Kobani olaylarını değerlendiren eski TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve Kırıkkale Milletvekili Oğuz Kağan Köksal, bu olaylarda veya başka olaylarda halkı sokağa çekmeye çalışanların bir halk düşmanı olduğunu söyledi.

Birisi halkı sokağa çağırıyorsa ve bunların hainlik yaptığını belirten Köksal, "Bizim halkımız böyle şeylere itibar etmez ve etmeyecektir. Boşu boşuna umutlanmasın. Türk milleti kendi içerisinde bir bütün olarak kendi yoluna devam edecektir." dedi.

Türkiye hududunda bir yangının var olduğunu ifade eden Köksal, "Düşününki bir apartman, bitişik ev yanıyor. Bu yangının sıçramaması için tedbir almak zorundasınız. Türkiye'nin durumu da bu. Orada bir kaos var. Zaten Suriye baştan başa bir kaos. Üçe, dörde bölünmüş durumda. Bizim birincil hedefimiz Suriye'nin toprak bütünlüğünün muhafaza edilmesidir. Ancak şuanda dört, beş başlı bir sistem yürüyor. Bu sistem de bizim hududumuza dayanıyor. Bizim bu duruma göre tedbirleri almamız gerekiyor. Türk Silahlı Kuvvetleri orada her türlü askeri tedbiri almış durumdadır. Yine oradan bir göçmen akını olabilir. Bununla ilgili de tedbirler alınmıştır." diye konuştu.

Köksal, "Türkiye'nin suçlanması tamamen yanlış, taraflı ve bilerek ortaya atılmış bir iddiadır. Bu Türkiye'yi uluslararası anlamda zayıf düşürmek için ülke adına yapılmış bir hainliktir. Dikkat ederseniz iddiayı ortaya atanlar herhangi bir şey ispat edemiyor. 'Türkiye'nin bu olayda parmağı var, yoksa aksini ispatlayın' diyorlar. Böyle bir şey var mı? İddiayı ortaya atanın kendisi ispatla mükelleftir. Bu dış mihrakların bir oyunudur. Türkiye bu oyuna gelmeyecektir. Bizim politikamız Suriye'nin toprak bütünlüğünü koruması ve oradaki insanların can güvenliğinin sağlanması yönündedir." şeklinde konuştu.

Kösal, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Ülkemize 1,5-2 milyon sığınmacı geldi. Mezheplerine ve ırkına bakmadık. Uluslararası örgütten ülkemize geldiler ve ülkemizi takdir ettiler. Kobani'nin daha önce IŞİD tarafından işgal edilmesi sırasında, müdahale edilmek üzere toprağımızdan bir takım insanların geçişine müsaade ettik. Hatta bu olayı diğer partiler seçim malzemesi olarak kullandı. Bu duruma bakacak olursak biz söylenenin tam tersini yaptık. Bunu yapan bir ülke aradan dört ay sonra tersini yapabilir mi? Bu Türkiye'yi zora sokmak adına ortaya atılan bir iddiadır. Bu kurulacak koalisyonla ilgili bir takım ince mühendislik hesapları da olabilir." CİHAN