Muğla Barosu Başkanı Cumhur Uzun, sabah saatlerinde Koza-İpek Grubu'na bağlı medya kuruluşlarına yönelik yapılan operasyona tepki gösterdi. Uzun, "Seçime iki ay kalmış dönemde bunun yapılmış olması basının seçim öncesi susturulmasına yönelik ciddi bir operasyon olarak değerlendiriyorum. Bu nedenle yapılanları hukuki anlamda çok temelli bulmuyorum." dedi.
Başkan Uzun konuyla ilgili yaptığı açıklamada, bugün ülkenin geçtiğimiz birkaç gün içerisinde tekrar bir seçim kararı aldığını hatırlattı. Tekrar seçim kararı hazırlıkları ve seçim hükümetinin göreve başladığını ifade eden Muğla Barosu Başkanı, "Bu hükümetin asli görevi ülkeyi sağlıklı, sonuçlarından hiç kimsenin tereddüt etmeyeceği bir seçime götürme ve seçmen iradesini sandıkları yansıyıp, değerlendirmesi sağlamak. Tabii bu şu demek değil; bütün devlete ait yetkiler, hükümete ait yetkiler duracak seçime bakacağız, Hayır. Bunlarda günlük işler olarak devam edecek ancak kalıcı, sonuçları seçimden sonraya da sarkabilecek olan ya da seçimden sonra yapılmasının millet iradesine daha uygun olacağı işlemlerden bu hükümetin kendini görevsiz görmeli. Anayasa'nın kendisine verdiği görevi sağlıklı bir seçim yapmak olduğunu bilinciyle bu uğurda yoğun çalışmaktır." ifadelerini kullandı.
Başkan Uzun, seçim evresine giren ülkede bu sabah bir ya da birden çok basın kuruluşuna operasyon düzenlemek suretiyle baskınlar yapıldığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu suretle bir takım belgelerine, bilgilerine, basın özgürlüğüne bağdaşmayacağını varsayan ya da öngörülen bir şekilde el konuldu. Bu normal zamanda yapıldığında dahi basın özgürlüğü adına, basına yapılmış bir baskı olarak algılana bilecekken hele hele seçim döneminde özellikle muhalif bir basın olur ise onu da susturmasını biliriz anlamına gelebilecek özellikle belki kaçınılmayı gerektiren bir durumdur."
Basın üzerinden yapılacak olan bu tür araştırmalarda çok daha dikkatli davranılması gerektiğini anlatan Uzun, sözlerini şöyle tamamladı:
"Basın özgürlüğünün özellikle korunması ve öncelenmesi ve fakat suç işlemiş bir basın varsa tabii ki bunla ilgili mücadelenin de yapılması gerekir. Seçime iki ay kalmış dönemde bunun yapılmış olması basının seçim öncesi susturulmasına yönelik ciddi bir operasyon olarak değerlendiriyorum. Bu nedenle yapılanları hukuki anlamda çok temelli bulmuyorum. Yapılan operasyonun bir an önce hukuk çizgisinde sonuçlandırılması ve herkesin hukukunu kim olursa olsun birilerine yakın ya da uzak değerlendirilmesi yapılmadan herkesin hukukun teslim edilmesini talep ediyorum. Bugün iki özel anlam taşıyan gün ilki dünya barış günü o nedenle bugün vesilesiyle her yönde her noktada barışalım. Bugün aynı zamanda yeni bir adli yılın açılışı adaleti bütün bileşenleri olarak gerçekleştirelim. Toplumun adalet duygularını güçlendirelim. Adalet yoksa inanan toplum yoktur. Adalet yoksa devlet yok olmaya mahkum oluyor. O yüzden adalete çok sıkı sarılalım ve onu korumak için her türlü gayreti sarf edelim." CİHAN