Geçtiğimiz yıl 10 Kasım Atatürk’ü Anma gününde Tuzla Piyade Okulu’nda başlayan, 13 Kasım’da da devam eden “Teğmenler olayı” sosyal medyaya yansıdı.
Bir teğmenin yakasına Atatürk fotoğrafını takmayı reddettiği, diğer teğmenlerin tepkisi üzerine arbede yaşandığı öne sürüldü.
Milli Savunma Bakanlığı Tuzla Piyade Okulu’nda yaşanan olayla ilgili başlatılan soruşturmayı tamamladı ve 7 teğmenin ihracına karar verdi.
Bakanlık tarafından soruşturmaya ilişkin yapılan açıklamada, "Cumhuriyet'imizin kurucusu ve Ebedi Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, ebediyete irtihalinin 85'inci yıl dönümünde Piyade Okul Komutanlığı'nda meydana gelen hadiseye ilişkin başlatılan idari soruşturma kapsamında, olaya karışan ve Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edilen personel hakkında Kara Kuvvetleri Yüksek Disiplin Kurulu tarafından; Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu ve Türk Silahlı Kuvvetleri Yüksek Disiplin Kurulları Yönetmeliği amir hükümleri ile diğer mezkur mevzuat gereğince 'Silahlı Kuvvetlerden Ayırma' kararı verilmiştir" denildi.
Olaya ilişkin adli süreçten elde edilecek belge ve bilgilere göre diğer süreçlerin işletileceği belirtilerek, "Önceliği müesses disiplini muhafaza etmek olan Türk Silahlı Kuvvetleri'mizde; temel değerlerini sarsacak, disipline aykırı ve askeri hiyerarşiyi bozan, bozabilecek hiçbir kişi, olay ve duruma müsamaha gösterilmeyeceğinden en ufak bir şüphe duyulmamalıdır" ifadeleri kullanıldı.
Atatürkçü teğmenlerin avukatları dün bir açıklama yapmıştı.
Avukatlar Abdullah Yasin Üstündağ, Çağlar Altun, Demet Reçber Öztürk, Ece Üstündağ, Erhan Tokatlı, Ersin Kaya, İbrahim Yılmaz, İlter Aksoylu, Mustafa Güler, Namık Öztürk ve Serdar Öztürk’ün imzasını taşıyan açıklama şöyleydi:
“Kamuoyunda ‘Piyade Okulu’nda 10 Kasım olayları’ olarak yer alan iddialarla ilgili olarak disiplin soruşturması tamamlanmış ve K.K.K. Yüksek Disiplin Kurulu tarafından müvekkilimiz Atatürk’ün hatırasına yapılan hakarete karşı tepki gösteren üç teğmenin Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayırma cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Disiplin soruşturmasının başlangıcında tarafımızca yapılan basın açıklamasında, ‘olayı bağlamından koparmanın ve genç teğmenleri siyasi bir tartışmanın tarafıymış gibi göstermenin haksızlık olduğunu’ belirtilerek idari ve adli sürecin tamamlanmasının beklenmesi gerektiği ifade edilmiştir. İdari sürecinin sonunda verilen ceza kararının hukuka uygun olmadığı, kararın bu haliyle Türk Silahlı kararının hukuka uygun olmadığı, kararın bu haliyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yüz yıllardır süregelen tarihsel duruşuna da uygun düşmediği müşahede edilmiştir. Büyük bir üzüntü ve şaşkınlıkla karşıladığımız bu kararın ölçüsüz ağırlığı karşısında kararın müvekkillerimiz hakkında kamuoyunda yanılgılı değerlendirmelere sebebiyet vermemesi, müvekkillerimizin bir kutuplaşmanın öznesi olarak görülmesinin önlenmesi bakımından iddia ve kararların mahiyeti konusunda kamuoyunu bilgilendirme gereği doğmuştur.”