ARİF ASALIOĞLU
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, kalabalık bir heyetle iki günlük resmi ziyaret kapsamında Çin’in başkenti Pekin’e giderek Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile bir araya geldi. Zirvede, enerjiden teknoloji transferine kadar bütün alanda ikili ilişkiler ve uluslararası konular ele alındı. İki başkentin tutumu ve yapılan açıklamalar gösterdi ki Moskova ile Pekin tarihte hiç olmadığı kadar yakınlaştı. Stratejik ve ticari ilişkiler ABD/Batı rekabeti ekseninde bir merkeze konuldu ve çok etken nedeniyle hızla da gelişiyor. İki ülke lideri “ABD’nin baskın olduğu tek kutuplu bir düzen yerine çok sesliliğin olduğu bir dünya” vurgusunu tekrar dillendirdi. Ekonomik potansiyelleri, siyasi ve askeri güçleri ile Amerikan egemenliğini küresel tehdit olarak görüyorlar. İki ülkenin bulunduğu coğrafya, doğal kaynaklar açısından zengin ve gerek ekonomik, gerek ticari, gerekse sosyo-kültürel bağlamda ciddi bir potansiyele sahip. Bütün bunların etkisiyle ticari veriler son zamanlarda her ay rekor kırıyor.
Mart 2023'te, Çin Devlet Başkanı olarak üçüncü kez yeniden seçilen Şi Jinping, ilk yurt dışı gezisini Moskova'ya yapmıştı. Çinli liderin bu tercihi Rusya’nın Batı tarafından tecrid edilmeye çalışıldığı bir zamanda ikili stratejik gücün dayanışması olarak algılandı. Vladimir Putin’in de Mart 2024'te bir kez daha Devlet Başkanı olarak seçilmesi hem cevabi ziyaret yapması açısından, hem de iki ülke arasında çok sayıda önemli gündem nedeniyle onu Pekin’e uçurdu. Elbetteki bu kararın bir sembolik değeri var ve Pekin'in Moskova için devam artan önemini vurguluyor.
Basına yaptığı açıklamada ilk ülke dışı gezisini Çin’e yapma nedenini açıklayan Putin, "Şi Jinping başkan olduktan sonra ilk gezisini Rusya'ya yapmıştı, bu yüzden Pekin'i seçmemiz mantıklı," dedi. Ayrıca, Ukrayna'daki çatışmanın sona ermesi için gösterdiği çabalardan ötürü Çin liderine teşekkür etti. Putin, görüşmede iki ülke arasındaki ilişkilerin üçüncü taraflara karşı olmamasının önemine vurgu yaparak, “Bugün dünya meselelerindeki işbirliğimiz, uluslararası arenada istikrarı sağlayan ana faktörlerden biri,” dedi. Rusya ve Çin'in Birleşmiş Milletler, BRICS, Şanghay İşbirliği Örgütü ve G20’de işbirliği yaptığını belirtti.
2023 yılı ticari rekorla geçti
İki lider, Ekim ayındaki son yüz yüze görüşmelerinden bu yana pek çok sayıda yeni ticari hedef zemini gelişti. Öncelikle, 2023 yılı Rusya-Çin ekonomik işbirliği açısından çok başarılı geçti: ikili ticaret cirosu 240 milyar dolarlık tarihi bir rekora ulaştı. Bu yılın ilk dört ayında ise yeni rekora ulaştı. Rusya, Çin’e gaz ihracatı yapan ülkeler arasında ilk sıraya çıktı. Aynı zamanda Suudi Arabistan'ı geçerek Çin'in en büyük petrol tedarikçisi haline geldi. Pekin ve Moskova, Trans-Sibirya ve Trans-Asya yolları boyunca ulaşımı önemli ölçüde artıracak yeni projeler hazırlıyor. Petrol arıtma endüstrisi için teknolojik ekipman alanında Rusya, Çinli petrokimya şirketi Sinopec ile işbirliği yapıyor. Bu şirketle ortak üretim için Rusya'ya katalizörler tedarik ediliyor. ABD ve AB ülkelerinin Rusya'ya uyguladığı yaptırımlar arasında rafinerilerin yüzde 95'inde ihtiyaç duyulan rafinaj katalizörlerinin tedariki de yer alıyor.
Rusya’ya yaptığı otomobil ihracatını rekor seviyede artıran Çin, Japonya’yı geçerek, dünyanın en büyük otomobil ihracatçısı oldu. Çin’in otomotiv ihracatındaki artış, batılı otomotiv üreticilerinin politik baskılara boyun eğerek Rusya’dan çıkması nedeniyle gerçekleşti. Rusya’nın ülkeden ayrılan batılı otomotiv üreticileri yerine Çin’e yönelmesi, Pekin için kaçınılmaz bir fırsata dönüştü. Benzer bir durum akıllı telefon satışlarında da söz konusu. 2023'te Amerikalı firmaların yerini aktif olarak Çinli markalara bıraktı. Rus GSM firması MTS'ye göre en popüler akıllı telefon markaları adet olarak pazarın yüzde 33’üne sahip olan Çinli Xiaomi ve alt markası Poco oldu. İkinci sırada ise Güney Koreli Samsung (%19) yer aldı.
