(...)

Başkasının yolsuzluk dosyaları üzerinde ahkam kesmek kolay. Zor alan kendi partine, siyaset arkadaşlarına yönelen iddialara karşı tavır alabilmek. ‘Partidaşım da olsa gözünün yaşına bakmam’ diyebilmek. Davutoğlu bir ara ‘kolu keseriz’ falan dedi ama söz olarak kaldı. Ne kol kesildi, ne parmak.

AKP 17 Aralık’ın faili dört bakanını yargıdan kaçırdı. Ortaya dökülen iddialara rağmen Yüce Divan’a göndermedi. İcraatları bununla sınırlı kalmadı tabii. Yolsuzluk iddialarını araştıran soruşturan yargı mensuplarını, emniyet görevlilerini hallaç pamuğu gibi dağıttı.

Bugün hiçbir yargı mensubu bırakın bakan, milletvekili sıradan bir AKP üyesi hakkındaki yolsuzluk iddiasının üzerine gidemez. Giderse başına gelecekleri bilir. AKP’nin yolsuzlukları kurumsallaştırdığı tespiti boşuna değil.

Derneğin araştırmasına göre, her 100 kişiden 56’sı Türkiye’de yolsuzluğun çok arttığına inanıyor. AKP’lilerin oranı yüzde 26. Rakam yüksek. AKP’ye oy veren seçmenin dörtte biri AKP iktidarında yolsuzluğun arttığını düşünüyor. 17 Aralık’tan sonra yolsuzluğun artması manidar ancak izahı zor değil.

(...)