Muğla'nın Menteşe ilçesinde beş ay önce çalışmaya başlayan özel bir şirkete ait taş ocağı, patlatmalar sırasında oluşturduğu toz katmanı yüzünden köylüleri canından bezdirdi. Kafaca Mahallesi'nde, yerleşim alanına yaklaşık 200 metre mesafedeki ormanlık alanda kırma ve hazır beton santrali tesisi kurulmaya başlanması köylülerin tepkisini çekti. Sivri Dağı, Erenler mevkisinde, geçen mart ayında özel bir şirket taş ocağı, kırma ve hazır beton santrali izni alarak tesis kurma çalışmalarına başladı. Köyün tek otlak alanına iş makineleriyle giren firma, çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bölgede zaman zaman yapılan patlatmalar sırasında oluşan tozlar, köyün üzerinde yoğun bir sis tabakası oluşturuyor. Kapı ve pencerelerini açamaz duruma gelen köylüler, tozdan adeta yolda yürüyemez halde. Geçimini tarım, hayvancılık ve arıcılıktan sağlayan vatandaşlar, maruz kaldıkları duruma isyan ediyor.
'KÖYÜMÜZÜN TAMAMI AYAKTA'
Kafaya Mahallesi Muhtarı Ömer Gülgün, muhtar olmasına rağmen bugüne kadar kimsenin kendisine bir açıklama yapmadığından dert yanarak, "Yanımıza gelip de, 'Bizim elimizde ruhsatımız var, bu konuda sizler de ne dersiniz?' diye bir şey sormadılar. Tesisin dışında yol yapmak için şimdiye kadar üç kez patlatma yaptılar. Köyümüzün tamamı ayakta. Buranın kapanması için en kısa sürede imzaları toplayıp hukuki süreç başlatacağız. Büyükbaş, küçükbaş ve arıcılık yapanlar, bu dağdan geçimini sağlıyor. Tarım arazilerinin 3,5 kilometre yakınında bu işlerin yapılması yasak olmasına rağmen bizim burada zeytin bahçelerine 200 metre mesafede bu işler yapılıyor. Burada yapılan patlatmada, köyümüz tozlar içinde kalıyor. Vatandaşlar yolumu kesip bu işe bir çözüm bulmamı istiyor. Biz bunun kapanmasını istiyoruz. Bununla artık uğraşacağız. Belediye ve valilikten, burada faaliyete başlayan taş ocağının kime ait olduğu konusunda bilgi aldık. Resmi evraklar elimizde, bu evraklarla birlikte davamızı açacağız. Nüfusumuz bin 500 civarında, en az bin 200 imza toplayıp davamızı açacağız." dedi.
'AVLANMANIN YASAK OLDUĞU ALANDA TAŞ OCAĞINA İZİN VERİLDİ'
Üretime karşı olmadıklarını ifade eden mahalle sakinlerinden Ömer Başçavuş ise, "Yasal yollardan her zaman olmasından yanayız. Bu taş ocağı daha faaliyete başlamadan bize verdiği zararlar çok büyük. Patlatmadan dolayı kullandıkları nitrat, kireçle birlikte arsenik yapıyı meydana getiriyor. Bizleri sağlık yönünden çok etkiliyor. Arıcılık yapıyorum, 40 yıldır gördüğüm çam ağacındaki basranın, buradaki arsenik yapıdan dolayı öldüğünü gördüm. Yetkilielerin burayı incelemeden verdikleri bu izinlerden dolayı şikâyetçiyiz. Patlatmadan dolayı yüzlerce bitkimiz tahrip olmuş durumda. Avlanmanın bile yasak olduğu yerde, bu taş ocağına nasıl izin verildiğini anlamakta zorluk çekiyoruz. Köyümüzün üzerine bulut gibi yağan arsenik tozu, özellikle hamile bayanları olumsuz yönde etkileyecek." diye konuştu.
'CENNET VADİSİ, TOZ CEHENNEMİNE DÖNDÜ'
Bir başka mahalle sakini Cengiz Bütüner de bölgede yapılan çalışmalardan olumsuz etkilendiklerini dile getirerek, "Bu alan, köyümüzün oksijen aldığı bir nokta. Cennet vadisi olarak tabir ettiğimiz bu bölge, şu anda toz cehennemine dönüşmek üzeredir. Bu konuda yetkililer gerekli duyarlılığı göstermezse burada yaşam bitecektir. Resmen toz soluyoruz. Orman yapı, endemik yapı, bitki örtüsünü ileride bu çocuklarımız göremeyecek. Göz göre göre çöl olmaya doğru gidiyoruz." diye tepki gösterdi.
DAHA ÖNCE TAŞ OCAĞINA İZİN VERİLMEMİŞTİ
Büyükşehir Kanunu'yla birlikte beldelerinin mahalleye dönüştüğünü anlatan Enver Kılınç ise şunları söyledi: "Daha önceki belediye başkanımız, şu an yapımı devam eden çakıl ocağında daha ileride bir yerde taş ocağı yapılması için müracaatta bulundu. O dönemde Tarım İl Müdürlüğü yerleşim alanına yakın olması, tarım arazilerinin bulunması ve orman alanları zarar görmesin diye buna izin vermedi. Başka yerlerde yapılan yerler, ilgili örnek gösterildi. Bu sefer de yetkililer, 'Kötü örnek, örnek değildir.' diye buna karşı çıktı. O zaman kötü örnekti de şimdi neden iyi örnek oldu? Köyümüzün, evlerimizin dibinde buranın korunarak faaliyete girmesine nasıl izin veriliyor, anlamakta güçlük çekiyoruz. Çok endişeliyiz. Patlatma yapıldı, köyümüz toz dumanı altında kaldı. Bugün yine yapıldı, yine aynı manzarayla karşılaştık." CİHAN