İki ülke stratejik ivmeyi geçen yıl yakaladı
Geçen sene Mayıs ayında, Şanghay’da düzenlenen Çin-Rusya iş forumu kapsamında Rusya Başbakanı Mihail Mişustin, Çin Devlet Başkanı Şi Jinping ile görüştü. Görüşmeler esnasında açıklamalarda bulunan Rusya başbakanı, Moskova ve Pekin'in "yüzyıllık iyi komşuluk, ortaklık ve işbirliği bağları" ile birbirine bağlı olduğunu söyledi. “Ülkelerimiz, kollektif Batı'nın küresel hakimiyeti sürdürme, yasa dışı yaptırımları kullanarak bağımsız devletlere kendi isteklerini empoze etme girişimlerine hep birlikte direniyor" diyen Mihail Mişustin, Rusya Federasyonu ve Çin'in "bu tehlikeli özlemleri kararlılıkla reddedeceklerine ve ortak stratejik hedeflerine doğru emin ilerleme için elverişli koşullar yaratacaklarına" olan güvenini dile getirdi. İki ülke ilişkilerinin stratejik ivmeyi kazandığı 2023'te Rus enerji kaynaklarının Çin'e ihracatında yaşanan büyüme yüzde 40'a ulaştı. Teknolojik gelişmelerden uzay çalışmalarına kadar bir alt yapı oluşturuldu.
Bundan dolayı geçen hafta, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, son 75 yılda şekillenen ikili ilişkilerin günümüzde büyük güçler arasında karşılıklı saygı, güven, dostluk ve karşılıklı yarara dayalı ilişkilerin standardını belirleyen bir model haline geldiğini söyledi. Şi, bugüne kadar Putin’le en az 40 kere görüştüğünü belirterek, “Bu tür yakın bağlar, Rusya-Çin ilişkilerinin istikrarlı ve hızlı büyüme dinamiklerini sürdürmek için stratejik yönelimlerin ana hatlarını çizme fırsatını veriyor,” dedi. Görüşmelerin ardından Putin ve Şi, kapsamlı ortaklık ve stratejik işbirliği ilişkilerinin derinleştirilmesine ilişkin ortak bir bildiri imzaladı.
İşbirliğindeki hedefler: sanayi, teknoloji, nükleer enerji ve yapay zeka
Putin, Rusya ve Çin arasındaki işbirliğinin geliştirilmesine yönelik ileri planlardan bahsederken, sanayi ve yüksek teknoloji, uzay, barışçıl atom ve yapay zeka alanlarında daha yakın işbirliği kurulmasının gerekliliğine dikkat çekti. Mesela Gazprom-Media ve China Media Corporation (CMG) yapay zeka alanında işbirliği yapma konusunda bir mutabakat anlaşması imzaladı. Anlaşma kapsamında, iki ülke medya kuruluşlarının medyadaki teknolojik gelişmeleri ortaklaşa teşvik edeceği, haber yayıncılığında işbirliğini güçlendireceği ve medya geliştirme konularında uzmanlık alışverişinde bulunacağı bildirildi. Ayrıca Rusya ve Çin, Zabaykal-Mançurya sınır kapısının inşaatını hızlandırmak ve demiryolu taşımacılığını geliştirmek için stratejik bir işbirliği anlaşması imzaladı. Demiryolu sınır geçişleri ve bunlara yönelik altyapının geliştirilmesi konusunda da mutabakata varıldı. Rusya ve Çin, özellikle dondurulmuş et, kümes hayvanı ürünleri ve tahıl yüklerinin Zabaykal-Mançurya sınır kapısı üzerinden Çin'e taşınmasını artırmayı hedefliyor.
Putin, Rus tarım ürünlerinin Çin pazarına arzında da olumlu dinamiklerin gözlemlendiğini belirtti. Ayrıca, yatırım ve üretim alanlarında girişimlerin uygulandığını ve iki ülke arasındaki ulaştırma ve lojistik koridorlarının sürdürülebilir bir şekilde çalıştığını ekledi. “Batı'daki küresel türbülans ve ekonomik çalkantıların arka planında elde edilen bu sonuçlar, seçtiğimiz yolun, yani ulusal çıkarların peşinde koşmanın stratejik açıdan doğru olduğunu bir kez daha doğruluyor. Ülkelerimiz uzun zamandır eşit ve karşılıklı yarar sağlayan ekonomik ilişkilerden yana bilinçli bir seçim yapmıştır," diye vurguladı.
Uzay çalışmalarında ortak strateji üretimine karar verildi. Günümüzdeki küresel rekabetin ABD karşısında Çin-Rusya birlikteliğinin devam etmekte olduğu ve dünya üzerinde gerçekleşebilecek bir savaşta, uzaydan dünyaya müdahalede bulunmak; bunun tersi olarak dünyadan kontrolle uzaydan yönlendirilen silah sistemlerini, haberleşme uydularını devre dışı bırakmak; uzayda üstünlük kurabilmek; tehditleri caydırabilmek ve karşı koyabilmek adına “çok kutuplu dünya düzeninde” başka bir saç ayağı olarak iki ülkenin uzay ve uzayda nükleer konusunda ortak çalışmaların yürütülmesi kararlaştırıldı.
