile “tarafsız bir kamu iktisadi kuruluş” olarak tanımlanmış. Vatandaşların vergileriyle yayın hayatına devam etse de son dönemdeki yayınları iktidarın sesi gibi. Yine iktidarın düşmanlık beslediği her kesime yönelik yanlı yayınları da devam ediyor. Son yerel seçimler ile cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iktidara ayrılan sürelerin muhalefeti katbekat geçmesi, gazetecilerin tutuklandığı süreçte sosyal medyaya açtığı başlıklar bu yanlı yayınların örneklerinden. TRT ile ilgili tartışılan konulardan biri de bir yılda elektrik faturalarından 800 milyon TL’lik kaynak aktarılması. RTÜK Üyesi Ali Öztunç, TRT’nin elektrik faturalarından kaynak sağlayan bir devlet kurumu olduğunu ancak toplumun sadece bir kısmına hitap eden yayınlar yaptığına işaret ediyor. RTÜK üyelerinden Esat Çıplak da kurumun son yıllarda geldiği noktayı ‘iktidar borazanlığı’ olarak değerlendiriyor.
Kurumun seçim dönemlerinde yaptığı yayın sürelerini ortaya çıkaran isimlerden olan RTÜK Üyesi Ali Öztunç, TRT’nin iktidar yanlısı hale gelmesi ile ilgili somut örnekler veriyor. Öztunç, “TRT sadece AK Partilinin değil, CHP’linin, MHP’linin, BDP’linin, Alevi’nin, Ermeni’nin, yani tüm vatandaşların ödediği paralarla ayakta duruyor ama sadece AK Parti’nin istediği yayınları yapıyor. Milyonlarca Alevi TRT’ye katkı payı ödüyor ama Alevilere dönük, tek bir yayın bile yapılmıyor. Oysa TRT’nin herkese eşit davranması, tarafsız olması gerekiyor.” diyor. Kurumun şu an itibarıyla Cumhuriyet’in hiçbir döneminde olmadığı kadar ‘iktidarın borazanı’ haline geldiğini belirten Öztunç, “Bu söylediklerime ispat mı aranıyor; işte seçim döneminde iktidara ve muhalefete ayrılan yayın süreleri, işte YSK’nın seçim dönemindeki yanlı yayınları sebebi ile TRT’ye verdiği cezalar... İşte Alevilerin, Ermenilerin, Rumların, gayrimüslimlerin vergilerine rağmen onlara hiç yer ayrılmaması… Bunlar hepsi somut örneklerdir TRT’nin yanlı tutumuna dair.” diye konuşuyor. TRT’nin tamamen partizanca bir yayıncılık sergilediğine dikkat çeken Esat Çıplak da, “İnsanların tarafsız, haber alma hakkını TRT ortadan kaldıramaz. Tüm görüşlere yer vermesi gerekirken sadece hükümetin borazanı haline gelmesi kabul edilemez.” değerlendirmesini yapıyor. Çıplak, “Elektrik faturaları ile bandrollerden gelir elde eden, vergimizi alan TRT, binlerce personeli olmasına rağmen tüm yapımlarını hâlâ dışarıdan almaktadır. İçeride çalıştırılan binlerce kişi var ama dışarıdan milyonlarca liraya yapım alınıyor.” ifadelerini kullanıyor.
