MURAT ÇETİN
CHP lideri Özel ile İBB Başkanı İmamoğlu’nun ortak hareketleri sonucunda CHP’de sağlanan liderlik değişiminin CHP’de yönetim anlayışı değişikliğine de sağlayıp sağlamayacağını zamanla öğreneceğiz. Ancak Özel ve İmamoğlu’nun Kasım 2023 sonunda yapılması kararı alınan CHP Tüzük Kurultayı’nı ötelemesi Özel ve İmamoğlu’nun değişim söylemleri ile çelişti. CHP bir anlamda şimdilerde ve özellikle yerel seçim öncesinde -13 yıllık Kılıçdaroğlu liderliği de dikkate alınacak olursa- yön bulmaya çalışıyor. Özel ve İmamoğlu’nun tüm karelerde birlikte görünmesi, İmamoğlu’nun popüleritesi CHP7de bir anlamda sanki iki başlıklı bir yapı varmış gibi bir algıya neden oldu. Özel ile İmamoğlu’nun durumu kimileri AKP’nin kuruluş yıllarındaki Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül ikilisinin ilişkisine benzetti. Sözüm ona İmamoğlu burada Erdoğan’ın, Özel ise Gül’ün karşılığı. Kuşkusuz sadece medya değil kamuoyunda da Özel ve İmamoğlu’na ilişkin yakıştırma, beklenti ve eleştirilerin acısı çok farklı.
Şunu kabul etmek gerekiyor; CHP’de merkez sol eğilimi benimseyen İmamoğlu ile daha katı laik-ulusalcı eğilimi temsil eden CHP lideri Özel’in işbirliği kişisel siyasi çıkara dayalıdır. Özel ve İmamoğlu bir anlamda siyasi kariyerlerini “Özel CHP lideri, İmamoğlu CHP’nin 2028 Cumhurbaşkanı adayı” paylaşımı üzerine kurdu. Ve bu nedenle İmamoğlu ve Özel’in siyasi kariyerlerinde başarılı olabilmeleri için birbirlerinin siyasi gücüne ihtiyacı var. Bu nedenle yakın süreçte İmamoğlu ile Özel arasında CHP’de yönetim anlayışı açısından bir ayrışma ve çatışma beklemiyorum. Zira Özel’in başarılı olması bir anlamda İmamoğlu’nun başarılı olması ile doğru orantılı. Zira İmamoğlu, CHP yönetimi bazında etkin bir güce sahip olmasa da Türkiye genelinde CHP açısından politika oluşturabilen bir siyasetçi. Bunun yanında İmamoğlu, merkez sol politik çizgisi ve kısmen muhafazakar yapısı nedeni ile merkez sağ partiler (DEVA, DP) ile siyasi İslamcı partilerde (Gelecek Partisi, SP) ve Kürtlerin haklarını savunuyor olması nedeniyle Kürt seçmenlerden de (DEM) oy alabiliyor. 1999 yerel seçimlerinde İstanbul belediye başkanlığı seçimlerinde Erdoğan’ın çabasına rağmen AKP’ye karşı kazanan bir isim olması da İmamoğlu’nu güçlü kılıyor.
İmamoğlu’nun yasaklı hale gelmesi siyasi kariyerini bitirir mi? Bitirmez! İmamoğlu hakkındaki dava süreci siyasidir. Türkiye’de siyasi nedenlerle dolayı siyasetten uzaklaştırılan tüm liderlerin siyaseti hayatı bitmedi. Bunun en somut örneği Erdoğan’dır. Benzer şekilde Türkiye’de yaşanan 1980 darbesi sonrasında siyasi yasaklı hale gelen dönemin AP lideri ve Başbakan Demirel 1993’te Cumhurbaşkanı seçildi. 1980 darbesi sonrası yine siyasi yasaklı hale gelen RP lideri Erbakan, 1997’de Başbakanlık, DSP lideri Ecevit ise 1999 yılında Başbakan seçildi.
