Merkez Bankası, son dönemde yaşanan döviz kuru hareketlerinin de etkisiyle, enflasyon görünümünde henüz "arzu edilen iyileşmenin" gerçekleşmediğini vurguladı.

Merkez Bankası'nın, geçen hafta kısa vadeli tüm faiz oranlarını sabit tuttuğu Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına ilişkin özetlerde, yılbaşından bu yana belirgin olarak yükselen mevsimsellikten arındırılmış işlenmemiş gıda fiyatlarının Mayıs ayında taze meyve-sebze kaynaklı olarak düştüğüne dikkat çekildi.

Haziran ayına ilişkin göstergeler ürün arzındaki artışla birlikte fiyatlardaki bu düzeltme eğiliminin belirginleşerek sürdüğüne işaret edilen özetlerde, "Kurul, enflasyon görünümünde henüz arzu edilen iyileşmenin gerçekleşmediğini ifade etti" denildi ve şu değerlendirmeye yer verildi:

"Kısa vadede gıda fiyatlarında beklenen kısmi düzeltmenin katkısıyla enflasyonun düşeceği öngörülse de, son dönemde yaşanan döviz kuru hareketleri çekirdek enflasyon eğilimindeki iyileşmeyi geciktirdi. Bu çerçevede, küresel piyasalardaki belirsizlikler ile enerji ve gıda fiyatlarındaki oynaklıklar da dikkate alındığında, para politikasındaki temkinli yaklaşımın sürdürülmesi gerekiyor."  

Mayıs ayında otomotiv sektörü başta olmak üzere yaşanan grevler bu dönemde taşıt ve ana metal sektörlerinde üretim kesintilerine neden olduğuna da işaret edilen özetlerde, "Nitekim Mayıs ayı TİM verileri, anket göstergelerinin aksine, altın hariç ihracatta otomotiv ihracatı kaynaklı belirgin bir düşüşü gösteriyor" denildi.  

İkinci çeyreğe ilişkin mevcut göstergelerin iktisadi faaliyetin özel tüketim talebi kaynaklı olarak ılımlı bir büyüme eğilimi sergilediği de belirtilen PPK özetlerinde, "Öncü veriler mevsimsellikten arındırılmış cari işlemler açığının Mayıs ayında bir miktar artış göstereceğine işaret ediyor. Haziran ayından itibaren ise tüketici  kredilerinin ılımlı eğilimi ve enerji fiyatlarındaki düşük seyrin de katkısıyla cari dengenin tekrar iyileşme eğilimine girebileceği öngörülüyor" denildi.

Son dönemde finansal koşullarda yaşanan kısmi sıkılaşmanın da etkisiyle yılın ikinci yarısında kredi büyümesinin bir miktar yavaşlayacağının da öngörüldüğü vurgulanan özetlerde, "Son dönemde döviz likiditesini, çekirdek yükümlülükleri ve uzun vadeli borçlanmayı destekleyici yönde atılan adımların ekonominin dayanıklılığını artırdığı değerlendirildi. Gerekli görülmesi halinde aynı doğrultuda ilave önlemler alınmaya devam edilebileceği belirtildi" denildi.