Dünyanın pek çok ülkesine giderek oradaki farklı insanları, yaşantıları, kültürleri ekrana taşıyan Ayna Programı'nın sevilen sunucusu Saim Orhan, Aykırı Sorular'da, yaptığı işin güzelliği ve zorluğundan, başından geçen ilginç olaylara kadar pek çok anısını anlattı.
Farklı coğrafyalara giderek, orada okullar açan fedakar insanların ülkemize ne denli katkılar sunduğuna değinen Orhan, "O topraklarda şimdiye kadar tanınmayan ve bilinmeyen bir Türkiye vardı. Gana'ya gittik oradaki yetkililerle görüşüyorduk, daha 15-20 yıl öncesinde gittiğimizde Türkiye denilince garip garip yüzümüze bakıyorlardı. Gittiğimiz ölçüde varız. Türkiye'nin tanıtımı dünyada çok önemli. Mesele Türkiye adına lobi oluşturma meselesi. Hangi kesimden olursa olsun yeter ki o topraklara gidelim. Çünkü daha düne kadar bu insanlar Afrikalısı, Perulusu, Güney Amerikalısı, İngiliz'i tanıyordu, Alman'ı tanıyordu, Fransız'ı tanıyordu. Türkiye yoktu bunların arasında." Diye konuştu.
Enver Aysever'in "Hiç bizim hakkımızda fikri olmayan devletten söz edelim, oraya gitti arkadaşlar. Orada bir algı oluşacak. Orada arkadaşlar Türkiye'yi bir müslüman ülke olarak mı, demokrat ülke olarak mı, özgürlükler ülkesi olarak mı, laik ülke olarak mı.. Türkiye denince ilk akla yerleştirilen ne oluyor?" sorusuna Saim Orhan; "Bu saydıklarınızın hepsini düşünüyorlar. Müspet manada bu saydıklarınızın hepsi var. Çünkü bizim arkadaşlarımızın hepsi Türkiye'yi her yönüyle orada anlatıyorlar. Ay Yıldızlı bayrağımızın dalgalandığı, İstiklal Marşı'mızın öğretildiği ve güzelliklerin yaşandığı... Mesela düşünün ki Hiçbir beyaz daha orada bir Afrikalı'nın başını okşamamış. 60 milyon Afrikalı köleleştirilmiş. Diğer beyazlar hep gelmişler sömürmüşler. Bize siz diğer beyazlardan farklısınız, siz gelip bize ve çocuklarımıza sahip çıktınız diyorlar." Şeklinde cevap verdi.
Saim Orhan'ın ekrandaki komik anlarını da hatırlaran Aysever "Mesela bir yemek yiyorsunuz yüzünüz ekşiyor ama sonra çok lezzetliydi diyorsunuz." deyince Orhan da gülerek, "Hakikaten yemek yeme çok zor bir durum. Biz nasıl misafirlerimizi ağırlarken en güzel şeylerimizi ikram ediyoruz. Onlar da ellerinde buldukları en güzel şeyleri ikram etmeye çalışıyorlar. Mesela Filipinlerden dönüyorduk. Pirinç tarlasında böcekleri toplayan insanları gördük. O böcekleri yıkadılar. Bir kazana yağ koyup canlı canlı kavurdular. Bu onların bir kültürü. 5 dakikada koca tencere bitti. Bana da bir tabak böcek ayırmışlar. Sağolun ben tokum dedim." diyerek cevapladı