Yeniçağ yazarı Ahmet Takan, 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimleri gecesi Bülent Arınç'ın TRT haberleri'>TRT'de verdiği röportajı köşesine taşıdı.
Yeniçağ yazarı Takan, "Bülent Arınç’ın, seçim gecesi TRT ekranlarında, kendisinin ayarladığı röportajda karşısındaki muhabire yalvarır pozisyona düştüğünü" söyledi.
İşte Ahmet Takan'ın bugünkü yazısının ilgili bölümü...
Hani, eski alışkanlıklardan dolayı 10 Ağustos gecesi TRT, en tarafsız sonuçları verir gafletine düşüp kumandayı oraya ayarladıysanız herhalde gözünüzden kaçmamıştır. Bülent Arınç’ın, seçim gecesi TRT ekranlarında, karşısındaki muhabire yalvarır pozisyona düştüğünü.. Muhabir “kısa kes” modunda, Arınç ise biraz daha konuşmak için acınası hamleler yapıyordu. Bu çok üzücü ahvali biraz araştırınca daha ilginç bir durum ortaya çıktı.
Meğerse; Seçim gecesi Arınç’ı yayına çıkarmak için talep TRT’den gitmemiş. Arınç arayıp, canlı yayına çıkmak istediğini söylemiş. Röportaj ayarlanmış. Zaten Arınç da twit atıp röportajın saatini duyurmuştu.
Ama sonrasında TRT Haber yönetimi yayın akışı, yoğunluk vs. gibi basit nedenlerle röportajı iptal etmek istemiş. Arınç, ısrarcı olunca röportaj planlandığı gibi saat 22:32’de başlıyor.
Arınç konuşmaya başladıktan kısa bir süre sonra muhabir, “Başbakan balkona çıkacak son sorum” diyor. Arınç “Acele etme. Daha konuşacaklarımız var” diye karşılık veriyor.
Muhabir, Arınç’ın bu çıkışı karşısında bir soru daha soruyor. Arınç, birkaç dakika daha konuşuyor. 22:41’de yani röportajın 9. dakikasında muhabir “Başbakan balkona çıkıyor, kulağıma arkadaşlar söyledi” diyerek yayını kesiyor.
Ama Başbakan, yayının kesildiği anda balkonda yok. Erdoğan, Arınç’ın yayınının kesilmesinden yarım saat sonra balkona çıkıyor.
Ne kadar acıklı değil mi!..
Biz de yaptık bir zamanlar bu işi. Bir Başbakan yardımcısını güncel-sıcak konu üzerinde canlı yayına aldığınız zaman ortalama makul süre, 20-30 dakikadır.
Yani; TRT, Arınç’ı 10 Ağustos gecesi resmen başından defetti.
Üstelik, Erdoğan, balkona çıktığında uzun bir selamlaşma ve tezahürat kısmı oluyor. O birkaç dakika içinde, balkona çıkış görüntüsü yansıyınca Arınç’ın yayını kesilebilirdi.
Boşuna dememişler;
“Ne oldum deme ne olacağım de” diye..