Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Silivri Cezaevi önünde devraldığı gazeteciler için umut nöbetinde Kemal Kılıçdaroğlu'na seslendi. Öfke doluyum diyen Balbay, "Bu iktidarla oynayacağınız demokratik oyunun sonu şuanda yaşanan tablo bu. Şuanda Türkiye'de okuma yazma oranının en yüksek olduğu yer cezaevleri. Türkiye'de doluluk oranının en yüksek olduğu yer cezaevleri. AKP iktidarının yaptığı en büyük yatırım cezaevleri." dedi.
Silivri'de tutuklu bulunan gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ü ziyarete gelerek umut nöbeti tutan Mustafa Balbay, Erdem Gül'ün mesajını paylaştı. Gül, Balbay'la gönderdiği mesajında şu ifadelere yer verdi: "Dışarıdaki dostlar. Hapiste kırkımız dolduğunda tecridimiz bitti. Bizi birlikte koğuşa aldılar. Ancak mesele içeride tecrit değil, ülkede tecrit edilmek. Tutukluğun kendisi bizzat tecrit. Biz bu süre boyunca aramızdaki tecridi takmayan siz dostlarımız sayesinde yalnız kalmadık. Bundan sonrada mağdur hiç kimseyi hep birlikte yalnız bırakmamayı sürdürmek dileğiyle. Dostça selam ve sevgiler.."
Can Dündar diş rahatsızlığı nedeniyle hastaneye gittiği için sadece Gül'ü ziyaret edebildiğini söyleyen Balbay, "Öfke doluyum. Şu anda içeride gazeteciler, pek çok meslek grubundan insanlar suçları kendilerinden saklanarak tutuklu halde yatıyorlar. Erdem'e sordum bir şey geldi mi, tutuklulukta kırk gün geçti, dedi ki 'Hayır bize bir şey gelmedi.' Gizlilik nedeniyle. Yani sanığın kendisinden gizli bir suç dosyası şu anda Türkiye'de söz konusu. Ben burada başta Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı, Genel Başkanımız Kemal Bey'e, muhalefet liderlerine sakın yapmayın diyorum. Bu iktidarla oynayacağınız demokratik oyunun sonu şu anda yaşanan tablo bu. Şu anda Türkiye'de okuma yazma oranının en yüksek olduğu yer cezaevleri. Türkiye'de doluluk oranının en yüksek olduğu cezaevleri. AKP iktidarının yaptığı en büyük yatırım cezaevleri." şeklinde konuştu.
İNSANLAR CEZAEVİNDEYKEN SİZ HANGİ DEMOKRASİDEN, ANAYASADAN BAHSEDİYORSUNUZ?
Her geçen gün cezaevlerinin büyütüldüğünü belirten Balbay, şöyle devam etti: "Türkiye'de bu insanlar hapisteyken siz hangi demokrasiden hangi anayasadan söz ediyorsunuz. Ben şimdi buradan sormak istiyorum, 12 Eylül Anayasası'nın hiç bir izi kalmayacakmış. Kalmasın. 12 Eylül'ün mağduru bir kişi olarak bende 12 Eylül'den hiç bir iz kalmasın diyorum. Ama Allah aşkına bu insanları içeride 12 Eylül Anayasası mı tutuyor? Diyarbakır'da tankları 12 Eylül Anayasası mı yürütüyor? Şuanda sokaklar kan gölü. Şuandaki Türkiye'de son 6-7 aydaki şehit sayısı 300'ü buldu. Terör olayları nedeniyle ölenlerin sayısını tutan yok. Peki, bunlar 12 Eylül Anayasa'sı yüzünden mi oluyor? Hayır."
Büyük bir kandırmaca olduğunu söyleyen Balbay, "O yüzden bu yeni dönemde 1 Kasım'dan sonra toplumun üzerinde travmanın ortadan kalkması için bu gidişe hayır diyoruz. Böyle gitmez demenin zamanıdır diyorum. Bu tecridin, bu gazetecilerin, her meslek grubundan haksız yatanlar serbest kalmadıkça birinci koşullardan biri bu olmalıdır diyorum. Hiçbir şekilde demokrasi söyleminden, yepyeni bir anayasa söyleminden söz edemezsiniz. Şuanda Türkiye'de AKP iktidarının kendisi 12 Eylül olmuş, 12 Eylül yasalarını kaldıracağım deyip toplumu ve muhalefet partilerini kandırmaya girişiyor. Buna hayır diyorum. Türkiye böyle gidemez. Bunu kabul etmiyoruz. Ne olursa olsun bu karanlığı yırtacağımıza da yürekten inanıyoruz." diye konuştu.
10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ'NÜN KUTLANACAK BİR YANI KALMADI
10 Ocak çalışan gazeteciler gününü hatırlatan Balbay, konuşmasına şöyle devam etti: "Türkiye'de çalışan gazeteci sayısı, işsiz gazeteci sayısından daha az hale geldi. O günün kutlanacak bir yanı da kalmadı. Ama her şeye rağmen çalışan gazeteciler gününde daha büyük bir eyleme, bu toplumun sesi kulağı olan gazetecilerle dayanışmaya çağırıyorum."
Cumhuriyet muhabiri Ali Açar da nöbetteydi. Tutuklu bulunan gazeteci sayısının 30'dan fazla olduğunu belirten Araç, şöyle konuşu: "Daha önce Ergenekon davaları sürecinde Mustafa ağabeyler burada bulunuyordu. O zamanda ben yine takip ediyordum, bugün yine takip ediyorum. Gazeteciler haber yaptığı için tutuklanmamalı. 10 Ocak çalışan gazeteciler gününe buruk gireceğiz. Bizim tek bir amacımız var, gazeteciler yaptıkları işten dolayı yargılanmasınlar, gazeteciler toplumun vicdanıdır. Vicdanını, hükümetin serbest bırakmasını istiyoruz ve tutuklu arkadaşlarımızın da bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz."
CİHAN