MHP Malatya İl Başkanı Mehmet Erdem ve milletvekili adayı Hakan Yılmaz, Malatya Sulh Ceza Hakimliği'nin kararı ile Malatya Aktif İşadamları Derneği'ne (MAKİAD) düzenlenen polis baskınına tepki gösterdi. MAKİAD'ı ziyaret eden MHP'liler, Hitler'in faşist Almanyası gibi örneklerin yaşanmaya başladığını ifade ettiler.
MHP Malatya İl Başkanı Erdem, MAKİAD'a yapılan gayri demokratik uygulamayı kınadıklarını belirtti. 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarının ardından yavaş yavaş baskı rejimine doğru gidildiğini vurgulayan Erdem, "Çıkarılan değişik kanunlar dün örneğini vermiştir. Basit bir ihbar dilekçesi üzerine yapılan baskın Malatyalıları üzmüştür. Aleni ve açık olan, somut delilleriyle ortaya çıkan yolsuzluk soruşturmalarında bakan çocukları kurtarılmıştır. Yolsuzluk soruşturmalarında yatak odalarında çıkan para sayma makineleri ile ayakkabı kutularında çıkan milyon dolarlara önce 'polisin' dendi. Birçok polis aileleriyle birlikte mağdur oldu. Paralar daha sonra Sarraf diye birine yani gerçek sahibine iade edildi. Bu sarraf Türk milleti ile dalga geçerek iade edilen milyonlarca dolar olan parasını sürükleye sürükleye götürdü. Bu benim kanıma dokundu. Siyasi olarak konuşmuyorum, gerçekten o manzara hala gözümün önünden gitmiyor. Ama diğer taraftan nezih bir kuruluş var. İşinde gücünde olan, memlekete 'nasıl faydalı oluruz' diye çırpınan insanlar var. Bu insanlarınız bir araya gelerek bir kuruluş altında toplanmışlar. Bu hükümet basit bir ihbar kağıdına sığınarak baskın düzenliyor. Artık hükümet bu ülkenin üzerine yük olmuştur. İnşallah bunlardan kurtuluruz. Gerçekten bir baskı devleti haline geldik. Ben de bir ihbarda bulunayım, o ihbarla bir kişinin evine, işyerine baskın yapılsın. Böyle bir şey olamaz. Ben bunu bir parti il başkanı olarak kınıyorum." diye konuştu.
Milletvekili adayı Hakan Yılmaz da MAKİAD üyelerini yakından tanıdığını, hepsinin temiz insanlar olarak bilindiğini ifade etti. Dernek üyelerini 'terör örgütü' iddiasıyla yanyana getirmenin mümkün olmayacağını anlatan Yılmaz, şöyle devam etti: "Dün Milliyetçi Hareket Partisi heyeti olarak bölgeye yakın bir yerdeydik. Buradan geçerken MAKİAD'ın önünde kalabalık gördük. Sonra polisin MAKİAD'a baskın yaptığını öğrendik. Sebebini sorduğumuzda bir ihbar olduğundan falan bahsedildi. Tabi çok üzüldük. Biz buradaki derneğin üyesi insanları tanıyoruz. Tertemiz, pırıl pırıl insanlar. Memlekette birşeyler yapmaya çalışan, bir çivi çakmaya çalışan insanlar. Bunların diğer bir özelliği var; haram yemezler. Öyle tanıyoruz yani. Aşırı siyasi düşünceleri de yok bu insanların. Mutedil Müslüman insanlar. Bu insanları bir terör örgütü iddiasıyla konuşmak mümkün değil. Çok çirkin."
HİTLERİ VE MUSSOLİNİ'Yİ BURADA GÖRÜYORUZ
MAKİAD'a yapılan baskının örneklerine son dönemde birçok ilde rastlandığını söyleyen Yılmaz, şöyle konuştu: "Bu tabloyla Türkiye'nin her tarafında karşılaşıyoruz. Tıpkı Hitler'in faşist Almanyası'ndaki gibi, Mussolini'nin faşist İtalyası'ndaki gibi tabloları biz burada görüyoruz. Bir Saddam vardı biliyorsunuz. Halkına baskı yaptı durdu. Şimdi aynı şeyleri burada yaşıyoruz. Yazık, günah. İnsanımıza bu yapılmamalı. Rıza Sarraf ve adamları parayı sürükleyerek gitmişlerdi. Orada insanımızın onuru, şerefi haysiyeti sürüklendi. Beytul mala el uzatılıyor. Müslüman olarak 'Devlet malından bir hırka çalan şehit olarak ölse dahi cennet kokusundan alamaz' diye bir hadisi şerif olduğunu biliyoruz. Bunu bütün halkımızın bilmesi gerekir. Hani biz Müslümandık. Beytul mal gasp ediliyor, talan ediliyor kimsenin umurunda değil. Algılarla ülke yönetiliyor. Devletin başı meydanlarda 'tarafsızlık ilkesini' ihlal ederek bir partiye oy istiyor. Bu çok çirkin ve yanlış. Ben buradaki insanlara yapılan zulmü şiddetle kınıyorum. İnşallah rabbim ve yüce Türk milleti görür, 7 Haziran'da bu insanların sıkıntıları biter diye ümit ediyorum." CİHAN