Takan'ın yazısından ilgili bölüm.
Gerçekten "dost ateşi" mi?..
Mehmetçikler, El Bab'da Rus uçakları tarafından "kazaen" mi vurulup şehit düştü?.. Dünkü yazımızın sonuna koyduğum notta soru işaretlerini açıkça belirtmiştim. Genelkurmay Başkanlığı'nın yaptığı açıklama, saldırı sırasında yaralanıp Türkiye'ye getirilen kahramanlarımızın yaşadıklarını anlattıklarıyla birbirine uymuyor. Ve hâlâ şu sorular cevap bekliyor;
Böylesine büyük bir olaydan sonra açıklama yapmak için neden yaklaşık 8-9 saat beklenildi?
Rusya'dan gelen "üzüntü", "başsağlığı" açıklamaları neden Moskova'dan değil de Ankara'dan servise konuldu?
İktidar sözcüleri, dün birbirleriyle yarışırcasına "büyük hata", "bütünüyle hata", "dost ateşi" açıklamaları yaparken, Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya Hava Kuvvetleri'nin, Suriye'nin El Bab kasabasında 3 Türk askerinin şehit olmasına yol açan hava operasyonuna ilişkin olarak, "Uçaklarımız, Türk partnerlerimizin verdiği koordinatlara göre hareket etti, orada Türk askerlerinin bulunmaması gerekiyordu" dedi.
"Orada Türk askerlerinin bulunmaması gerekiyordu" sözleri bence her şeyi açık ediyor. Mesaj çok net. Biraz daha açalım;
Kahraman askerlerimiz, El Bab'da Akil Tepesi'ni ele geçirmek için yoğun çatışma içindeyken hava bombardımanına maruz kalıyor. Önceki gün ve dün tekrar tekrar görüştüğüm bölgedeki askeri kaynakların anlattıklarına göre, hava saldırısına uğrayan birliğimiz Tunceli Komando mensupları... PKK'nın korkulu rüyası komandolarımız bombalanıyor.. Hem de Moskova'dan "PKK/YPG terör örgütü değildir" açıklamalarının hemen ertesine denk geliyor. Tekrar soruyorum; "kazaen" mi!..
Gaziantep ve Kilis'e getirilen yaralı askerlerimizle konuşuyorum, "bölgedeki trafikten dolayı biz böyle bir şey yaşayabileceğimizi 2-3 gün öncesinden bekliyorduk" diyorlar. "IŞİD, Suriye rejim güçleri, PKK/YPG iş birliği içinde birliklerimize saldırı düzenliyorlar" diye bilgi veriyorlar. Bölgeden dün görüştüğüm askeri kaynak, "Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında kontrol altına aldığımız Azez-Cerablus hattında vızır vızır Suriye rejim uçaklarının uçmaya başladığını" kaydediyor. Bunlar Rusya'sız ve hatta Amerika'sız mı oluyor?.. Yoksa "kazaen" mi?
Bence, hayır!.. Tarih tekerrür ediyor... Mehmetçik, Arap çöllerinde kahpece arkadan vuruluyor. Çapraz ateşe alındı..
Suriye topraklarında karşı karşıya kaldığımız çok boyutlu kahpeliğin bir başka kesitini de faş etmeye devam edelim. ÖSO'nun içindeki kaypak, kalleş yapıları bu sütundan çok kez yazdım. El Bab'daki son kayıplarımızla ilgili görüştüğüm bir komutan şu bilgiyi aktardı;
"ÖSO içindeki bazı kalleşler yüzünden yaşadığımız sıkıntılar da her geçen gün büyüyor. Halit Dibo'nun (Komutan, Arap asıllı komutan olduğunu söyledi-aht-) WhatsApp'dan kendi özel grubuna attığı mesaj elimize geçti. 'Suriye askerleri; Türk askeri burada 10 şehit vermekle bizim topraklarımıza sahip çıkacaklarını sanıyorlar. Arkadaşlar, mühimmat ve silah depolayın. Önümüzde Türk askeri ile büyük savaş var. Onları topraklarımızdan atacağız' diyor."
Evet!.. Sahadan anlatılan gerçeklerle Ankara'nın bazı kanallarından yapılan "resmi" açıklamalar arasında uçurumlar var..
"Emevi Camii'nde Cuma namazı" hayallerinden nerelere geldik. "Sahaya indik, masada etkinliğimiz arttı" masalları ile daha ne kadar oyalanacağız acaba?..
Ya, ödediğimiz ve daha da ödeyeceğimiz acı bedeller!..
Ahmet Takan