‘Analar ağlamasın' çözüm sürecinin sloganıydı. Koca süreç iki kelimeye sığdı.
AKP 4 ay önceki seçim afişlerinde kullandı. Anaların ağlamaması için AKP'ye büyük kredi tanındı. Kimi bariz yanlışları görmezden gelindi. Yüksek sesle itiraz edilmedi. Hatalara üslubunca dikkat çekildi.
Ve bugün anaların gözyaşı sel gibi. 6 Haziran'da akmayan kan 8 Haziran'da akmaya başladı. Neden? 7 Haziran seçimleri siyasi tabloyu değiştirdi. AKP tek parti iktidarını yitirdi. HDP barajı patlattı. Oylarını yüzde 13'e çıkardı. Milletvekili sayısı olarak MHP'yi yakaladı.
Masayı dağıtan AKP ‘çözüm sürecini' buzdolabına kaldırdığını ilan etti. Ama sebebini izah edemedi. Kamuoyuna anlatamadı. ‘Tarihi' Dolmabahçe fotoğrafı neden ‘lanetli fotoğrafa dönüştü? Eğer AKP halkı ikna edecek şekilde bu sorunun cevabını veremezse seçimlerde çok zorlanır.
Seçimin teması bu olacak. Muhalefet AKP'ye terör üzerinden yüklenecek. Akan kanın hesabını AKP'den soracak. Şu ana kadar doğru düzgün cevap yok. O soru zihinlerde çakılı: 7 Haziran'dan sonra neden analar ağlamaya başladı? Her gün acı haber. Şehit haberlerinin takibi zor. Dağlıca sadece şehit yakınlarının değil bütün ülkenin yüreğini dağladı. Ateş düştüğü yeri değil Türkiye'yi yaktı. Sanki her evden bir şehit cenazesi çıktı. Dağlıca'yı Iğdır izledi. Bitecek gibi de değil. Sayıyla, rakamla ifade yakışık değil. 1 şehit bile çok.
(...)