Gazeteci Mehmet Baransu, Adana'da bir yerel gazeteye verdiği röportajda MİT Müsteşarı Hakan Fidan'la ilgili ifadeleri dolayısı ile 11 ay 20 gün hapis cezasına mahkum edildi. Davada gazetenin imtiyaz sahibi Taner Talaş da aynı cezaya çarptırıldı.
Bu davada tutuksuz yargılanan gazeteciler Mehmet Baransu ve Taner Talaş, Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde karar duruşmasına çıktı. Duruşmaya, başka suçtan tutuklu bulunduğu Silivri Kapalı Cezaevi'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılan Baransu, olay tarihinde bir ödül töreni için Adana'ya davet edildiğini belirtti. Baransu, Gazeteci Taner Talaş'ın gündeme ilişkin sorularını cevapladığını hatırlattı. Hakan Fidan ile ilgili sorulan soruya cevap verdiğini ifade eden Baransu, savunmasında, şunları söyledi:
"Yakın dönemlerde Hakan Fidan için yurt içi ve dışında bir çok yazı çıkmıştı. Özellikle İtalya'da yayınlanan Coliare Dellasera ve Amerika'da çıkan Wold Street Jornel gazeteleri ile Türkiye'de Hürriyet ve Milliyet'te Hakan Fidan ile ilgili değişik yazılar vardı. Yine Hizbullah operasyonunda ele geçirilen bir belgede Metin Fidan isimli göbek adlı birinden bahsediliyordu.
Türkiye'de yakın dönemde yapılan Tevhit Selam örgütü ile ilgili bu operasyonun açığa çıkması nedeni ile bir çok İran ajanının yurt dışına kaçması, burada Hakan Fidan'ın bu ajanlardan biri ile telefon görüşmesinin ortaya çıkması, yasal dayanağı olmadan terör örgütü yetkilileri ile Hakan Fidan gözetiminde yapılan görüşmeler birlikte değerlendirildiğinde ben bu iddiaya ilişkin olarak röportajda fikirlerimi açıkladım. Hakan Fidan'a bir isnat ile hakaret kastım yoktur. Hakaret suçunun olması için somut olgulara dayalı isnatların olması gerekir. Diğer taraftan burada Hakan Fidan'ı terör örgütlerine hedef gösterme iddiası yönünde ise bu suçun oluşamayacağı; zira Hakan Fidan'ın bu ülkenin bir kurumunun başında olduğu, bunun açık kimliğini ve görevini herkesin bildiği, öz geçmişinin İnternette olduğu ortadadır. Bu suçun oluşması için açık kimliği, adresi beli olmayan ve terörle uğraşan istihbarat yada güvenlik görevlilerinin kimliğinin açıklanması, fotoğrafının yayınlanması gerekir. Zaten mahkemenizde bu suçun oluşmayacağı yönünde karşı görevsizlik kararı vermiştir."
Birleşen Asliye Ceza Mahkemesi'nde alınan ifadesi okunan Baransu, mahkemenin sorması üzerine, "MİT beni yasa dışı bir şekilde dinleyip takip ettirmiştir. Bu anlamda aramızda bir hukuksal husumet vardır. Ben bu olayda Fidan'a hakaret etmedim. MİT'in ben ve bazı gazetecileri yasa dışı dinlemiş olması nedeniyle MİT hakkındaki şikayetimiz şu anda Danıştay'dadır. Anayasa Mahkemesi lehimize karar vermiştir. Hakan Fidan'ın işini layığı ile yapmadığını düşünüyorum. Bu başka bir şeydir." diye konuştu.
Taner Talaş'ın avukatı Yusuf Özer ise iddia edilen suçun unsurlarının oluşmadığını kaydetti. Özer, "Terör örgütünü hedef göstermek için aleni olarak da doğrudan terör örgütlerinin hedef gösterilmesi gerekir. Beraatını talep ediyoruz. Müvekkil, Mehmet Baransu ile yaptığı röportajı yayınlamıştır. Bu bir gazetecilik ve bilgilendirme faaliyetidir. Hakaret suçunun unsurları oluşmamıştır." şeklinde savunma yaptı.
Baransu, son sözünde ise Anayasa Mahkemesi'nin kararlarında Avrupa İhsan Hakları Mahkemesi'ne atıfta bulunulduğuna dikkat çekerek, "Basın ve ifade özgürlüğüne vurgular yapılmıştır. Gazetecilik, yasama, yürütme, yargıdan sonra halkı bilgilendirme açısından önemli bir kurumdur. Olayın bu bağlamda değerlendirilip hakaret kastım olmadığından beraatıma karar verilmesini talep ediyorum." dedi.
Yargılama sonunda Baransu ve Talaş'ı "Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret" suçundan 11'er ay 20'şer gün hapis cezasına mahkum eden mahkeme heyeti, 2 gazeteciyi "Terör ile mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme" suçundan ise yasal unsurlar oluşmadığı için ayrı ayrı beraatlerine karar verdi. CİHAN