“Bazen düşünüyorum: Acaba Türkiye’deki insanlar dünyada gerçekleşmekte olan Türk Rönesansının farkında mı? Dünyanın dört bir tarafında bu fedakar insanların, kendi vatandaşlarının neler başardıklarının şuurundalar mı? Doğrusu merak ediyorum...” Diye soruyor Güney Afrikalı bir akil insan. Yeşeren Ümitler belgeseli de işte bu sorulara cevap bulmaya çalışıyor. Gidilen ülkelerde neler yapılabileceğini, insanlara nasıl yardım edilebileceğini gösteriyor. Yıllar sonra anlatmak kolay. Ancak anlatılanları yaşamak zor. İşte yaşanan her şeyi o anın kahramanları, yeniden yaşarcasına dile getiriyorlar. Belgesel, biz görevimizi yaptık diye geri çekilen alçak gönüllü insanların dünyasını yansıtıyor aslında. Bu okullarda nasıl bir eğitim veriliyor ki öğrenciler gelecek adına ülkeleri için bir ümit olabiliyorlar? Bu soruyu öğretmenler hal diliyle anlatırken, veliler, kanaat önderleri, bilim adamları ve öğrenciler de vefa ve minnetle duygularını aktarıyorlar. Bir siyah inci ya da ümitlerin ta kendisi, okulların dünyadaki varlığını barış ve ülkeler arasındaki bağların güçlenmesi ile özdeşleştirirken, Yeşeren Ümitler belgeseli bunun nasıl gerçekleşebileceğini gösteriyor. Güney Afrika’nın en güzel şehirlerinden birisi olan Port Elizabeth’teki okulun açılış hikayesi, Bir öğrencinin başından geçen enteresan hadiseler, eğitim sevdalılarının neden Güney Afrika’da olmaları gerektiği, nasıl bir görevi yerine getirdikleri ve hali hazırda hangi sivil toplum kuruluşları ile yer aldıkları gibi ayrıntılar da bu bölümde yer alıyor. Her dinden, her renkten insanın olduğu, demokrasinin en uç noktasına kadar yaşandığı Güney Afrika belgeseli, son bölümüyle Pazar sabahı saat 10.00 da Mehtap Tv de farklı bir anlatımla ekrana geliyor.
@yeserenumitler