Külünk'ün açıklamasından satır başları:
"2025'te ülke ekonomik olarak rahatlamazsa sandığın baskısı artar. Bu koşullarda erken seçime gidilip gidilmeyeceği kararını verecek kişi Sayın Cumhurbaşkanımızın kendisidir. Kendisinin bir liderlik aritmetiği vardır. Hesabını kitabını yapar ona göre kararını verir. Ankara'daki arkadaşlarımız sokak sizin gördüğünüz gibi değil. İstatiksel rakamlar sizi aldatmasın. Milletimizin sofrasının rahatlatılması gerekiyor. Bunu görmeliler. Diğer taraftan da adalet üzerindeki tartışmaların bitirilmesi lazım.
Vatandaş ülkenin en zor anında yükü çekiyor tankın altına yatıyor, ülkenin en zor anında bu ülke daha iyi olsun diye konfor alanından vazgeçebiliyor. Ama Türkiye'de servetin büyük bir kısmını kontrol eden kesim elini taşın altına koymayacak. Servet vergisi dendiğinde hoplayacaklar. İstanbul'da 15 bin TL ile yaşlı bir çiftin geçinebilmesi mümkün mü?
Bir gün evden çıktım, 70 yaşındaki bir hanımefendi beni çevirdi. Elini açıtı fileyi gösterip 'Bak 7 tane armut aldım' dedi. Bir tarafta 7 tane armut alabilen bir hanımefendi, diğer tarafta oturdukları lüks restoran ve kafelerde 5-6-7 kişilik 10 bin TL kahve parası veren şımarıklar. Bu şımarıkların sermaye kaynaklarının bu ülkeye karşı sermaye zorunluluğu vardır.
Biz bütün yükün nüfusun yüzde 50'lik-60'lık kesimine yükleyeceğimize ben de 'Sermaye getirilsin' dedim."