Türkiye bugün devlet eliyle büyük bir ayıba imza attı. Çalışma ve oturma izni bulunan ve Today’s Zaman’da gazetecilik yapan Azerbaycan vatandaşı Mahir Zeynalov, sadece attığı tweet’ler sebebiyle sınırdışı edildi. 

Today’s Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş, 3. Dünya ülkesi refleksini andıran skandal kararı Samanyolu Haber’e değerlendirdi.

Kararı kınayan Keneş, kasa kasa paralarla, kamu ihalesinin verilmesi karşılığı ile elde edilen kaynaklarla ve havuzlarla medya mühendisliğine soyunan iktidarın, makro düzeydeki medya patronluğuyla yetinmeyip, mikro düzeydeki muhabirlere kadar intikamcı duygularla musallat olduğunu ifade etti.

Gazeteci Keneş, yaşanan olayda yargı sürecinin beklenmediğini, belirli bir mekanizmanın harekete geçirilerek  'hukuki bir prosedür olarak işletilmesi mümkün olmayan kararların alındığını' belirtti. 

Dünyanın o eski dünya olmadığını, globalleştiğini ifade eden Keneş, ‘baskıcı otoriter, sansürcü, kişi hak ve özgürlüklerini hiçe sayan anlayışlar geride kaldı, kaldı ki Mahir Zeynalov’un attığı tweetlerdeki haber, zaten Türk medyasında sayfalarca yazıldı’’ dedi. Burada bir algı operasyonu ve lince tabi tutuldukları tespitinde bulunan Today’s Zaman Genel Yönetmeni, Türk medyasında var olan haberleri, kendileri haber yaptıkları zaman başka bir kategoriye alındıklarını ve böylece kamuoyunda farklı bir algı oluşturulmak istendiğinin altını çizdi.

Gazeteci Bülent Keneş, yaşanan garabetlerin, kanalların alt yazılarına karışacak kadar devam ettiğini ifade ederek, ‘’Biz bunları yazmasak ne olacak? CNN, BBC, uluslararası örgütler bunları görmüyor mu?’’ diye sordu. Basın hak ve özgürlüğü ile insan hakları konularında faaliyet gösteren bütün kurumların Zeynalov’un sınır dışı edilişini gündemine aldığını belirten Keneş, ‘’Kuzey Kore gibi hareket eden iktidarın eylemlerine millet inanmayacaktır’’ şeklinde konuştu.

Bülent Keneş, yapılan hukuksuzluğun yalnızca Mahir Zeynalov’a yapılmadığına dikkat çekerek, ülkede faaliyet gösteren gazetecilerin kendisini arayarak,  'bu sadece Mahir Zeynalov’a yönelik bir hareket değil, bu tüm uluslararası gazeteciliğe yönelik bir gözdağıdır' dediğini  de sözlerine ekledi.