Hükümet Borsa İstanbul’a yabancı girişi bekliyor ancak tablo çıkışa işaret ediyor.

Seçim sonrasında yabancı sıcak para çekmek üzere ekonomi politikasını ve ekibini değiştiren hükümet, haziran ve temmuz aylarındaki girişlerin ardından son üç ayda net çıkışla karşı karşıya kaldı.

Seçimlerin ardından 29 Mayıs-4 Ağustos arasındaki 10 haftada 1 milyar 876 milyon dolarlık net giriş kaydedilen Borsa İstanbul’da, sonraki 11 haftada nette 846 milyon dolarlık çıkış oldu.

Böylece seçim sonrasındaki 21 haftada borsaya nette sadece 1 milyar 30 milyon dolarlık yabancı girişi kaydedilmiş oldu. Yılbaşından bu yana ise borsada nette 519 milyon dolarlık yabancı çıkışı görüldü.

Seçim sonrasındaki 21 haftada yabancının TL cinsi Hazine tahvillerinde net alımı da 526 milyon dolar oldu. Yılbaşından bu yana bu kalemde yabancı girişi nette 483 milyon dolar oldu.

Seçim öncesinde uygulanan faiz ve kur politikası yabancı sıcak parada çıkışa ve cari açıkta rekor artışa neden olurken Türkiye bir ödemeler dengesi krizinin eşiğine gelmişti.

Seçim sonrasında tarihi bir U dönüşüne imza atan hükümet, ekonomi yönetimini değiştirmişti.

Hafize Gaye Erkan başkanlığındaki Merkez Bankası beş ayda politika faizini yüzde 8,5’ten yüzde 35’e yükseltirken, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de yabancı yatırımcıları ikna etmek üzere ABD, İngiltere, Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Fransa ve Fas’ta görüşmeler yapmıştı.

Faiz artışlarına ve kısıtlayıcı tedbirlerin büyük bölümünün kaldırılmasına rağmen Türkiye'ye yabancı sıcak para girişinin henüz başlamaması piyasada soru işaretlerine neden oluyor.

TCMB’nin politika faizinde artış kararları ve bankaları tahvil alımına zorlayan tedbirlerin önemli bölümünü kaldırması sonrasında TL tahvil faizleri hızla artarken, yabancının tahvil alımı için faizde hangi seviyeyi bekledikleri sorusunun yanıtı aranıyor.

ABD'nin önde gelen bankalarından JPMorgan, Türk tahvillerinde alıma geçmeyi değerlendirmek için bekledikleri faiz seviyelerini 27 Ekim’deki raporunda açıkladı.

Bankanın stratejistlerinin imzasıyla yayımlanan raporda, 10 yıllık TL cinsi Hazine tahvilinin adil faiz değerinin yaklaşık yüzde 35,7 olduğu, bu seviyeyi görene kadar beklemede kalınacağı belirtildi.

Seçim öncesinde bankaları tahvil alımına zorlayan düzenlemelerin etkisiyle yüzde 7'ye kadar gerileyen 10 yıllık Hazine tahvili faizi, bugün yüzde 29'u aşarak rekor kırdı.

Bloomberg'den Kerim Karakaya'nın aktardığına göre, JPMorgan raporunda, “Tahvil faizleri yükselmeye devam ediyor ancak alıma geçiş için daha fazla düzeltme gerektiğini düşünüyoruz” denildi.

2013 yılında 70 milyar doların üzerinde olan yabancıların elindeki Hazine tahvili stoku, bugün itibarıyla 1,1 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. Hem yabancının yıllara yayılan çıkışı hem de TL'deki sert değer kayıpları, yabancıların elindeki tahvillerin stokunu düşürdü.

Tahvil piyasasına dönük doğrudan ve dolaylı müdahaleler ve tahvil faizlerinin yapay olarak düşmesi de, yabancıların kaçışında etkili oldu.

Seçim sonrasında iş başına gelen yeni ekonomi yönetimi, bankaları tahvil alımına zorlayan düzenlemeleri kademeli olarak kaldırma yoluna girdi.

Raporda, TL'nin ucuz ve rekabetçi olduğu, ek bir değer kaybına gerek olmadığı da belirtildi.