Koalisyon partilerinden Hristiyan Sosyal Birlik CSU’nun Merkel’e yaptığı baskı ve iltica isteyenlerin Almanya’ya girişinin engellemesi yönünde verdiği ültimatomun gölgesinde yapılan zirvede varılan anlaşma Avrupa'ya gelmek isteyen sığınmacıları Avrupa Birliği sınırlarında durdurmayı ve Kuzey Afrika ülkelerinde kurulacak kamplarda bekletmeyi hedefliyor. Buna göre sığınmak isteyenler, kamplarda iltica başvurusunda bulunacak ve ancak başvuru kabul edildikten sonra Avrupa’ya geçebilecek.

Anlaşmanın hayata geçebilmesi için sözkonusu ülkelerle de anlaşma sağlanması gerekiyor. Sekiz saatlik pazarlıklardan sonra üzerinde karar verilen plan, özellikle Akdeniz’i geçmeye çalışırken kurtarılan sığınmacıların üye ülkelerde oluşturulacak “kontrol merkezlerine” gönderilmesini de öngörüyor. Söz konusu merkezlerin yine Kuzey Afrika ülkelerinde, Avrupa’da ise Arnavutluk ve Makedonya’da olacağı tahmin ediliyor. Bu arada Türkiye ile yapılan mülteci anlaşması kapsamında Türkiye'ye ek olarak 3 Milyar Euro ödenmesi için onay çıktı.

Avrupa Birliği'nin son zamanlarda en acil sorunu haline gelen iltica politikasında sabaha doğru varılan uzlaşının mimarı bir kez daha Merkel oldu. CSU’nun baskısı nedeniyle geçen günlerde istifanın ya da koalisyonu bozmanın eşiğine kadar gelen Merkel’in, AB Zirvesi’nde Avusturya, Macaristan ve İtalya başta olmak üzere kendi planlarında direnen ülkelerin liderlerini ikna etmeyi başarması sonrasında, Berlin’deki hükümet krizinin de sona ereceği tahmin ediliyor. Merkel, AB liderlerinin ortak bir metin üzerine anlaşmaya varmasının önemli bir mesaj olduğunu ifade ederek, “Önümüzde yapılacak çok iş var. Atacağımız adımlar konusunda iyimserim. Kararların uygulanması halinde, CSU'nun taleplerinden fazlasını yaşama geçirebileceğiz” dedi.

CDU'nun kardeş partisi olarak bilinen Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) lideri ve İçişleri Bakanı Horst Seehofer, daha önce başka bir AB ülkesinden giriş yapan ve orada kayıtlı bulunan veya belgeleri olmayan sığınmacıların Almanya sınırından geri gönderilmesini Merkel’le ortaklığın devamının koşulu olarak öne sürmüştü. Merkel ise bu öneriye karşı çıkarak, AB çapında bir çözüm bulunmasında ısrar ediyordu. Varılan uzlaşının Seehofer ve CSU tarafından kabul edilmesine kesin gözüyle bakılıyor. Merkel ve Seehofer’in en geç yarın konuyu ele almaları ve tartışmayı sonlandırmaları bekleniyor. Berlin’de yapılan yorumlarda, Merkel’in büyük bir stratejik zafere ulaşarak, başbakanlığını kurtardığı, buna karşılık 2015’den bu yana sürdürdüğü liberal sığınmacı politikalarını da sonlandırdığı belirtiliyor. Sığınmacılara yönelik çalışmalar yapan örgütler ise, AB Zirvesi’nde varılan sonucu AB’nin iltica hakkını fiilen imkansız hale getirmesi olarak eleştiriyorlar.