Meslekdaşlarının tutuklanmasına hukukçuların tepkisi ağır oldu

Hâkimlik mülakatında tutuklanan avukat Umut Kılıç’a yargı camiasından destek yağıyor.

Meslekdaşlarının tutuklanmasına hukukçuların tepkisi ağır oldu

Hâkimlik mülakatında ‘Faşist Erdoğan’ın adamlarısınız’ dediği iddiasıyla tutuklanan avukat Umut Kılıç’a yargı camiasından destek yağıyor. ‘Adalet.org’ sitesinde görüşünü paylaşan bir hâkim, yaşanan vahameti şöyle özetledi: “Aslında yapılanlar avukatı ve sözünü haklı çıkarmış. Başka savunmaya gerek ve ihtiyaç yok.”

Avukat Umut Kılıç’ın hâkimlik mülakatı sırasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla tutuklanmasına hâkim ve savcılar ateş püskürdü. Kılıç, mülakatı yapan heyete ‘Faşist Erdoğan’ın adamlarısınız’ dediği iddia edilmiş ve meslektaşları tarafından tutulan tutanak delil gösterilerek Ankara 4. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından tutuklanmıştı. Yargı mensuplarının kullandığı ‘adalet.org’ sitesinde görüşlerini paylaşan hâkim ve savcılar, sulh ceza hâkimliklerinin ‘Padişahım çok yaşa’ konumuna geldiğini belirtti. Adaletin herkese lazım olduğunu belirten bir hâkim de skandalı, “Aslında yapılanlar avukatı ve sözünü haklı çıkarmış. Başka savunmaya gerek ve ihtiyaç yok.” sözleriyle özetledi. Yargı mensuplarının dile getirdiği tepkiler şöyle:

Hâkim B.A.: Türk yargısının ‘adalet’le imtihanı. Aslında adalet olmazsa ne güzel olacak. Her şey yürütmenin dediği gibi olacak. Hayaldi gerçek oldu. Katkısı olan herkese teşekkürler.

Savcı B.B.:
Şu an mağdur edilen avukat beyin kastı ne olursa olsun sorguya sevk eden savcı ve sulh ceza hâkimi adaletten ve hukukun üstünlüğünden ayrılamaz. Bir vatandaşa özellikle bir avukata karşı yapılan bu işlem hiçbir şekilde mazur görülemez.

Hâkim A.T.: Gözden kaçmaması gereken çok önemli bir husus daha var. TCK’nın madde 299/3, ‘Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanı’nın iznine bağlıdır’. Kovuşturma aşaması için izin şartının getirildiği bir suçtan tutuklama tedbirine başvurulamaz. Bu CMK’nın 100. maddesine açıkça aykırıdır. Kişi hakkında kamu davası açılıp açılmayacağı bir kişinin iznine bağlı olduğu ve henüz bu aşamanın tamamlanmadığı durumda nasıl olur da hürriyet kısıtlanır? Hani olmayacağını ben de biliyorum ama hadi Adalet Bakanı izin vermez ise ne olacak?

Savcı E.K.:
Hukuk askıya alınabilir ancak bir gün yeniden işlemeye devam eder. Tarih tekerrürden ibarettir.

Hâkim A.B.:
Padişahım çok yaşa. Himmetinden, zenginliğinden, cömertliğinden bize de nasip ver. Allah öfkenden ve kininden bizi korusun.

Hâkim M.K.:
Eskiden kamuoyu tepkisine yol açan uygulamalar medyaya yansıdığında çok geçmeden geri adım atılır, sular durulurdu. Artık böyle de olmuyor. Tepkiler olsa da, uygulamada bir sebat söz konusu olmaya, etrafa pek kulak asılmamaya başlandı. ‘Bu böyle olacak, o kadar’ gibi yaklaşım hâkim olmaya başladı ki ben bunu demokrasinin ruhuna uygun bulmuyorum ve toplumda gerilimi artırdığı için sakıncalı da buluyorum aynı zamanda. Yönetenler, yönetilenlere ara sıra, hatta sık sık kulak vermeli. Milli iradeye sadece 4-5 yılda bir, (o da olması gerektiği için zaten) başvurulmamalı.

Hâkim F.K.:
Kovuşturma izni bakanın iznine bağlı olan bir suçta tutuklama kararı vermek kasıt yoksa ağır ihmaldir. Tazminata konu olabilir. İtiraz üzerine kaldırılacağını düşünüyorum.

Hâkim K.Ç:
Allah bu kararı savunmak zorunda kalanlara güç versin. Terazinin ayarı kaçtı, hukuk yoldan çıktı. Ota, çöpe yazıp da bu kararın ne kadar yanlış olduğunu söyleyemeyecek kadar korkak olanlar bu işi yapmasın.
Sulh ceza hâkimlikleri, iktidarın silahsız kuvvetleri oldu

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddia edilen avukat Umut Kılıç’ın ‘delilleri karartma’ ve ‘kaçma’ şüphesini gerekçe göstererek tutuklanmasına diğer tepkiler şu şekilde:

YARSAV Başkanı Murat Arslan:
Son uygulamalar göstermiştir ki; sulh ceza hâkimlikleri ve yeni ağır ceza mahkemeleri ile iktidarın silahsız kuvvetleri oluşturulmuştur. Özellikle dar bir siyasal anlayışın iktidar gücü elde etmesi ve özel nitelikteki bu kurumları kendi çıkarları için kullanması sonucu yönetimi hukuk devleti bağlamından kopararak totalitarizme ve faşizme kaydırmaktadır.

Eskişehir Barosu Başkanı Rıza Öztekin:
Umut Kılıç hakkında dava bile açılmadan tutuklama yerine tutuksuz yargılama yapılabilirdi. Bu karar siyasî ve keyfîdir. Bu olayla açıkça şu millete haykırılıyor; ‘Avukatları bile tutukluyoruz. Sizi de her an tutuklayabiliriz’ diyerek millete mesaj verilmek isteniyor. Bu tablo çok vahim ve tehlikeli.

Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan:
Artık siyasî ayrımcılık, ideolojik ayrımcılık her yerde kendini göstermektedir. Ülkemiz bir dikta rejimine doğru gitmekte. Artık hiçbir kurumun güvenilirliği kalmamış durumda. Bu anlamda meslektaşımızın arkasında olacağız, ona destek vereceğiz. Burada bir intikam alma, öç alma, toplumu korkutma duygusu hâkim. Biz bunun karşısında duracağız, barolar ve avukatlar olarak.

Muğla Barosu Başkanı Cumhur Uzun:
Tutuklama kararı, hukuk dışı bir karar. Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun ruh ve amacına da aykırıdır. Bu hukuk dışı uygulamayı yapanlar hakkında HSYK’ya başvuru da dâhil her türlü yasal işlem gerçekleştirilerek, sonucu tarafımızdan yakinen takip edilecektir.

Hâkim Nuh Hüseyin Köse:
Bir avukatın, suç olup olmadığı bile tartışmalı sözleri nedeniyle, ölçüsüz şekilde tutuklandığı bir ülkede yurttaşın hukuk güvenliği yoktur. Umut Kılıç’ı tutuklamaya götüren süreç, Türkiye’de yargıçlık sınav komisyonlarının siyasal iktidarların etkisinde olduğunun kanıtı gibi.

Avukat Hakları Merkezi Başkanı Hasan Kılıç:
Avukat Umut Kılıç’ın hâkimlik sınavı mülakatında hukuksuzca tutuklanması kabul edilemez.

ZAMAN
<< Önceki Haber Meslekdaşlarının tutuklanmasına hukukçuların tepkisi... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER