Edis, Sayıştay'da 17-25 Aralık’tan daha büyük dosyaların olduğunu savunarak, 17-25 Aralık dosyalarının Sayıştay dosyaları yanında halk söylemiyle ‘devede kulak’ gibi kaldığını belirtti. Edis, söz konusu dosyaları Meclis'e getireceklerini söyledi. 

Seçim çalışmaları kapsamında medya kuruluşlarına ziyaretlerde bulunan MHP Samsun Milletvekili Hüseyin Edis, AK Parti hükümetinin 13 yıllık iktidarında yaptıkları usulsüzlüklerle devletin milyarlarca lira zarara uğratıldığını, bunlardan bazılarıyla ilgili dosyaları bizzat denetçi olduğu dönemde kendisinin hazırladığını kaydetti. 17-25 Aralık dosyalarının Sayıştay dosyaları yanında halk söylemiyle ‘devede kulak’ gibi kaldığını hatırlatan Edis, şunları kaydetti: “Seçim çalışması için gittiğimiz yerlerde vatandaş bana soruyor, ‘Meclis neden çalışmıyor, sizleri seçip gönderdik neden çalışmıyorsunuz?’ diyorlar.

Biz de MHP olarak ‘önergelerimiz var Meclis açılsın çalışalım’ diyoruz. 2 partinin Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırma yetkisi var ‘biri hükümet diğeri ana muhalefet’ bizim sayımız buna yetmiyor. Biz de çok istedik çalışmayı ama bunlar 17-25 Aralık dosyalarının gündeme gelmemesi için Meclis'i hep kapalı tuttular. Ben de onlara diyorum ki; 17-25 Aralık dosyaları nedir ki, öyle Sayıştay dosyaları var ki. Meclis açılmış olsaydı ben araştırma-soruşturma komisyonunda yer alacaktım. Bu dosyalar Meclis'te gündeme gelecekti. Benim kendi yazdığım dosyalar var. Bunlardan sadece ‘Mavi Akım’ projesinden devlet 14 milyar dolar lira zarara uğratıldığını tespit ettik. Hükümetin beceriksizliği ve iş bilmemezliğinden dolayı Rusya’ya pisi pisine ödediğimiz para bu. Bunların hesabını soracağız. Bunun dışında Diyanet, 20 milyon lirayı nereye harcadıklarını belgeleyemedi. Devletin bütçesi ibra edilemedi, Sayıştay raporları gelmediği için.” 

AK Parti’nin yaptığı ihalelerin hepsinde yanlışlıklar olduğunu iddia eden Edis, şöyle konuştu: “Bu hükümette şöyle bir anlayış var; biz çalışırız para harcarız ama kimse bize hesap sormasın, biz hesabı sadece Allah’a veririz. Böyle bir anlayış olabilir mi? Buradan kaçış yok, herkes yaptığı harcamanın hesabını verir. Hatta Başbakan adı ‘örtülü ödenek’ olan yerden yaptığı harcamaların hesabını belli yerlere verir. Cumhurbaşkanı'nın bir milyar lira örtülü ödenek kullanması gibi dünyanın hiçbir yerinde böyle bir yetki yok. Başbakan'ın siyasi olarak bir siyasi sorumluluğu var. Başbakan'ın örtülü ödeneği her ne kadar denetlenmese de nereye harcama yaptığını kalem kalem olmasa da genel olarak açıklamak zorundasınız. Siyasi sorumluluğu olmayan Cumhurbaşkanı örtülü ödenekteki tüm parayı aldı Bilal oğlana verdi, o da alıp İtalya’ya götürdü ne yapacağız? Bunu yapabilecek bir yapıda.

17-25 Aralık’ta yapılan yolsuzlukları toplasanız, 1 milyar lira tutmaz ama şu anda Cumhurbaşkanı tek başına şu anda 1 milyar lirayı örtülü ödenek diye kullanıyor. Kimse bunun hesabını sormuyor. Bunlara bir kere hesap sorulsa emin olun hiçbir bürokrat bu uygulamalara imza atmaya cesaret edemez. Şu anda neden bürokratlar önlerine gelen evrakları imzalamıyor dolayısıyla ödeme yapılamıyor. Bürokratlar bu hükümetin gideceğini gördü. Bu hükümet şu an sallantıda, bu nedenle bir çok bürokrat ödemelere imza atanın da sorumlu olması nedeniyle yapılanlardan sorumlu olacağını biliyor ve bu yüzden imza atmıyorlar.” 

Cihan