Sözcü'den Erdoğan Süzer'in haberine göre, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) tüketici kredileri ve kredi kartı harcamalarını artıracak kararlarının ardından Merkez Bankası da bankaların piyasaya yaklaşık 10 milyar lira daha fazla kredi kullandırmalarını sağlayacak şekilde karşılık oranlarını düşürdü.
Merkez Bankası aldığı yeni bir kararla TL mevduatlarla bankaların hurda altın alımlarına uyguladığı karşılık oranlarını 1'er puan indirdi. Yeni karara göre bankaların tasarruf sahiplerinden vadesiz ve 3 aya kadar vadeyle topladığı mevduatların yüzde 8'i yerine artık yüzde 7'si Merkez Bankası'na karşılık olarak yatırılacak.
Aynı şekilde Merkez Bankası'na yatırılacak karşılık oranı 6 aya kadar vadeli TL mevduatlarda yüzde 5'ten yüzde 4'e, 1 yıla kadar vadeli mevduatlarda yüzde 3'ten yüzde 2'ye 1 yıl ve daha uzun vadeli mevduatlarda ise yüzde 1.5'ten yüzde 1'e çekildi. Ayrıca, TL zorunlu karşılıkların yurtiçi yerleşiklerden toplanan işlenmiş veya hurda altın kaynaklı standart altın cinsinden tesis edilmesi imkânı üst sınırı da yüzde 5'ten yüzde 10'a yükseltildi.
'KREDİ, HARCAMA VE TALEP ENFLASYONU TIRMANDIRACAK'
Zorunlu karşılık yöntemi, bankaların tasarruf sahiplerinden topladığı mevduatın ne kadarının piyasaya kredi olarak kullandırabileceğini belirliyor.
Düzenleme öncesinde bankalar örneğin 3 ay vadeyle topladığı 100 liralık mevduatın 8 lirasını Merkez'e gönderip 92 lirasını piyasaya kredi olarak kullandırabilirken bugünden itibaren artık Merkez'e 7 lira verip geriye kalan 93 lirayı kredi olarak dağıtabilecekler. Böylece vatandaşın daha da borçlandırılmasının önü açılacak.
Bankalarda halen 1 trilyon lira civarında TL mevduat bulunuyor. Karşılık oranı 1 puan indirildiği için Merkez'in hesaplarında bekleyen 10 milyar liranın biraz üzerindeki kaynak bankalar tarafından kredi olarak piyasaya akıtılacak.
Böylece mevduat toplama maliyetleri düşen bankalar daha fazla kredi açtıkları gibi aynı zamanda kredi faiz oranlarını da aşağı çekme imkanı bulacak. Yeni kararla piyasaya girecek 10 milyar lira kredileri, dolayısıyla harcamaları ve talebi, kısmi de olsa artırırken enflasyonu da tırmandıracak.