Peki İmamoğlu’nun siyasi yasaklı hale gelmesi CHP içindeki durumunu nasıl etkiler? Bana göre, İmamoğlu’nun siyasi yasaklı hale gelmesi CHP içindeki konumunu olumsuz yönde etkilemez. Zira İmamoğlu hakkındaki dava CHP’de ve iktidara muhalif kesimlerde siyasi bir dava olarak görülüyor. İmamoğlu’nun siyasi yasaklı hale gelmesi kendisini siyasi bir mağdur durumuna dönüştürür. Türkiye’de siyasi mağdurlar bugüne kadar Türk toplumu tarafından sahiplenildi. Bunun en somut örneği 1998’de yaşandı. Tayyip Erdoğan, İstanbul Belediye Başkanı olduğu dönemde Siirt’te okuduğu bir şiir ile halkı isyana teşvik ettiği gerekçesi ile hakkında dava açıldı ve siyasi yasaklı hale geldi. Erdoğan bu mağduriyeti siyasi propaganda unsuru olarak kullandı. Erdoğan 2001 yılında AKP’yi kurdu ve 2002 yılında da iktidar oldu. Yani İmamoğlu’nun siyasi yasak içeren dava süreci de aslında Erdoğan’ın durumundan farklı değil. Peki İmamoğlu, Mart 2024 yerel seçimleri öncesinde siyasi yasaklı hale gelecek mi? Bunu şimdiden bilmek çok zor. Zira bu bir anlamda Erdoğan’ın vereceği karara bağlı. Peki İmamoğlu’nun siyasi yasaklı hale gelmesi ve yeniden İstanbul belediye başkan adayı olamaması ne anlama gelir? Kuşkusuz böyle bir durum CHP’yi yerel seçim öncesinde zora sokacaktır. Ancak Özel ve İmamoğlu ikilisi böyle bir sonuca da hazır durumda. CHP, İmamoğlu’nun siyasi yasaklı hale gelmesini Mart 2024 yerel seçim kampanyasında propaganda haline getirecektir.
Hassas bir konu da olsa değinmeden edemeyeceğim. Kılıçdaroğlu’nun 13 yıl boyunca CHP liderliğinde kalmasını sağlayan CHP içindeki Alevi güç, Mart 2024 yerel seçimlerinde İmamoğlu’na oy verecek mi vermeyecek mi? Bu sorunun cevabı çok önemli. Ancak bu sorunun cevabından önce CHP Kurultayı öncesinde Alevilerin durumunu hatırlamak gerekiyor. Aleviler CHP Kurultayı öncesinde iki gruba ayrıldı. İstanbul’da etkin olan Hünkar Hacı Bektaş Veli Derneği ile Baba Mansur Ocağı Vakfı, Alevi kökenli sanatçı ve eski CHP milletvekili Arif Sağ, sanatçı Sabahat Akkiraz ve Selda Bağcan, Özgür Özel’in CHP genel başkan adaylığını destekledi. İstanbul, Ankara, Çorum, Sivas, Tokat, Tunceli, Nevşehir ve Kırşehir bölgesinde etkin olan Alevi derneklerinden Pir Sultan Abdal Ocağı Vakfı, Abdal Musa Ocağı Vakfı, Kureyşan Ocağı Vakfı ve Abdallar Ocağı Derneği, Özel’in CHP liderliğine karşı çıktı. Alevi kesimin bir kısmı İmamoğlu ve Özel’e tepki göstermesinin ise iki nedeni var.
Birincisi; Aleviler için Kılıçdaroğlu’nun CHP genel başkanı olması Alevilik açısından ideolojik bir öneme sahipti. Hatta Aleviler Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığında ısrar ederek Alevi kökenli bir kişinin cumhurbaşkanı olmasını istiyorlardı. Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanamamasından sonran CHP genel başkanlığını da kaybetmesi Alevilerde bir tramvaya neden oldu. Alevilerin önemli bir kısmı Kılıçdaroğlu’nun siyasete veda etmesinin sorumluluğunu İmamoğlu-Özel ikilisinde görüyorlar.
İkinci ise; CHP yönetim ve teşkilatlarında etkin olan Aleviler, Özel’in genel başkanlığı döneminde CHP’deki etkinliklerinin azalacağını düşünüyorlar. Kuşkusuz İmamoğlu-Özel ikilisinin CHP’de Alevi varlığını dışlaması söz konusu değil. CHP’deki Alevi kökenli milletvekillerinden Veli Ağbaba, Onursal Adıgüzel, Gürsel Erol, Servet Ünsal ve Nihat Yeşil, CHP kurultayında Özgür Özel’in genel başkanlığını destekledi. Özgür Özel, CHP lideri seçildikten sonra yapılan CHP Parti Meclisi’ne (PM) alevi kökenli isimlerden Ali Haydar Hakverdi, Ali Haydar, Ali Haydar Fırat, Hüseyin Can Güner, Burhanettin Bulut ve Cem Aydın’ı aldı. CHP lideri Özel, 28 Kasım 2023 tarihli CHP Grup toplantısında Alevilerin sorunlarına değindi. İmamoğlu da şimdiye kadar yaptığı açıklamalarda Alevilerin haklarını savundu. Bu konu çok su götürür. Belki seçimler yaklaştıkça Alevilerin seçimle imtihanına yeniden değinmek gerekecek.