‘Bazı kişiler’in gelecek kaygısına bazen ülkücü kimliklerini öne çıkardığını bazen de reddettiğini belirten Büyükataman, Ozan Arif’e “Hareketimizle gönül bağını aslında Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in sağlığında sorgulamaya başlayan Arif Şirin camiadan gözükmesinin kendisine sağladığı primden vazgeçmemek adına hep etrafta dolanmış ancak içeride kendisine yer bulamamıştır. Birkaç adaylık teşebbüsünden de istediğini alamayınca iyice edep sınırlarının ötesine, ozanlık donuna girerek geçmiştir” sözleriyle seslendi.
MHP genel sekreteri, Ozan Arif’e şu sözlerle ‘yüklendi’:
* Ozan ifadesi ahlaksızlığın, kişisel kinlerin, ucube sözlerin limanı değildir. Köpeğin havlamasında dahi bir estetik bulunurken Arif Şirin’de bu estetik görülmemektedir. Bu açıdan Türkiye’de yaygın olan ozan ve aşıklık geleneğinden gelen hiç kimse bu zatı ozan olarak tanımlamamaktadır.
* Geriye bu şahsın meczup olduğundan başka bir ihtimal kalmamaktadır. Bu meczubu muhatap almak mümkün dahi değildir. Bizimkisi teşbihte hata olmasın afkuran ite hoşt demekten ibarettir.
‘Roj TV’ye çıksın
* Bahsi geçen meczup ağababaları gibi, kutusuna bozuk para atanlar gibi Halk TV’ye çıkıp zırvalarına devam etmiştir. Halk TV’nin ne olduğu kimin olduğu bellidir. Bu meczubu afkurtan da ortaya çıkmıştır. Dilerse Roj TV’ye çıksın, dilerse PKK’nın desteklediği yürüyüşe katılsın. Orası bizim meselemiz değildir. Meczuba söylenecek çok söz vardır ancak söze yazık etmemek için uzatmıyoruz.
* Ve bu meczup şeref bahsinden, yüzünü kızartacak, başını öne eğecek bu polemikten çıkamayarak, bizatihi kazdığı şerefsizlik kuyusuna çırpına çırpına düşecektir.
‘Akşamcı Arif’
* Meydanın boş olduğu yanlışına kapılan şeref yoksunları, şeref kaybıyla bölücülüğün yörüngesine tutunan şahsiyet fukaraları, Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in infialiyle yollarını şaşırmışlardır.
* Ozan dili sert olur diyen ahmaklar şunu bilmelidir ki; tezekten terazinin dirhemini malzeme olarak kullanan bu meczup heccav değil olsa olsa debbağ olur.
* Son olarak 90’lı yılların ünlü eserlerinden Ülkü Aker’in sözlerini yazdığı ‘Akşamcı Arif’ isimli eser tam olarak bu meczubu anlatmaktadır. Dilerse çevirip çevirip dinleyip kendini bulabilir. Velhasılkelam devlet şereftir, şerefsizler ne bilir.