Ülkelerindeki savaş, soykırım, açlık, ayrımcılık gibi sebeplerle her yıl binlerce insan daha iyi bir yaşam hayaliyle ülkesini terk ediyor. Ancak bu zorlu yolculuk birçok risk barındırıyor. 2014 yılından bu yana Akdeniz’i kullanarak Avrupa’ya göç etmek isteyen 20 binden fazla göçmen boğularak hayatını kaybetti.
Kronows34.news'ten Kenan Bai'ın haberine göre, Ölüm haberleri ve tıka basa insan dolu mülteci teknelerinin yakalandığı haberleri hergün bültenlerin ilk sırasında yer alıyor. Bu duruma dikkat çekmek, kurtarma faaliyetleriyle daha çok ölüm vakasının önüne geçmek isteyen İnsan Hakları İçin Kurtarma Zinciri Derneği, hafta sonu önemli bir eyleme imza attı.
Çok sayıda dernek, kurum, kuruluş ve gönüllünün yanı sıra eyleme Tenkil Müzesi, Initiative Die Brücke ile Gülen Cemaati gönüllüleri de destek verdi. Eylemde farklı milletlerden bir araya gelenler ‘insan zinciri’ oluştururken, Gülen Cemaati gönülüleri Ege ve Meriç´te yaşanan insanlık dramlarını da duyurarak, ölümlere ve geri itmelere dikkat çekti.
Hamburg’ dan baslayan eylem rotasında Almanya, Avusturya ve İtalya yer aldı. Almanya’da 62, Avusturya´da 6, İtalya`da 4 noktada oluşturulan insan zinciri Akdeniz’ de son buldu. Farklı milletlerden binlerce insanın katıldığı “HandinHand” eyleminde en güçlü mesaj verilen noktalardan birisi Münsterland bölgesindeki Oelde şehri oldu.
Oelde ile Rheda-Wiedenbrück şehirleri arasında 17 kilometrelik güzergâhta 700´den fazla kişi belirli aralıklarla insan zinciri oluşturdu. Koronavirüs önlemleri kapsamında, gerekli mesafe bırakarak iplerle birbirine tutunan insanlar ellerinde bayrak, flama ve çeşitli pankartlar taşıdı.
12.00 ile 12.30 arası el ele tutuşarak insan zinciri oluşturan katılımcılar ardından yürüyerek MarkPlatz´da toplandı. 150 civarı Gülen Cemaati gönüllüsü Meriç Nehri ile Ege Denizi´nde boğularak ölenlerin fotoğraflarının ve bilgilerinin yer aldığı tabelaları meydana bıraktı.
Burada organizasyonu gerçekleştirenlerin yani sıra farklı ülkelerden mülteciler konuştu. 15 yaşındaki Eda Pürbudak şarkı söyledi, çeşitli kişi ve gruplar performanslarını sahneledi.
Konuşmacilar arasında, 18 Temmuz 2016 günü Türkiye´den Yunanistan’a geçmek için bindikleri lastik botun batması sonucu esini ve üç evladını kaybeden Murat Akcabay da katıldı Programa, üyesi olduğu Tenkil Müzesi’ni temsilen katılan Akcabay, 15 Temmuz 2016’daki sözde darbe girişiminin ardından Gülen Cemaati gönüllülerine ve iktidara muhalif olanlara karşı cadı avı başlatıldığını söyledi.
Keyfi gözaltların, işkencelerin ve adam kaçırmaların sıradan hale geldiğini belirten Murat Akçaabat, o karanlık günlerde ailesiyle birlikte iki yıl saklandıklarını anlattı. 2 yılın ardına Türkiye’de hüküm süren ‘terör saltanatı´ndan kaçmak için 18 Temmuz 2016’ da Meriç’ten yola çıktıklarını Akçabay, nehri geçmeye çalışırken lastik botun batması sonucu hayat arkadaşının ve çocuğunun boğulduğunu ifade etti. “Hem esini hem de çocuklarını kaybetmiş biri olarak şu çağrıyı istiyorum.” diyen Akcabay şöyle konuştu: “Dünyanın farklı bölgelerinden, zulme uğrayan birçok insan benzer acıları çekiyor. Meriç’te, Ege’de, Akdeniz´de hala insanlar oluyor. Yaşananlar ve yaşanmakta olan acılar son bulsun diye bugün buradayız. Sorumluluklarımızı unutmamalı ve birbirimize hatırlatmalıyız. Yaşananlara birey, kurum veya devlet olarak tepki vermek insan olmanın gereğidir.”
Akdeniz’de boğularak ölen mülteci sayıları *
- 2014 – 3166 kişi
- 2015 – 3794 kişi
- 2016 – 4329 kişi
- 2017 – 3003 kişi
- 2018 – 2117 kişi
- 2019 – 1336 kişi
- 2020 – 1160 kişi
- 2021 – 1453 kişi (İlk altı aylik veri)