Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin milletvekili adayı Oktay Öztürk, seçimlerde partilerle mi yoksa Cumhurbaşkanıyla mı yarıştıklarının belli olmadığını belirterek, "Sen Cumhurbaşkanısın, yüce bir makamı temsil ediyorsun, sana söz söyleyemiyorum. Hak ettiğini söyleyemiyorum. Yine de o makama saygımdan dolayı, otur oturduğun yerde biz de sana saygı duyalım" dedi.
Mersin'de seçim çalışmalarını sürdüren Öztürk, Yunus Emre Kültür Merkezi'nde muhtarlarla bir araya geldi. 7 Haziran'ın diğer seçimlerden çok farklı olacağına işaret eden Öztürk, "Siz hiç bugüne kadar Cumhurbaşkanlarının meydana inip bir parti adına oy istediğini duydunuz mu? Ben Cumhurbaşkanıma saygı duymak istiyorum. Şimdi bir seçime gidiyoruz. Adil bir seçim olmasını istiyoruz. Milletin tercihi neyse biz ona razıyız. Ama sahada kimle yarışacağımızı bilmek mecburiyetindeyiz. Partilerle mi yarışıyoruz Cumhurbaşkanıyla mı yarışıyoruz belli değil. Cumhurbaşkanı meydana inmiş oy istiyor ise orada farklı bir şey var. Sen bu milleti düşünmüyorsun. Sen başka işlerin peşindesin. Neyin peşindesin diye soruyoruz sana ama sordurma bize bu soruları. Çekil yerine git. Ne işin var senin 3 Haziran'da meydanda? Bu millet sana saygı duymak istiyor" şeklinde konuştu.
Davutoğlu'nun, Kılıçdaroğlu ile mücadele edebildiğini, siyasetin gerektirdiği şekilde onlara söyleyecek sözünün de bulunduğunu anlatan Öztürk, "Ama sen Cumhurbaşkanısın, yüce bir makamı temsil ediyorsun, sana söz söyleyemiyorum. Hak ettiğini söyleyemiyorum. Yine de o makama saygımdan dolayı, otur oturduğun yerde biz de sana saygı duyalım" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir korkusu olduğunu ve ipleri elinden bırakmak istemediğini ifade eden Öztürk şöyle devam etti: "Bu memlekette bin yıldır birlikte yaşayan insanlar var, hep kardeşçe yaşadılar. Makamını korumak adına oradaki fitneye kucak açtı. Birilerine yapamayacağı sözleri verdi, iş sıkıya dönünce sırtını döndü onlara. Şimdi onlar da huzursuz, memleket de huzursuz. Öylesine çözüm yolları öneriyor, öylesine tekliflerle geliyorlar ki, içerisinde bağımsız Kürt devleti tabiri yok, ama bağımsız Kürt devletini kurmaya kalkıştığın vakit bundan başka da yol yok. Sadece milletten korktukları için meseleyi başka şekilde ifade ediyorlar. Cumhurbaşkanının 400 vekil istemesinin ardında da bu yatıyor. Cumhurbaşkanının ihtiraslarını iyi keşfettiler. Korkularını iyi keşfettiler. Başkan olduğu vakit bütün ipler kendi elinde olacak, istediklerini yapacaklar. İstediklerini yapacak adamları da görevlere getirecekler. Öylesine korkuyorlar ki; buna akıl verenler, sen başkan ol her yeri tanzim edersin dediler, aslında onların niyetleri başka; Başkanlık sisteminin ardından eyalet sistemi seslendirmek daha kolay olacak. PKK'nın taleplerini de eyalet sistemiyle çözmek istiyorlar."
CİHAN