MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk, 25 Aralık iddianamesiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. "Orada hukukun adaletin katledildiği düşüncesindeyiz." diyen Öztürk, "Önce Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısı değiştirildi. İlgili dairelere atamaları ve terfileri yerine getiren dairelere hükümet kendine yakın insanları atadı. Daha sonra bu soruşturmaları ortaya çıkaran hakim ve savcıların yerlerin değiştirildi. Ondan sonra iddialara muhatap olan kişiler ancak gitti ifadelerini verdiler. Eh adalet tecelli etti. Eğer burada adalet var ise söyleyecek bir lafımız yok." diye konuştu.

MHP Genel Başkan Yardımcıları Zühal Topçu ve Oktay Öztürk, Andreas Gross başkanlığındaki Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Seçim Öncesi Gözlem Heyeti ile Meclis'te görüştü. Topçu ve Öztürk görüşme sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

'TÜRKİYE'NİN TERÖR MESELESİNİN ÜSTESİNDEN GELEBİLECEK İRADEYE, GÜCE SAHİP'

"Avrupalı dostlarımız seçimleri pek fazla merak etmiyorlar." diyen Öztürk, "Bugüne kadar ki alışkanlıkları tekrar ediyor. Türkiye'de Kürt meselesi nasıl çözülecek. Takıldıkları noktada teybi döndürüyorlar. Bizde Türkiye'de bir Kürt meselesinin olmadığını terör meselesinin olduğunu Türkiye'nin de bu terör meselesinin üstesinden gelebilecek iradeye, en azından güce sahip olduğunu, doğru irade de ortaya konulduğu vakit bu meselenin bitirileceğini ifade ettik." dedi.

Kendilerine 1 Kasım'da seçim neticesi ne olur diye sorular sorduklarını kaydeden Öztürk, "Biz de çok fazla bir değişiklik olmayacağını, o zaman yeniden bir seçim olur mu diye bir soruları oldu. Biz de 7 Haziran'da ortaya çıkan neticelerin değerlendirilmesinde tabi ki bir tecrübe sahibi olundu. Bu tecrübe ile 1 Kasım'da aynı tablo üç aşağı beş yukarı çıksa bile ama aynı neticeye gidilmez. Genel başkanımızın da peşinen ifade ettiği tabiri burada kullandık. HDP hariç bütün partilerle 4 şartımız mahfuz kalmak kaydıyla ki, ki onu söylerken hareket noktamızı ifade ediyoruz. Bulunduğumuz noktayı tarif ediyoruz. 4 şartımız mahfuz kalmak şartıyla her parti ile koalisyon oluşturmaya hazırız. İnşallah doğru bir netice ile milletin huzura kavuşmasını temin etmiş oluruz." diye konuştu.

Açıklamaların ardından Öztürk ve Topçu basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Bir gazetecinin, "Türk hava sahasının son iki üç gündür ihlali söz konusu bunu ve Türkiye'nin verdiği tepkiyi nasıl yorumluyorsunuz?" sorusuna Öztürk, "Ortadoğu'da yeni aktörler ortaya çıkmaya başladı. Yeni yeni. Aslında vardı sesini çıkarmıyordu. Ben buradayım diyen yapılar ortaya çıktı. İran, Rusya. Burada her an tablo değişiyor. Ümit ederiz ki, Türkiye'yi yönetenlerde buradaki bu akıl yarışında geriye kalmazlar. Ülkenin menfaatlerini koruyup kollayacak adımları geç kalmadan atarlar." cevabını verdi.

TÜRKİYE'DEKİ ÜNİVERSİTELERE GÜVENMELERİ LAZIM

"Bilal Erdoğan'ın yurtdışına çıktığı haberleri medyada yer aldı. Bu konuya vakıf mısınız? Neler söylersiniz?" sorusuna Öztürk, "Bizde sizlerden dinliyoruz. Öyle bir iddia var. Ne diyelim. Bizim ülkemiz çok rahat yaşanılacak bir ülke. Hiçbir sıkıntısı olmayan insanlar açısından terk edilmeyecek kadar güzel bir ülke." dedi.