Batı yaptırımlarının etkisi ve Ukrayna çözüm önerileri
Batı'nın Pekin üzerindeki ekonomik ve siyasi baskısı son altı aydır giderek artması da bir gerçek. Çin devlet bankaları ve özel sektörü, ikincil yaptırımların dış pazarlarda faaliyet gösterme beklentileri üzerinde olumsuz etki konusunda daha fazla endişe duymaya başladı. AB’nin Aralık 2023'te Moskova'ya yönelik 12. kısıtlayıcı tedbir paketini uygulamaya koymasının ardından, önde gelen bazı Çin bankaları Rusya'dan dolar ödemesi kabul etme konusunda isteksiz hale geldi. Bu, son iki yılda uzun süreli istikrarlı bir büyüme gösterdikten sonra Mart 2024'te %2'lik bir daralma kaydeden ikili ticaretin dinamiklerini etkiledi. Fakat benim tahminim, Putin ve Şi Jinping, daha önce planlandığı gibi ikili ticaret cirosunun bu yıl sonuna kadar 280-290 milyar dolara ulaşmasını sağlamaya odaklanacaklar.
Ukrayna’da devam eden savaş konusunda Batı ile Rusya arasında bir denge kurmaya çalışan Pekin’in reflekslerini Tayvan ile arasındaki gerilim belirliyor. Ama bir adım Rusya lehinde olduğu da söylenebilir. Bu nedenle Şi Jinping, Putin ile Zhongnanhai konutunda gerçekleştirdiği görüşmede, Pekin'in uygun bir zamanda hem Moskova hem de Kiev tarafından tanınacak bir barış konferansı düzenlenmesini desteklediğini ve Ukrayna'daki krizi çözmek için sadece semptomların değil, sorunun kökeninin de ele alınması gerektiğini belirtti. Putin ise, ülkesinin Çin'in Ukrayna konusundaki tutumuna saygı duyduğunu ve Pekin'in çatışmanın çözümünde rol oynamaya devam etmesini memnuniyetle karşıladığını söyledi.
Gelişmeler Rusya’yı Çin’e işbirliğine zorladı
Sonuç olarak 2023 ve 2024, dünya siyasetinde dönüm noktaları belirleyen ivmesi çok yüksek bir dönem. İnsanlık, dünyanın farklı yerlerinde eş zamanlı olarak pek çok trajik olayın yaşandığı dramatik bir süreçte. Rusya-Ukrayna ve İsrail-Filistin çatışmaları devam ediyor, Yemen'deki Husiler Kızıldeniz'deki askeri ve ticari gemilere saldırmaya devam ediyor, Sahel ve Sudan'daki durum son derece istikrarsız kalıyor, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi konularında hiçbir ilerleme kaydedilmedi ve küresel düzeyde savunma harcamaları ve 2024 yılında küresel silah ticareti tarihi en yüksek seviyelerine ulaştı. İşte bütün bu gelişmeler Rusya ve Çin'in kaçırmaması gereken bir dizi fırsatın da önünü açıyor. Bu, 2023'te üye sayısını ikiye katlayan ve şimdi yeni bir formatta işbirliği algoritmaları geliştirmesi gereken BRICS için önemli bir yıl. Moskova bu yıl BRİCS’e başkanlık etmesi ve sonbaharda Kazan'da yapılacak bir sonraki zirveye ev sahipliği yapması nedeniyle, bu süreci yönetecek taraf Rusya olacak. Şangay İşbirliği Örgütü, Belarus’u saflarına katmaya hazırlanıyor. Rusya ve Çin liderlerinin dünyada artan istikrarsızlığa ilişkin birçok konuya benzer yaklaşım sergileme ve meydana gelen hızlı değişimlere ortak eylem oluşturmayı yapabiliyorlar.
Şu detayı tekrar vurgulamak isterim, Batı’nın Rusya’ya uyguladığı ağır yaptırımlar ve 2022’nin sonunda yürürlüğe koyduğu petrol ve gaz ambargoları Rusya’yı özellikle ticarette Çin’e işbirliğine zorladı. Moskova ve Pekin'in siyasi ve ticari beklentileri haliyle büyük ölçüde örtüştü. BM dahil olmak üzere stratejik dış politika koordinasyonu, Şangay İşbirliği Örgütü, BRICS ve G20 dahil olmak üzere diğer çok taraflı platformlarda ortak stratejik işbirliği ve Ukrayna krizi de dahil olmak üzere eski Sovyet bölgelerindeki durumu beraber tartışmaya başladılar. İki ülke pandemi sürecinde askıya alınan karşılıklı turist gruplarının vizesiz seyahat programını tekrar yeniledi. Karşılıklı olarak açıklanan ticari veriler aydan aya artıyor. Bu ivme daha da hız kazanacak gibi. Çünkü petrol, gaz, madenler, teknoloji ürünleri, tahıl ve silah sanayi gibi alanlar gelişmeye açık olarak görülüyor.