Guterres, "Görevimiz, milyonlarca kişinin açlıktan ölme tehlikesi altında olduğu ülkede, büyük acılar çeken insanlara dayanışma eli uzatmak" dedi.
BBC'nin haberine göre, BM Genel Sekreteri, Taliban ile görüşmelerden ne çıkabileceği konusunda "hiçbir garanti olmadığını" dile getirerek, "Eğer Afganistan'ın terörizm merkezi olmasını, kadınların ve kız çocuklarının bir önceki dönem sahip oldukları tüm hakları kaybetmelerini istemiyorsak, farklı etnik azınlıkların temsil edildiklerini hissetmelerini istiyorsak, diyalog bir zorunluluk" sözlerini sarf etti.
Verdiği mülakatta Guterres, koşulların uygun olması halinde bir gün Afganistan'a gitme ihtimalini de dışlamadı.
BM'nin Afganistan'da tüm toplumsal kesimlerin temsil edildiği "kapsayıcı bir hükümet" arzusunda olduğunu söyleyen Guterres, birkaç gün önce Taliban'ın açıkladığı yeni hükümetin "bu izlenimi yaratmadığını" ekledi.
"İnsan haklarına, kadınlara saygıya ihtiyacımız var. Terörizm Afganistan'da başka ülkelere yönelik operasyonlar yapmak üzere barınmamalı. Taliban uyuşturucuyla mücadele konusunda işbirliği yapmalı" sözleriyle Guterres, Afganistan'da arzu ettikleri adımlar hakkında fikir verdi.
Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid
KAYNAK,REUTERS
Fotoğraf altı yazısı,
Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid
Taliban'ın uluslararası tanınma, mali destek ve yaptırımların kalkması arayışında olduğunu söyleyen Guterres, "Bu, uluslararası topluma bir avantaj veriyor" dedi.
Guterres, ekonomik yaptırımların kalkması ya da Taliban'ın tanınmasından ziyade, "Afgan ekonomisinin nefes alması için atılabilecek adımlardan" bahsettiğini ekledi.
Taliban ve geçici hükümet
Taliban'ın yeni hükümeti, beklendiği gibi tamamen erkeklerden oluşuyor ve farklı etnik azınlıkları temsil etmiyor.
Afganistan Başbakanı Molla Muhammed Hasan Akhund, Birleşmiş Milletler'in kara listesinde. İçişleri Bakanı Siraceddin Hakkani ise Amerikan Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI) arananlar listesinde bulunuyor.
Salı günü erken saatlerde Taliban Yüksek Lideri Mevlevi Haybatullah Akhunzade'ye atfen yapılan açıklamada hükümetin Şeriat hukukunu uygulayacağı bildirildi.
Taliban'ın diğer ülkelerle "güçlü ve sağlıklı" ilişkiler sürdürmeyi istediği, "İslam hukuku ya da ülkenin milli değerleri ile çelişmediği sürece" uluslararası hukuka ve uluslararası anlaşmalara saygı göstereceği de vurgulandı.
Pençşir Vadisi'nde direniş hareketi başlatan ancak hafta içerisinde mevzi kaybeden Ulusal Direniş Cephesi ise uluslararası topluma, Afganistan'ın yeni hükümetiyle diplomatik ilişki kurmama çağrısı yapmıştı.
Taliban'ın kurduğu yeni hükümete tepki gösteren onlarca kadın ise birçok kentte protesto gösterileri düzenledi. Göstericiler, kadın bakanların olmadığı bir hükümeti kabul etmeyeceklerini söyledi.
Yerel medyada bazı kadınların protestoların dağıtılmasından önce şiddete uğradığı bildirildi. Etilaatroz haber kuruluşu protestoları takip eden bazı gazetecilerin şiddete uğradığı ve gözaltına alındığını öne sürdü.
Taliban, Cuma günü başkent Kabil'de onlarca kadının hak talebiyle yaptığı gösterileri de dağıtmıştı.