Yükselen seçim tartışmaları ve siyasi gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan gazeteci-yazar Necdet Saraç, AK Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tekrar aday olabilmesi konusunda, “Türkiye’de hukuk önemsizleşti. Tartışmayı üçüncü kez aday olmasına koyarsak, buradan ben Erdoğan’ın güçlenebileceğini düşünüyorum. Tartışmayı esas itibarıyla sistemin kendisine koymak lazım.” dedi.
Kronos TV YouTube yayınına katılan Saraç iktidar açısından mevcut durumu şöyle değerlendirdi:
“Kriz yalnızca ekonomik kriz değil, krizin asıl nedeni siyasi. Ortada net bir tablo var, o tabloda ne var? Bir, Adalet ve Kalkınma Partisi diye bir parti kalmamış durumda. İki, sistem tümüyle tek isim üzerinde şekillenmiş durumda. Yönetemezlik öyle bir noktaya gelmiş ki, birçok yere kadro bile bulamıyorlar. O yüzden de birtakım kadroları devşirerek, yer değiştirerek pozisyon almaya çalışıyorlar. Daha da önemli bir nokta; bürokraside ciddi sıkıntılar var, bu birçok alanda kendisini gösteriyor. Üst düzey bürokratları kastediyorum. Çok uzun süredir, ‘Artık bu iktidar gidecek mi?’ tartışması yapılmaya başlandı. Bu son derece önemli. Çünkü, 19 yıl Türkiye’nin siyasi tarihinde çok önemli bir süre. Sonuçta Mustafa Kemal Atatürk’ün 15 yıl iktidarda kaldığını düşünürsek… 19 yıllık bir Erdoğan iktidarında, AKP iktidarında bürokrasi ilk kez ‘Bunlar gidecek.’ tartışması yapıyor. Krizin kendisi tümüyle siyasi bir kriz. Yani siz siyasi krizi görmeden ekonomik kriz üzerinden tartışmayı devam ettirseniz bile sonuç alma şansınız yok. Doğal olarak siyasi kriz nereye yansıyor? Doğrudan ekonomik alana yansıyor, orayı da yönetemiyorsunuz. Sağlığa yansıyor, eğitime yansıyor, akla gelebilecek her alana yansıyor. Muhalefet partileri hukuki tartışmadan daha çok sisteme yönelik bir tartışma yapıyorlar ki, ben bunun doğru bir tartışma yöntemi olduğu kanaatindeyim.”
‘CUMHUR İTTİFAKI KARŞISINDA EZİCİ ÜSTÜNLÜK SAĞLANIR’
Siyasi partilerin oy oranına ilişkin anket çalışmalarına da değinen Necdet Saraç, “Son kamuoyu araştırmalarında altı siyasi parti artı HDP’yi değerlendirerek söylediğimde Cumhur İttifakı karşısında giderek bir ezici üstünlüğe doğru döneceği kanaatindeyim. Kaldı ki biz bunu 2019 İstanbul seçiminde yaşamıştık. Çünkü insanlar artık sayılarla oynayarak kendilerinin aldatılmasına karşı daha fazla tepki koymaya başladılar.” ifadesini kullandı.
“AKP’Yİ ÇOK DAĞA AĞIR BİR SONUÇ BEKLİYOR’
Ekonomik gidişata dair, “Siz ne anlatırsanız anlatın sokakta, fabrikada, okulda hayat başka türlü akıyor. Siz yurt sorunu yok diyorsunuz ama yurtlardan sorumlu genel müdürlük yerleştirilemeyen öğrenci sayısının 200 bine yakın olduğunu söylüyor. Bakkala manava girdiğinizde başka bir şey oluyor. Siz bin iki lira verip ‘Fiyatlar makul’ diyebiliyorsunuz ama, sonuçta 2.800 lira asgari ücret alanın aynı makullüğü fiyatlarda görebilme şansı sıfır. Bu gerçeklik işin doğrusu Cumhur İttifakı’yla Millet ittifakı arasındaki açıyı büyütüyor.” diyen Saraç, yakın geleceğe ilişkin öngörülerini de paylaştı: “Ben önümüzdeki dönemde AKP’yi şu anki kamuoyu yoklamalarından çok daha ağır bir siyasi sonucun beklediği kanaatindeyim. Çünkü her alanda çöken bir iktidardan bahsediyoruz. Yani buradaki sorun ne? Muhalefet alternatif olmakta zorlanıyor, siz güvensizlik derinleştikçe, endişe derinleştikçe onun karşısında alternatifi güçlendiremediğiniz sürece, güveni öne çıkaramadığınız sürece doğal olarak bu tür şeyler olabilir ama, ben buna rağmen sürecin buraya doğru evrileceğini görüyorum. Anketlerden bağımsız olarak önümüzdeki mevcut en önemli veri ne? 2019’da İstanbul’da yapılan iki seçim. Siz 13 binden sekiz yüz bine yükselen bir oy farkını niye gördünüz? Çünkü her şeye rağmen bir toplumsal vicdan var. Birleştirilen ‘Gezi Çarşı’ davasını izledim. Türkiye açısından değil, hukuk açısından utanç verici bir tablo ortada. Böyle bir davada Meclis’te bulunan partilerin böyle bir mahkemede gözükmesi gerekiyordu. Muhalefetin bu noktada bir siyasi meydan okumaya, siyasi cüreti artırmaya ihtiyacı var. Benim bildiğim önümüzdeki ay altı siyasi parti genel başkanı yan yana gelecek. Bu önemli, kameraların karşısına geçme ihtimalleri oldukça güçlü. Bu yan yana geliş Türkiye’de şöyle bir şeyin önünü açabilir, ‘Evet bunlar gidiyor, yeni bir alternatif şekilleniyor.’ Önümüzdeki ay altı siyasi partinin kameraların karşısına geçmesi seçim dahil, süreci hızlandıracaktır.”
‘KÜRT MESELESİ BİR DEMOKRASİ MESELESİDİR’
Kürt meselesi hakkında, “Kürt meselesi olmaktan çok bir demokrasi meselesidir.” tespitinde bulunan gazeteci, yazar Necdet Saraç, “Millet İttifakı’nın son dönem attığı adımları önemli bulmakla beraber, henüz HDP’yle görünür, resmi bir ittifak perspektifi” göremediğini ama bu sürecin hızlanabileceğini kaydetti.