Türkiye'de çok kaliteli üniversiteler olduğunu kaydeden Zuhal Topçu ise, "Hiç dışarıya gitmeye gerek yok çok kalitede hocalarımız var. Bence Türkiye'deki üniversitelere güvenmeleri lazım." diye konuştu.

Başka bir gazetecinin, "Vekil maaşlarının 15 Ekim'de 3 aylık olarak peşin yatacağı yönünde haberler var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Yeniden seçilmeyecek olanlar size göre maaşlarını iade etmeli mi? TBMM Başkanı da bir çağrı yaptı 'alsınlar, hayır kurumlarına bağışlasınlar' diye neler söylersiniz?" sorusuna Öztürk, "Vallahi bilemiyoruz. Seçilemeyenler evet düşünülebilir. Hak etmedikleri parayı geriye iade edebilirler. Ama bu bugüne kadar hep olagelmiş inşallah hakkaniyet hakim olur." ifadelerini kullandı.

"Ahmet Hakan'a yapılan saldırı ile ilgili olarak MİT parmağından söz ediliyor, Reis denen bir kişi aranıyor. Değerlendirmeniz ne olur?" sorunu Öztürk şu cevabı verdi: "Vallahi MİT mi Reis mi? Kim işin içerisindeyse bizi ilgilendirmiyor. Ama insanlar hukuk çerçevesi içinde düşünebildiklerini rahat söyleyebilmeliler. Ağzınızdan çıkan bir cümlenin neticesi olarak kafanıza tokmak yiyeceğiniz bir ülkede yaşamanın bir zillet olduğunu herkesin bilmesi lazım. Konuşulanlara ve yapılanlara bakıyoruz. Demokratik bir ülkede konuşulmaması gereken şeyleri konuşuyoruz şu anda. Bu ortamı hazırlayanların oturup düşünmesi lazım. Yazık günah bu ülkeye."

'ADI REİSMİŞ, FALANMIŞ, FİLANMIŞ NE OLURSA OLSUN'

"Reis tabiri ülkücü camiada kullanılan bir tabir. Rahatsız ediyor mu sizi?" hatırlatması üzerine Öztürk şunu söyledi: "İnsanların ağzı çuval değil ki, nasıl bükeceksin. Herkes kendine bir sıfatı takınıyor. Biz kimseye reis meis demiyoruz. Bizim meşru teşkilatlarımız var. Onların başında bulunan yöneticilerin ifade edilmesi var. Birileri gayrimeşru işlerinde yol alabilmek için bir takım sıfatları kullanabiliyor ise hakimlerimizi ve savcılarımızı kanunsuz atılan adımlar noktasında adı reismiş, falanmış, filanmış ne olursa olsun harekete geçmeye davet ediyoruz." açıklamasında bulundu.

AKREP ARKASINDA CENAZE GÖRÜNTÜSÜ

"Şırnak'ta bir görüntü fotoğraflara yansıdı, Akrep arkasında bir cenaze görüntüsü vardı. Bununla ilgili soruşturma başlatıldığı açıklandı neler söylersiniz?" sorusuna Öztürk, "Görüntüyü hoş karşılamak mümkün değil. Ama bilemiyorsunuz ki, oradaki şartlar nedir? Oradaki şartlar bazen cesetleri bomba ile tahkim ediyorlar. İnsanlar belki de ona tedbiren böyle bir yola tevessül ediyorlar. Ama her şeye rağmen bu görüntülerin olmayacağı bir ülkenin özlemi içerisinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum." şeklinde cevap verdi.

"25 Aralık iddianamesi kamuoyuna yansıdı. Neler söylersiniz?" sorusuna Öztürk şu cevabı verdi: "Orada hukukun adaletin katledildiği düşüncesindeyiz. Önce hakimler savcılar yüksek kurulunun yapısı değiştirildi. İlgili dairelere atamaları ve terfileri yerine getiren dairelere hükümet kendine yakın insanları atadı. Daha sonra bu soruşturmaları ortaya çıkaran hakim ve savcıların yerlerin değiştirildi. Ondan sonra iddialara muhatap olan kişiler ancak gitti ifadelerini verdiler. Eh adalet tecelli etti. Eğer burada adalet var ise söyleyecek bir lafımız yok." CİHAN