ETHEM ÇELEBİ- SAMANYOLUHABER.COM
İpsala’da mültecilerle birlikte insanlık da öldü!
Hürriyeti, refahı, mutluluğu Avrupa’ya ulaşmakta arayan 12 mülteci, “geri itme” uygulaması nedeniyle İpsala’da donarak hayatını kaybetti.
Fotoğraflara yansıyan korkunç manzara, sadece mültecilerin değil, vicdanın, adaletin, merhametin ve hatta insanlığın cenazesini yansıtıyordu.
Belki Suriyeli, belki Afganistanlı, belki İranlı, belki de Hizmet Hareketi gönüllüsü…
On iki insan daha, ülkelerindeki zorbalıktan, açlıktan, sefaletten kurtulmak için uzun ve meşakkatli yolda, Erdoğan’ın kirli hesaplarının kurbanı oldu.
Allah mazlumlara yaşadıkları mağduriyet ve çektikleri çileler hürmetine rahmet eylesin, cennetine kabul etsin. Amin.
Birkaç yıl önce Suriyeli 3 yaşındaki Aylan Kurdi’nin Ege kıyılarına vuran cansız bedeni, insanlığın vicdanını biraz olsun harekete geçirmişti.
İpsala’daki manzara, Aylan Kurdi’nin o hazin fotoğrafı kadar trajik.
Yüzlerce insan, Yunanistan’a geçmeye çalışırken, Meriç’te ve Ege Denizi’nde boğularak hayatlarını kaybetti.
Dünya, Türkiye’de, Ege’de ve Meriç’te icra edilen soykırımı, Hollandalı BM askerlerinin Srebrenica’daki soykırımı izlediği gibi sessizce izliyor.
İnsanlığın iflası, on iki mazlumun daha hayatı kaybetmesiyle de kalmadı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu öyle bir tweet attı ki, insanlığın en azından Türkiye’yi terk ettiğini bir kez daha ilan etti dünyaya.
Tarih: 2.2 2022 Yer: İpsala Yunanistan Sınırı Ayakkabıları çıkarılmış, elbiseleri soyulmuş Yunan sınır birlikleri tarafından geri itilmiş 22 göçmenden 12'si dondu AB çaresiz, cılız ve insanlıktan yoksun. Yunan sınır birlikleri, mağdura cani, F...ye müşfik Allah rahmet eylesin.
Sanki yüzlerce, belki binlerce Hizmet Hareketi gönüllüsü “geri itme” uygulaması nedeniyle şu an Türkiye’de zulüm altında değilmiş gibi yazabildi bunları.
Onlarca Hizmet Hareketi gönüllüsü Ege’de ve Meriç’te boğularak hayatlarını kaybetmemişler gibi, Nazi kafasını tam olarak ele veren bir tweet atabildi.
Ege’de boğularak hayatını kaybeden minik yavru için, “terörist” deyip cenaze arabası dahi vermediklerini ne çabuk unuttu!
27 Mayıs darbesine giden süreçte, Demokrat Parti’nin İçişleri Bakanı Namık Gedik’in, Bediüzzaman Said Nursi’nun Şanlıurfa’da vefat etmesinin akabinde söylediği sözler meşhurdur.
Gedik, Üstad Bediüzzaman’ın cenazesi için “Çöp arabasına koyup götürün” demişti.
Bediüzzaman’ın önlemek için uyarı üstüne uyarı yaptığı 27 Mayıs darbesi olunca, Üstad için arzu ettiği akıbet kendi başına gelmişti.
Ki, Namık Gedik senin eline su bile dökemezmiş. Senin yanında yünmüş yıkanmış pirupak kalırmış.
Senin kim olduğunu, hangi suçlara bulaştığını, mafya bağlantılarını vesaire, cümle alem biliyor artık.
Biliyor da dünyaya, insanlığa ne oluyor?
Nedir bu sessizlik!