Geçtiğimiz günlerde Zaman gazetesinin Ankara bürosundan Tuğba Mezararkalı aradı. Gazetelerin Ankara temsilcilerine “Cumhurbaşkanı uçağına binmiş olsaydınız ne sorardınız?” şeklinde bir çalışma yaptıklarını söyledi. Bizden de soru istedi. Biz de 10 soru hazırlayıp gönderdik. Gazetede geçtiğimiz Pazar günü (8.3.2015) “O uçakta sorulamayan 25 soru” başlığıyla tam sayfa bir haber yayınladı. Haberde, Cumhuriyet, Bugün, Millî Gazete, Taraf, Yeniçağ, Zaman, Samanyolu ve Bugün televizyonlarının ve Yeni Asya temsilcileri uçakta olsalardı neler soracakları aktardılar. Habere http://www.zaman.com.tr/pazar_o-ucakta-sorulamayan-sorular_2281954.html adresinden ulaşabilirsiniz.
Haberde sayfayı sığmadığı için 10 sorumuzdan ancak dördü yer almıştı.
(...)
Bizi şaşırtan bu soruların birilerini rahatsız etmesi oldu... Neden rahatsız oldular onu da anlamış değilim! Çünkü sorularda rahatsız edecek bir durum olmadığını düşünüyoruz.
Biz Cumhurbaşkanına sorduk, akredite olan ve uçaktan inmeyenlerden ses geldi. Buradan (Bari soruları da siz cevaplayın da, cumhurbaşkanını zahmetten kurtarın’ diyesimiz var.)
Rahatsız olanlardan birisi Yeni Akit Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Hasan Karakaya olmuş. Başta yazarın bu konuda yazdığı çirkin yazıyı ayıplıyor, kınıyorum. Burada cevap vermeye bile gerek duymuyorum. Kendisine yakışanı yazmış. Üslûbu zaten sorunlu olan Karakaya’dan da bu beklenirdi zaten. Özür bekliyorum. Biz üslûbumuzu muhafaza ediyoruz.